Shokugeki no Soma
Sıcak Sıcak
Shokugeki no Soma
Diğer İsimler: Food Wars! Shokugeki no Soma, 食戟のソーマ
Tür: Komedi, ecchi, okul hayatı, shounen
Yayımlanma Tarihi: 04.04.2015
Yönetmen: Yoshimoto Yonetani
Senaryo: Shogo Yasukawa
Firma/Stüdyo: J.C.Staff
Müzik: Tatsuya Katou
Başlıca Seiyuular: Yoshitsugu Matsuoka (Soma Yukihira), Risa Taneda (Erina Nakiri), Minami Takahashi (Megumi Tadokoro), Shizuka Ishigami (Ikumi Mito), Natsuki Hanae (Takumi Aldini), Yuuki Ono (Isami Aldini), Saori Onishi (Hisako Arato), Takahiro Sakurai (Satoshi Isshik)
Açılış: ULTRATOWER – Kibou no Uta
Kapanış: Tokyo Karan Koron – Spice
2015 bahar sezonunda yayımlanacak iddialı animelerden bir olan Shokugeki no Soma nihayet ekranlardaki yerini aldı. Bugüne kadar yapılan reklamlar, paylaşılan tanıtım videoları sayesinde yükselen beklentileri karşılayabilecek gibi mi acaba?
İlk olarak ilk bölümde olanlardan kısaca bahsetmem gerekirse baş kahramanımız ortaya birbiriyle uyumsuz olan iki tattan iğrenç (kalamar dokunaçları ve fıstık ezmesi) bir şeyler çıkarmış bundan bahsederken babası tarafından çağırılıyor ve arkadaşlarından birinin jüri olduğu bir yemek savaşı başlıyor. Yapılan Çin usülü kızarmış pirinçlerden Soma’nın babasının yaptığı jüri kızımız tarafından beğeniliyor. Bu noktada kızın yemekleri tadarken verdiği tepkilerle yemek temalı bir animede ecchi unsuru nasıl olur gösterilmiş oluyor. Hele hele sonrasında bu sevimli kıza Soma’nın intikam amaçlı olarak başta bahsedilen o iğrenç fıstık ezmeli kalamarı yedirmesiyle mangasına ait resimlerde görüp de bir anlam veremediğim ‘tentacle’ unsurunun da böyle bir animeye nasıl yedirildiği konusunda aydınlatılıyoruz. Bundan sonra en büyük hayali orta okuldan mezun olduktan sonra restoranda çalışıp yemek yapma becerilerini geliştirerek babasını bir yemek savaşında yenmek ve restoranın baş şefi olmak isteyen Soma’nın, restoranı yıkarak yerine lüks bir rezidans yapmak isteyen ve bu yolda her şeyi yapmayı mübah gören Minegasaki isimli kadınla girdiği iddiadan bahsediliyor. Sonunda Soma kadını yaptığı ve tarifini vermekten de çekinmediği yemekle zevkten dört köşe ederek isteklerini kabul ettirse de sonrasında babasının zaten restoranı kapatmayı düşündüğünü ve kendisini de öğrencilerinden sadece %10’luk bir kısmının mezun olabildiği elit bir aşçılık okuluna yazdırdığını öğreniyor. Okulun ne kadar ‘elit’ olduğuyla alakalı bir takım olayları kendi gözleriyle gördükten sonra bölüm de sonlanmış oluyor.
İlk bölümüyle açıkçası beni pek de sarmayan Shokugeki no Soma’nın animasyonlarının gayet güzel olduğunu söyleyebilirim. Özellikle karakter tasarımları ayrı bir hoşuma gitti. Açılış ve kapanış parçaları ile epik diyebileceğim bölüm içi müzikleri animeyle gerçekten uyumlu. Soma’nın Minegasaki’ye yaptığı et yemeğinin tarifinden ve böyle bir yemeği yaparken dikkat etmek gereken püf noktalarından bahsettiği kısım gösteriyor ki gelecek bölümlerde de bu tür açıklamalar yer alacak. Olur da bu yemekleri denemek isterseniz gerçekten faydalı olabilir veya yaptığınız yemekleri daha da güzelleştirmenize yarayabilir. :) Bu noktada Shokugeki no Soma mangasında Yuki Mirosaki’nin (cosplay şef ve model) de tarifleriyle yer aldığını hatırlatalım.
Bunların dışında bu seriyi izlersem kilo alırım diye düşünenler bence rahatlıkla bu animeyi izleyebilirsiniz. Zira en ufak bir teşvikle abur cubur aranıp, buzdolabına saldıran ben, yemeklere karşı gayet kayıtsızdım. Bunun sebebi yemekler tadıldıktan sonra verilen tepkilere şaşırmış olmam da olabilir tabii. Bu kısımların bazıları için rahatsız edici olabileceğini belirteyim hemen.
Bana göre animeyle alakalı bir diğer eksi nokta ise hikayenin kendini tekrarlayabilecek bir formatta olması. Şunu şöyle tatlandırayım, bunu böyle yapayım diyerek afilli hareketlerle sürekli kendini geliştirmeye çalışacak hırslı shounen karakterleriyle arka arkaya yemek savaşı göreceğiz gibi geliyor bana. E animenin ismi “Food Wars!” diyecek olursanız tabii ki değişik tariflerle ve bu tariflere ulaşma serüvenleriyle, ani verilen kararlarla, karakterlerin tavırlarıyla, belki de ecchi unsurlarla renklenecektir hikaye ve açık söylemek gerekirse kişisel olarak çok beğenmediğim bu seri hayranlarının yüzünü bayağı güldürebilecek bir kıvamda.