Violet Evergarden
Sıcak Sıcak
Violet Evergarden 1. Bölüm
İsim: Violet Evergarden, ヴァイオレット・エヴァーガーデン
Tür: Dram, Fantastik
Yayınlanma Tarihi: 11.01.2018
Kaynak: Roman – Akatsuki Kana (Hikaye) ve Takase Akiko (Çizim)
Yönetmen: Ishidate Taichi
Başlıca Seiyuular: Ishikawa Yui (Violet Evergarden)
Müzik: Evan Call
Açılış: Sincerely – TRUE
Öncelikle ortada Kyoto Animation gibi bir gerçek var ve sadece Kyoto Animation etiketi bile stüdyonun kendi hayran kitlesi başta olmak üzere birçok anime severin içini kıpır kıpır yapmaya yetecektir. Ortaya koyduğu çoğu eserinde pek çok diğer stüdyo arasında işine kendi imzasını atmayı başarabilen ve emeğini konuşturan bir stüdyo KyoAni. Ben de stüdyonun görsel zenginliğe verdiği önemi ve bunun Hyouka ile saymaya başlayacağım örneklerini biliyor, kesinlikle takdir ediyorum; lakin tek başına görselliğin yeterli olamayacağını, hikaye ve işlenişin nelere kadir olduğunu bilecek kadar KyoAni yapımı anime izlediğime inanıyorum.
Serinin uyarlandığı Akatsuki Kana ve Takase Akiko imzalı romanın 2014 yılında 5. Kyoto Animation Ödülleri’nde roman dalında birinciliği aldığını ve 2015 yılında Kyoto Animation’a ait yayınevi KA Esuma Bunko’dan çıktığını belki biliyorsunuzdur. KyoAni’nin kendine ait olanı öne çıkarma gibi bir alışkanlığı var; ortaya koyduğu yapımların bazılarına negatif olarak yansıyan bu durum bende zaman zaman bir “aynı” algısı yaratıyor ve stüdyonun kendi kendinin promosyonunu yaptığını düşündürüyor.
Bölümü kısaca özetlemeden önce belirteyim; seri, hikayeye romandan farklı şekilde giriş yapıyor. Kyoukai no Kanata’nın da yönetmenliğini yapmış Ishidate Taichi’nin bu değişiklik ile animeyi izlemeden önce romanı okumuş olanların animeye adapte olmalarını zorlaştırdığını düşünüyorum. Benim bu durumdan etkilenmemiş olmam da sevindirici doğrusu.
İlk bölüme varlığı herkesten gizli olan ama onu tanıyanların “silah” olarak bildiği Violet ile uyanıyoruz. Savaş emri verilirse savaşan, sadece görünümüyle insan olan ve aslında kalbi bulunmayan bir araçtan başka bir şey olmayan Violet sonradan sert gümüşten olduğunu öğreneceğimiz yeni ellerine alışamamış gibi görünüyor. Violet’in ülkede yaşanılan savaş süresince hizmet ettiği Binbaşı Gilbert’e yazdığı mektup çok beğendiğim bir detay olarak gökyüzüne havalanıyor ve gideceği yere savaşın bitişini ve askerlerin gemiyle evlerine geri dönüşünü simgelercesine havada süzülerek yolculuk ediyor.
Ona, Gilbert ile birlikte ağır yaralı olduğu ana dair hatıraları bırakan savaş, Violet’in 120 gün sürecek iyileşme süreci, iki kolunun kaybı ve Gilbert’in Violet için belirsiz kalacak kaderiyle sonuçlanıyor. Hastaneye onu almaya gelen ve artık hayatının ellerinde olduğu Albay Hodgins sayesinde yeni bir amaca Kavuşuyor Violet. Birlikte oldukları son anlarında Gilbert’in dudaklarından dökülen sözlerin ne anlama geldiğini keşfetmek üzere Hodgins’in işlettiği postanede “Auto Memories Doll” olarak yeni bir yolculuğa adımını atıyor. “Auto Memories Doll” ismi tam olarak neyi ifade ediyor bilmiyorum; mesleğin anlamını, ismin neden böyle seçildiğini Violet’in yeni başladığı çalışma hayatını izleyerek öğreneceğiz diye umuyorum.
Hikaye işlenişi, hem Violet’i oracıkta bir yerde kalbi olan bir genç kız hem de insana ait duygulardan yoksun bir silah göstermek üzerine çatışmaya girişiyor. Bu noktada Violet’in var olan tüm hislerinin Gilbert için olduğunu, onun yokluğuyla ise bu yumuşak noktasını kaybettiğini düşünmeliyiz belki de. Tıpkı seiyuusu Ishikawa Yui’nin seslendirdiği Mikasa Ackerman gibi sevdiği kişiye sadakati sonsuz. Tüm hayatı boyunca savaşmış biri olarak amacını ve değer verdiği tek kişiyi kaybedip yeni bir hayatın kapılarından zorla sokulmaya çalıştığındaki inadına şahit olduktan sonra, Gilbert’in son sözlerinin içinde yarattığı hisleri ve bunu anlama ihtiyacını keşfedişindeki samimiyeti Violeti’in kırılganlığını gözler önüne seriyor.
Violet Evergarden için materyali ilk bakışta çok kompleks, çok yaratıcı ya da çok şaşırtıcı bulamıyorum. Konsept ilginç ama tavır tanıdık geliyor. “Trajik geçmişe sahip ana karakter, büyük bir kaybın ardından kendine tutunacak yeni bir dal bulur ve hayatına yeni bir başlangıç yapar.” şeklinde özetleyebileceğimiz bir tema sunuyor bize Violet Evergarden. Hikayeyi, Violet’in yeni hayatına alışma sürecindeki ilk evrelerin dahil olduğu giriş, Gilbert’in şu anki durumu ile ilgili gerçeği öğrenmesiyle kapanacak gelişme ve yine tahmin edilebilir bir son bekliyor. Serinin Mahoutsukai no Yome ile yarışamama ihtimali olduğunu düşündüğüm tek nokta da bu tahmin edilebilirliği bence. Yine de Violet Evergarden’ın duygu dolu dakikalar sunarak izleyicinin kalbine dokunacağının şimdiden sinyalini vermesiyle sezonda zevkle izlenebilecek bir yapım olduğuna inanıyorum. Seri, sade bir kendini keşfediş hikayesi anlatacakmış izlenimi uyandırıyor ben de; bu da daha yazının başında belirttiğim üzere hikayenin nasıl anlatılacağının kritik olduğunu kanıtlıyor. Bölüm zaman zaman sanki karakterlerin her düşündüğünü bilmeliymişiz gibi bir yanılgıya kapılıyor; oysa ben böyle güzel çizilmiş yüzlere baktığımda bazı şeylerin bana bırakılmasını tercih ederdim doğrusu.
Serinin tarihi doku ile uyumlu müzikleriyle bölümü izlemek daha da büyük keyif veriyor, müziklerde imzası bulunan isim ise Evan Call. Bölüm içinde yeteneğini başarıyla ortaya koyan Evan Call’un daha önce pek öne çıkan seri diyemesem de pek çok animenin kadrosunda yer aldığını bilmiyordum doğrusu. Violet Evergarden ile gördüğüm tarzını bu sezon Hakumei to Mikochi’de de duyacağımızı not düşeyim.
Violet Evergarden sezonda hikaye ve görselliğin bir oluşuyla sadece “çizimleri güzel olan anime” olmaktan öteye geçme potansiyeline sahip. KyoAni’nin adının bu konuda önüne taş koymaktansa önünü açması gerekiyor. Ortaya çıkardığı hassasiyet ve yaratıcılığı ümit vadediyor zaten, bizim ise hislerimizden emin olana kadar da yapımın gözlerimize ziyafet çektirmesine izi vermekten başka çaremiz yok (neyse ki :) ).