Terra Formars
Sıcak Sıcak
Terra Formars
İsim: Terra Formars, テラフォーマーズ]
Tür: Bilim Kurgu, Korku, Aksiyon, Seinen, Trajedi
Yayımlanma Tarihi: 27.09.2014
Yönetmen: Hiroshi Hamasaki
Seri Kompozisyonu: Shogo Yasukawa
Orijinal Hikaye: Yū Sasuga (hikaye), Kenichi Tachibana (çizim)
Firma/Stüdyo: LIDENFILMS
Başlıca Seiyuular: Yoshimasa Hosoya (Akari Hizamaru), Shizuka Itou (Michelle K. Davis), Hidenobu Kiuchi (Shoukichi Komachi), Unshou Ishizuka (Slyvester Asimov), Kaito Ishikawa (Marcos Eringrad Garcia), KENN. (Alex Kandley Stewart)
Açılış: AMAZING BREAK – TERRASPEX
Kapanış: Lightning – TERRASPEX
Bir animede Mars’ta geçen savaşın baş kahramanları olarak size birtakım özel insanları ve mutasyon sonucu evrimleşmiş dev hamam böceklerini takdim etsem seriyi ne kadar ciddiye alırdınız? Eğer almıyorsanız bile Terra Formars’tan sonra kararınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekebilir. 27 Eylül tarihinde yayımlanan ilk bölümü ile sezona erken başlayan Terra Formars, mangasıyla anime adaptasyonu haberinin çok öncesinde dikkatleri üzerine çeken bir bilim kurgu örneği olarak adını sonbahar animeleri listesine yazdırmıştı. Da Vinci dergisinde erkek odaklı mangalar arasında en iyi üçüncü seçilen, Kono Manga wa Sugoi! rehberinde erkek kategorisi birincisi olan serinin animesinin izleyicileri koltuklarına ne denli bağlayacağı da bu yüzden başından beri merak edilen bir konuydu.
Animenin Sypmtom: 変異( Semptom: Mutasyon), ismini taşıyan ilk bölümünden bahsetmeden önce serinin ilki 19 Ağustos tarihinde çıkmış; ikincisinin ise kasım ayında çıkacak OVA formatında 2 bölümü bulunduğunu belirtmek isterim. Manganın 6 bölümlük ilk cildini kapsayan OVA ilk bölümünde, izleyenlere olayların hızlıca geçiştirildiği bol kanlı bir 23 dakika vadediyordu. Ancak karakterleri tanıma fırsatı bulamadan ilerleyip son bulan olaylar zinciri pek çok kişide “samimiyetsiz bir anlatım” izlemini uyandırmıştı. Her ne kadar ben de OVA’yı bu yönden hayal kırıklığı olarak nitelendirsem de formatı sebebiyle sansürlerle uğraşmak zorunda kalmadığım bölümün animasyonlara şu an için olumlu bakabilirken aksiyon sahneleri konusunda da beklentileri düşürmeye pek gerek görmedim.
Ancak aynı şeyi animenin ilk bölümü için söyleyemeyeceğim.
Yıl 2619. Tailand, Bangkok’ta yeraltında bir dövüş arenası. Şirket başkanları, petrol zenginleri, tanınmış iş adamları gibi ayda milyonlar, milyarlar kazanan ve paraya para demeyen kişilerin toplanıp insanların(!) birbirini öldürmesini izlediği bu arenada ana karakterimiz Akari Hizamaru (Japon, 2?, 177 cm, 91 kg, Dövüş Sanatı: Karate), yetimhanede birlikte büyüdüğü, ona sevginin ne olduğunu gösteren ve yıllar geçtikçe de aşık olduğu çocukluk arkadaşı Yuriko’yu yakalandığı hastalıktan kurtarmak için kazanma ihtimali olmayan bir dövüşe soyunmuştur. Dövüş sonunda verilecek parayla Yuriko’ya gereken organ naklini yaptıracak ve ikili mutluluğa kavuşacaktır. Ancak durum zenginlerin bu vahşi eğlencesi olunca Akari’nin karşısına rakip olarak Brian Chaomy (Amerikan, 14, 251 cm, 342 kg, Dövüş Sanatı: Yok) isimli bir ayının -gerçekten bir ayı- çıkması da pek şaşılacak şey değildir. Dövüş süresince neler olduğundan, Akari’nin tuhaf gücünden ya da ara sıra Akari ve Yuriko’nun trajedi dolu dakikalarına yapılan geri dönüşlerden bahsetmeyeceğim. Ancak bahsetmek istediğim anime severleri her seferinde isyan ettiren sansür uygulamasının bu seride ne kadar inanılmaz boyutlarda kullanıldığı. Evet, animenin bu bahsettiğim dövüş sahnesi boyunca 20 saniyeden fazla beyaz-gri-siyah bir ekrana bakmak zorunda kaldım. O sırada olanlar ile ilgili tahmin yürütmek zor değil ama serinin kanlı ögelerle donatılmış seinen bir mangadan uyarlama olduğu düşünülürse aynı sansür oranıyla ileriki bölümlerde de pek bir şey izleyemeyeceğiz gibi duruyor.
Bölüm bu kadar üzerinde durduğum karşılaşma ile sona ermiyor. Akari’nin sevinci Yuriko’nun çoktan hayata gözlerini yumduğunu öğrenmesiyle yerini derin bir acıya ve öfkeye bırakıyor. Yaşadığı kaybın ardından, kendilerini Birleşmiş Milletler Havacılık ve Uzay Dairesi yani U-NASA’nın çalışanları Komachi Shokichi ve Michelle K. Davis olarak tanıtan gizemli kişilerin Yuriko’yu ölüme sürükleyen ve aslında Dünya kökenli olmayan bu hastalığa çare bulmak amacıyla yürüttükleri göreve dahil olmayı kabul eden Akari, kendini normal insanlarda başarılı olma şansı %30 olan bir ameliyatı yaptırmak üzere, onun gibi görevi kabul etmiş tanımadığı bir grupla birlikte buluyor. Akari’nin – ve onun gibi olduğunu söyleyen Michelle’in- gücüne dair açıklama yapılmayan bölüm “İşte karşınızda düşmanınız hamam böcekleri!” mesajı ile sona ererken bu hamam böceklerinin yıllar yıllar önce neden Mars’a taşındığı, nasıl bu hali aldıkları ya da önceki görevlere adım atan kişilerin kimler olduğu sorularına yüzeysel bir açıklama getiriliyor ve Mars’a doğru yola çıkan ekibin ardından cevapların devamı sonraki bölümlere bırakılıyor.
Manganın orijinal çizgisinden pek de farklılık göstermeyen animasyon tarzı, serinin takipçilerini memnun edeceğe benziyor. Ancak bölümün büyük kısmına yayılan karanlık atmosferle harmanlanmış, günümüzde görmeye pek alışık olmadığımız 90’lara dönük bir tarz benimseyen yapımda kimi zaman animasyon adına fazlaca statik duran sahneleri görmezden gelemedim. Özellikle dövüşü izleyen zenginlerin birbiri ardına beliren ürkünç yüzlerinin gösterildiği sahne bahsettiğim duruma örnek verilebilir. Sonuç olarak animedeki cıvıl cıvıl renkler yerine seçilmiş, müziklerinden bile fışkıran kasvet, Dünya’nın karanlık geleceği ve hayatın acımasız gerçekliği konseptiyle çelişmemekte ama Terra Formars’ın adının önüne sönük bilim kurgu sıfatı getirme ihtimali taşımakta. Çoğunlukla tecrübeli isimler arasından seçilen seiyuu kadrosu da animenin artılarına eklenecek bir madde.
Bir ayı ve insan arasındaki dövüş ile dikkat çekici açılış yapan Terra Formars’ın aynı ölçüde etkili bir son yapmadığı bir gerçek. Bu kadarla serinin nasıl bir yol izleyeceğini tahmin etmek zor, neler olacağını görmek için ikinci bölümü izlemek de tek çare. Bakalım mangasıyla büyük beğeni toplayan serinin animesi aynı başarıyı gösterebilecek mi?
Sezonun ilk Sıcak Sıcak tanıtımını burada sonlandırırken tüm izleyiciler için güzel bir sezon olmasını diliyorum. Peki onca anime arasından beğenebileceğiniz animeleri nasıl seçeceksiniz? Sıcak Sıcak yazılarında artık izlenimlerimize göre animelerin potansiyel artı ve eksilerini sizler için kısaca maddeliyoruz ve değerlendirmemize göre bölümümüze adını veren termometre değerini belirliyoruz.
Herkese iyi seyirler.