Star Wars Battlefront İnceleme

Oyuna girmeden önce seçtiğimiz ekipmanların yanında oyun içinde haritadan ikon toplayarak kullanabildiğimiz ekipmanlar da var. AT-AT, AT-ST ve hava araçları, kahramanlar, piyade veya araçlara karşı kullanılabilecek sabit silahlar kendilerini belirten ikonlar alındıktan sonra aktive edilebiliyor. Yani şöyle ki X-Wing ikonunun üzerine gelip tuşa basılı tutarsanız (değiştirmez iseniz 4 tuşu), savaş alanından hop diye çıkıp kendinizi X-Wing’in içinde buluyorsunuz. Sabit silahları ise yerleştirmek istediğiniz yerde yine tuşa basarak yerleştiriyorsunuz. Oyun içinde kullanabildiğimiz kahramanlar ise İmparatorluk tarafında Darth Vader, Emperor Palpatine ve Boba Fett, Asiler tarafında ise Luke Skywalker, Princess Leia ve Han Solo olmak üzere 6 tane. Her karakterin oynanış şekli farklı, Luke ve Vader ışın kılıçlarıyla geziyor. İmparator elektrikler saçıyor, Boba Fett oradan oraya uçuyor jetpack’iyle. Leia ve Han Solo’nun olayını daha anlayabilmiş değilim. İkisi de blaster’larla geziyor. Leia defans karakteriyken Han Solo da orta ve uzun menzilli çatışmalarda işe yarıyor. Bu arada beta’da bu kahramanları belli bir süre kullanabiliyorduk, bu özelliği kaldırmışlar. Artık yönettiğiniz kahraman ölene kadar onu kullanabiliyorsunuz. Yani asiler Boba Fett’i öldüremezse onu yöneten havada gezip sizi avlamaya devam edebiliyor. Aynı şey hava araçları ve AT-ST için de geçerli. AT-AT’yi ise belirli bir süre kullanabiliyorsunuz.

11 adet silah ise çok fazla bir çeşitlilik sunmuyor bizlere. Hepsinin kullanım alanı farklı ve tabii olarak hepsi de lazer silahı olduğundan pek bir şey beklememiz mümkün değil ancak yine de sayı arttırılabilirdi diye düşünüyorum. Bunların haricinde ise yukarıda belirttiğim kart sisteminde de seçebildiğimiz bazı silahlar da var. Pulse rifle, cycler rifle gibi silahlar tek atıştan sonra belli bir cooldown süresine giriyor ve sonrasında tekrar kullanabiliyoruz. Normal olarak kullandığımız silahlar ise sürekli kullanımda ısınıyor ve çok ısınırsa belli zamanda R tuşuna basarak anında soğutabiliyoruz. Belli zamanda basamazsanız ise el mahkum soğumasını bekleyeceksiniz. Silahlarda sağ tıkla nişan aldığınızda kısa ve orta menzilde isabet hassasiyetiniz artmıyor. Genellikle de elinizdeki silahlarla bu menzilde düşmanla çatışmaya gireceğinizden CS misali dümdüz tarayarak gezebiliyorsunuz.

Silahların aksine oyunda el bombaları çok çeşitli. Hatta oyun sırasında bazı anlarda spam gibi yağdığını göreceksiniz. Aslında çoğu zaman… Oyun sırasında bazı anlar oluyor ve el bombaları yağmur olup yağıyor. Ve yapabileceğiniz hiçbir şey olmuyor çoğu zaman. Çok çabuk savaş alanına geri dönseniz de arka arkaya 10 kere aynı şekilde ölüp geri gelmek çok da hoş olmuyor (tecrübeyle sabit).

Ve buradan da oyunun en problemli olduğu kısma geliyoruz: Spawn sistemi. Battlefield’te bir nebze olsun düzelttiği sistemi DICE Battlefront’ta, betada bangır bangır bağırmamıza rağmen, düzeltmemiş. Veya düzeltememiş bilmiyorum. Şöyle ki oyunun yapısı asimetrik olduğundan çatışma alanı sık sık değişiyor. Bununla birlikte spawn noktanız değişse de çoğu zaman saçma sapan yerlerde bulabiliyorsunuz kendinizi. Bu kah düşman cephesinin içi oluyor, kah AT-ST’nin önü… Hiç belli olmuyor ve 3 saniye önce gördüğünüz spawn ekranını tekrar görüyorsunuz. Sinir bozucu bu durumu düzeltmelerini bekliyorum ama düzeltebilirler mi bilemiyorum.

Oyunun bir başka sıkıntısı ise çok çabuk tekrara düşmesi. 9 adet farklı multiplayer modu olduğunu söylemiştim. Diğer modlar Supremacy ve Walker Assault modları gibi kalabalık olmadığından pek müşterisi olmuyor. Bu iki mod da 4 haritayla sınırlı ve maçlar değiştikçe haritalar da değişiyor (isterseniz haritayı oyun modunu seçmeden önce de değiştirebiliyorsunuz). Bu durum ilk başta çok önemli değilmiş gibi gelse de 10’ar dakikadan maçları bitirmeye başladığınızda birden kendinizi aynı haritada aynı şeyleri yaparken buluyorsunuz. Bu önemsiz görünse de süreklilik adına çok önemli bir sorun. Onun çözümünü de başka bir yöntemle bulmuşlar ancak ona sonra geleceğim.

Oyun grafiksel anlamda çok iyi. Gerçekten yeni nesilde de çok harika görünen grafikler sunumuş DICE. Motor gayet stabil, oyun yağ gibi akıyor ve kare oranı düşmüyor. PC’de grafikler daha da güzelleşiyor ve eğer sisteminiz varsa 4K’da muazzam görünüyor. Grafiklerden ziyade oyunun asıl parladığı noktanın ses olduğunu da ayrıca belirtmem gerekiyor. En başta bizi “oradaymış” gibi hissettiren şey daha çok oyunda kullanılan sesler. Çevre, silah ve çatışma sesleri çok güzel kullanılmış. Tekrar tekrar belirtiyorum, bu otantiklik konusunda DICE çıtayı çok yükseltti. Battlefield 5’te savaş ortamını daha çok hissetmek istiyorum (sanki 4 yeterince kaotik değilmiş gibi… Neyse).

Gelelim dananın kuyruğunun koptuğu yere. Sürekliliğe buldukları çözümü söyleyecektim sizlere. Sinirli sözcük dizisi DLC. Allah’ın belası bu buluşu kim çıkarttı hatırlayamıyorum ama EA çok güzel kullanıyor. Şöyle ki, ana oyunda 13 harita olsa da 4 farklı gezegen olduğundan haritalar da ortam olarak birbirini tekrar ediyor. EA da diyor ki gelecek 4 DLC paketi ile 16 yeni harita gelecek. Eğer bu 13 haritanın 13’ünü de her modda oynayabilseydik sorun yoktu. Ancak büyük modlar için sadece 4 harita olması insanın sinirini zıplatıyor. Ayrıca Battlefield 3 ve 4’ten bildiğimiz üzere DICE, getirdiği ek paketlerle oyunlara yeni modlar eklediğinden Battlefront 2’deki uzay savaşları gibi modların bu paketlerle ana oyuna ekleneceğini düşünüyorum. Ve de adının başındaki Star Wars etiketi de bu DLC’lerin satacağının bir garantisi niteliğinde. Daha önce DICE yöneticilerinden biri Reddit’te DLC’lerin oyun içi biriktirdiğimiz kredilerle alınabileceğini duyurmuştu ancak o zaman bile bunun pek de olası olmayacağını düşünmüştük. Haksız da çıkmadık. Ana oyun dışarda 60 dolar ve 4 DLC paketi Season Pass adı altında 50 dolara satılıyor. Markanın süt sağma makinesine dönüştüğünü zaten biliyorduk da bu şekilde yüzümüze vurulması acı.

Evet bu paragrafla birlikte överek başladığım oyunun incelemesini kafa karışıklığına bağlamış gibi olduk. O yüzden açıkça konuşmamız lazım bir konuyu: “Bu oyunu kimler oynamalı?”

Şöyle ki; Star Wars’ı seven, bilim kurgu filmleri hakkında konuşulduğu bir ortamda mutlaka adını zikreden biri olarak ben yeni Battlefront’u sevdim ve bir süre daha oynamaya devam edeceğim. Yapımcı DICE’ı bizler Battlefield’tan bilsek de Battlefield kadar çekirdek kitleye hitap eden bir oyun değil Battlefront. Her türlü yaş grubundan insan var Star Wars hayranı olan. Bu geniş skalaya da hitap etmek amacıyla vuruş hissinden çok arcade havası veren, kısa süreli oynanışa odaklı bir oyun yapmışlar. Ancak Star Wars’la pek alakanız yok ve bahsettiğim süreklilik konusunu canınızı sıktıysa çok da bulaşmayın derim.

Oyunu beğendik ancak göz ardı edemeyeceğimiz bazı kısımları insanı oldukça düşündürüyor. Ancak şöyle de bir durum var, biz Star Wars hayranlarını önümüzdeki ay gelecek olan yeni film The Force Awakens’a kadar idare edebilecek tek içerik de bu. Star Wars Battlefront’u almak isteyenleri şöyle Playstore sayfasına alalım.