Tite Kubo Almanya’yı Fethetti
Tite Kubo’nun animenin bitişinden sonraki ilk röportajı ve daha fazlası.
Bleach’in yaratıcısı Tite Kubo, 14 – 17 Mart tarihleri arasında düzenlenen dünyanın sayılı kitap fuarlarından Leipzig Kitap Fuarı’nda manga severlerle buluştu. Avrupa’nın diğer ülkelerinden, Amerika’dan da birçok hayranı fuar için Almanya’ya gitti ve böylece mangakayı yakından görme fırsatını buldular.
Kubo Sensei, Almanya yolculuğu öncesi hayranlarını korkutmuştu. Hiçbir zaman tam olarak açıklamadığı hastalığı nedeniyle bir kez daha yatağa düşen mangaka takipçilerini endişelendirdi. Neyse ki korkulan olmadı ve Tite Kubo bu kez hızlıca toparlayıp soluğu Almanya’da aldı.
12 Mart’ta Münih’e varan mangaka, ertesi gün Neuschwanstein Kalesi, Marienplatz gibi Almanya’nın önemli yerlerini ziyaret etti, buralardaki tasarımları inceledi. Fuardan önce sağlığına da oldukça dikkat ederek beslendi.
14 Mart’ta nihayet fuar başlamıştı. Tite Kubo, Almanya’da bu kadar ilgi beklemiyordu. Mangakayı yakından görmek ve onunla konuşma fırsatı bulabilmek için çok sayıda hayranı akın etmişti. Bir ara çok sayıda hayranı konuşabilmek için mangakanın yanına hücum ettiğinde yetkililer müdahale etmek zorunda kaldı. Hayal kırıklığına uğrayan hayranlarını görünce Kubo Sensei, yetkilileri azarladı ve buraya onlar için geldiğini belirtip, hayranlarının konuşmalarına ve sorularına izin verdi. Aralarda da Bleach severlerle sohbet etti ve hayranlarına imza dağıttı.
Almanya’nın en çok satan mangası olma yolunda iddialı olan Bleach’in Limited Edition olarak ve özel kapağa sahip ciltleri ilk kez fuar esnasında sunuldu. Hem mangakanın hem de hayranlarının fuara gidişinin en önemli sebeplerinden biri buydu.
Anime ve manga severleri en çok heyecanlandıran şeylerden biri de kuşkusuz animenin sonlanmasından bu yana Tite Kubo’nun ilk kez bir röportaj verecek olmasıydı. Merak edilen çok şey vardı elbette. Tite Kubo’nun Joachim Kaps’e verdiği röportajı aşağıda bulabilirsiniz.
Bleach’in bu kadar popüler olacağını hiç düşünmüş müydünüz?
Tite Kubo: Amacım hiçbir zaman için popüler bir manga yaratmak değildi. Yalnızca çizmek istediğim bir hikayeyi çizerek başladım.
Özellikle çizmesi zor olan bir karakteriniz var mı?
Tite Kubo: Ichigo’yu çizmek oldukça zor.
Neresi zor mesela?
Tite Kubo: Her şeyi. (Kubo Sensei’nin meşhur troll gülüşü)
O zaman Ichigo’yu tasarlarken kötü bir seçim yaptığınızı söyleyebilir miyiz?
Tite Kubo: Hep merak ederim bu Ichigo niye bu kadar çok görünüyor? (Trollemeye devam)
Ana karakter olduğundan olabilir mi?
Tite Kubo: Olabilir.
Tasarımdan söz açılmışken Bleach dışında karakter tasarımlarını hiç düşündünüz mü? Örneğin başkalarının video oyunları gibi.
Tite Kubo: Bu, benim için biraz zor olur. Başkalarının düşüncelerini yansıtmak ve beklentilerini karşılamak zor bir şey. Ancak kafa yapısı benimkine yakın bir kişi olursa daha kolay olabilir.
Sayfaları renklendirirken marker dışında başka herhangi bir şey kullanıyor musunuz?
Tite Kubo: Bazen renkli kalemle ufak dokonuşlar yapıyorum ve farklı şeyler kullanıyorum. Ancak fazla tecrübemin olmadığı kişisel bilgisayarları pek kullanmıyorum.
Bazı okurlar neden karakterlere bu kadar yoğunlaşıp arka planları geri planda tuttuğunuzu merak ediyor.
Tite Kubo: Arka planlarla dikkat dağıtmayı değil, okurların karakterlerimin kalplerini görmelerini, onların iç yaşantılarına kadar hissetmelerini istiyorum.
Manganın yanında müzik dinlemekten de çok hoşlanıyorsunuz. Birini seçecek olsanız…
Tite Kubo: Mangadan asla vazgeçmem! (Burada salonda büyük bir alkış kopar.)
Bazıları müzik dinlerken çizimlerinizi gerçekleştirdiğinizi iddia ediyor. Bu doğru mu?
Tite Kubo: Doğru. (AnimeFantastica olarak Tite Kubo makalemizde zaten bu konudan bahsetmiştik.)
Sahneye uyan müziklerden mi bahsediyorsunuz? Yani duygusal bir sahnede sakin bir müzik veya bir dövüş sahnesinde hard rock müzik gibi?
Tite Kubo: Bazen. Müziği sahneye uymasından çok kendimi daha iyi motive etmek için tercih ediyorum. Bir dövüş sahnesini çizerken sakin bir müzik de dinleyebilirim, hard rock da.
Asistanlarınız var mı?
Tite Kubo: Evet, 4 tane.
Asistanlarınızın yapmasına asla izin vermediğiniz, mutlaka kendinizin çizmek istediği bir şeyler var mı?
Tite Kubo: Karakterlerin duygularını yansıtan anlar, patlamalar ve diğer efektler.
Bleach’te farklı dillerden pek çok şey var. Quincyler Almancadan, Arrancarlar İspanyolcadan ve Fullbringerlar İngilizceden yararlanıyor. Bunun nedeni nedir?
Tite Kubo: Bence İspanyolca çok tutkulu, hatta biraz da erotik bir dil. Bu Arrancarların vahşi yaşam tarzına birebir uyuyor. Almanca katı ve sert bir dil. Bu da Quincylerin yöntemlerine uyuyor. Fransızcayı da kullanmak istedim ancak diğerleri gibi hikayede tam olarak karşılığını verebilecek kısımlar bulamadım.
Sanırım artık çizim zamanı, öyle değil mi?
Tite Kubo: Tamam, ne çizmemi istersin?
Kalabalıktan 4 kişi seçilir ve Kubo Sensei her birinin istediği karakteri çizer. (Hitsugaya, Nel, Yoruichi ve Ulquiorra) Kubo Sensei’nin çizimleri kendisinden izin alınarak videoya kaydedilir. Bu yüzden yakında internette bulunabilir. Çizimleri ile bir kez daha herkesi kendine hayran bırakan mangaka ile röportaj aşağıdaki şekilde devam eder.
Vay canına! Konuya geri dönecek olursak manga dışında Bleach ile ilgili olan diğer film, ürün ve oyun gibi şeylerin süreçlerine ne kadar dahilsiniz ya da bunun için zamanınız yok mu?
Tite Kubo: Dahil olmayı isterim ama ne yazık ki zamanım olmuyor.
Sizin tutkulu bir oyuncu olduğunuzu biliyoruz. Hiç Bleach video oyunlarını oynadınız mı? Favoriniz hangisiydi?
Tite Kubo: Hepsini oynadım ama favori olarak bir isim veremem. Oyunların isimleri birbirine hep çok benziyor, ayırt edemiyorum ki. (Burada mangaka hayranlarını epey güldürür.)
Bleach’in harika Rock müzikalleri bulunuyor. En azından bir tanesini izlediğinizi biliyoruz. Bununla ilgi olarak ne hissetmiştiniz?
Tite Kubo: Oldukça ilginçti. Sahnedekiler gerçek oyuncular ve benim yarattığım hayali karakterlerin birleşimiydi. Bu çok ilginç bir histi.
Biraz da Bleach’in içeriğinden konuşalım. Alman hayranlarınız Ururu ile ilgili daha fazla bilgi verilip verilmeyeceğini merak ediyor.
Tite Kubo: Ururu gizemli olarak kalmaya devam edecek. Ancak onun geçmişini işlemenin, hikayenin gidişatına yarar sağlayacağına karar verirsem fikrimi değiştirebilirim.
Peki Grimmjow? Yeniden görünecek mi?
Tite Kubo: Zamanı geldiğinde akıbeti belli olacak.
Kaien ile Ichigo niye bu kadar çok birbirine benziyorlar?
Tite Kubo: Şu an Japonya’da manga bunu anlatıyor.
Aizen neden hala hayatta?
Tite Kubo: Aizen hikaye açısından gerekli bir karakter.
Neden Ukitake, Kaien öldükten sonra uzun süre bir teğmen seçmedi?
Tite Kubo: Sentaro ya da Kiyone bu pozisyonu istemedi. Bu yüzden birlikte bu görevi 3. rütbede olarak gerçekleştirdiler.
Ichimaru gerçekten öldü mü, yoksa Grimmjow gibi yeniden görünme şansı var mı?
Tite Kubo: Öldü. Orada ölmesi en iyisiydi.
Ginjo Kugo’yu ilk vekil shinigami olarak gösterdiniz. Neden o ilk de Ichigo değil?
Tite Kubo: Rukia, Ichigo’ya güçlerini verdiğinde insandan vekil shinigamiye dönüşmenin yöntemini biliyordu. Eğer o ilk olsaydı bunu nereden bilebilirdi?
Anlatmak istediğiniz ama anlatmadığınız hikayeler oldu mu?
Tite Kubo: Hemen hemen her karakter için bu geçerli. Örneğin Aizen’in, Hueco Mundo’yu ele geçirmeden önceki Grimmjow’un hikayesi var. Tüm ayrıntılarını belirledim ama bunu henüz hiç anlatmadım.
Hayranlarınız sizden yeni bir artbook istiyor. Çok sayıda yeni resim ve karakteriniz var ama bunların gösterildiği bir artbook yok. Yeni bir tane çıkartmayı düşünüyor musunuz?
Tite Kubo: Ofisteki editörler de devamlı bana bunu sorup duruyorlar. Yeni bir tane daha çıkarmak isterim ama zaman problemim buna engel oluyor.
Çok teşekkürler Kubo Sensei.
Röportaj burada sonlandırılırken Tite Kubo’nun “Troll King” lakabını hakkıyla yerine getirdiğini fark etmişsinizdir. Başta anime serisinin devamı olmak üzere, aslında sorulması gereken çok fazla soru varken Tite Kubo gibi bir isme “Manga mı, müzik mi?” gibisinden sorular soran birine Kubo Sensei’nin verdiği cevaplar tam da kendinden beklenecek şekildeydi.
Röportajın dışında Tite Kubo hayranlarıyla çok daha samimi ve mütevazi kişiliği ile sohbet etti. Sıcak kanlı ve sempatik tavırlarıyla bir kez daha hayranlarının gönlünü kazandı. Kubo için dönüş vakti gelmişti.
Mangakanın dünyada gerçekten ilginç ve duyarlı bir hayran kitlesi var. Tite Kubo’nun “Eve döndüm” mesajının ardından hayranları Kubo Sensei’nin sağ salim dönmesini tebrik mesajlarıyla kutladı.
Her şey iyiydi güzeldi de, anime serisi ile ilgili Tite Kubo’nun ağzından laf almak için başka ülkelerden gelenler bile Kubo Sensei’nin karşısında dut yemiş bülbüle döndü. Nedense anime ile ilgili bir şey söylenmedi bile. Sanki bu işin arkasında birtakım gizli güçler vardı. Yoksa?