Tokyo Revengers İnceleme
Tokyo Revengers İnceleme Tanıtım Yazısı. Tokyo Revengers finali ardında nasıl izlenimler ve hisler bıraktı ?
Tokyo Revengers final yaptı. Peki ardında nasıl izlenimler ve hisler bıraktı? Kısa süre önce final yapan Tokyo Revengers çoğu anime severin favori listesine eklendi.
Manga dizisi Mart 2017 itibariyle Kodansha’nın “Weekly Shōnen Magazine” dergisinde yayımlanmaya başladı ve bugüne kadar 22 cilt halinde derlendi. Manganın başarısı tabi ki devamında güzel bir anime getirdi.
Anime serisi “Liden Films” tarafından Koichi Hatsumi yönetmenliğinde yapıldı.
Tokyo Revengers hayata dair ögeler ile birlikte zamanda yolculuk ve kaderin her an değişmesi temasını taşıyor. İzleyicinin merakını her bölümde biraz daha körüklüyor.
Ana karakter, Takemichi fazlasıyla yıkık olması nedeniyle bazı bölümlerde sinirlenmeme sebep oldu desem sanırım abartmış olmam. Geleceği değiştirebilmek için geçmişe dönebilen bir adamsın ancak hala korkaksın ve kilit anlarda hata yapıyor üzerine de bolca dayak yiyorsun :)
Yakın arkadaşı Akkun’un dediği gibi “ağlak kahramanımız” yine de kendini sevdirmeyi bir şekilde başarıyor hatta sinirlenmeniz, acıma duygusuna dönüşüyor. “Yazık be çocuğa” modunuz sizi ele geçiriyor.
Takemichimizi bir kenara koyarsak ilk bölümden, final bölümüne kadar beni en çok etkileyen karakter tahmin edersiniz ki, Baji Keisuke oldu. Açıkçası çizim olarak bile mangakanın ona ayrı bir özendiğini düşünüyorum.
Baji, Tokyo Manji çetesini kurdukları ilk gün ki amacını hala kalbinde taşıyan tek kişi ve çetenin bu amaçtan sapmaması uğruna hain damgası yemeyi bile umursamıyor. En yakını ve en iyi adamı olan Chifuyu, Baji’den acımasızca dayak yiyor ama buna rağmen ondan asla şüphe etmiyor. Bu ikilinin tanıştıkları ve ilişkilerinin şekillendiği flashback sahneler; sıcak, samimi ve hüzünlüydü.
Hikâye her ne kadar Hinata’yı kurtarma isteğiyle başlasa da, Takemichi’ye bundan daha fazlasını yapma amacını veriyor. Anıları değiştikçe insanlarla kurduğu bağları da değişen ana karakterimiz Tokyo Manji Çetesinin en tepesindeki adam olmayı hedefliyor.
En tepede olmak; Tetta Kisaki varken o kadar kolay olmayacak tabi ki! Bu adam görebileceğiniz en itici en kötü karakter diyebilirim. Animeyi izlerken; Kisaki tam olarak ne hedefliyor? Neden bu kadar dolap çevirme gereği duyuyor? Tam olarak çözemiyorsunuz. Kesinlikle geçmişini merak ediyor ve “sen ne ayaksın?” diye soruyorsunuz.
Kazutora’nın maşa olarak kullanılmasını görünce;
Kisaki ile ilgili şunu diyebiliriz ki; zeki, sinsi ve manipülasyon ustası!
Son olarak Mikey ve Draken ikilisinden söz etmek istiyorum.
Mikey’nin ailesini ya da büyüdüğü ortamı hiç göremiyoruz. Sadece abisini biliyoruz. Açıkçası nasıl bir aileye sahip olduğunu çok merak ediyorum. Mesela; Draken’in büyüdüğü yer aslında bir çocuk için hiç uygun değil ve onun neden bu çetelere bulaştığını, neden küçücük yaşında öyle iddialı bir dövme yaptırdığını görebiliyoruz.
Mikey karakterinin daha detayını görmeyi merakla beklesem de maalesef pek tatmin olamadım.
Draken’in geçmişte ölümden kurtarılması ( ki bence Takemichi’nin tek başarısı) gelecekte idam mahkûmu olması sizler için ne hissettirdi bilmem ama beni üzdü. Peki o havalı saçını tamamen gitmiş olması? Yaşamış olsa bile hiçbir şeyi değiştirememişti ve üstüne daha kötü bir son yaşamak üzereydi.
Aşırı spoiler girmemeye elimden geldiğince dikkat ederek, bu güzel anime serisi hakkında neler düşündüğümü sizlerle paylaşmak istedim.
Siz Tokyo Revenger hakkında neler düşünüyorsunuz? En sevdiğiniz karakter kim oldu?
Not: Seriye mangadan devam etmek isterseniz, 74.bölümden itibaren okumaya başlayabilirsiniz.
Yorumlarınızı bekliyoruz.