Shingeki no Kyojin’in 3 Senesi Kaldı
Hajime Isayama’ya Göre Shingeki no Kyojin’in 3 Senesi Kaldı
Son zamanlarda dünya çapında ses getirmiş ve getirmekte olan bir seri Shingeki no Kyojin. Öyle ki “Anime ve manga dünyasına hangi animeyle ilk adımını attın?” sorusunun hemen hemen klasikleşmiş cevabı olan “Death Note”un yerini çoktan “Shingeki no Kyojin” almış durumda. Birçok kişinin ilk göz ağrısı olan (İlk göz ağrıları hep farklı olmuştur. Pek de başarılı olmayan birçok seri ilk defa anime izlemiş birinin gözünde maalesef bir sanat harikası haline gelebiliyor.) ve bir o kadar kişinin de favoriler listesinde bir numaraya yerleşmiş bu seriyle ilgili hele hele de mangasının hala devam etmesi ve animesinin 2. sezonuna yeşil ışık yakılması nedeniyle pek çok soru hayranlarının kafasını meşgul etmekte. Hikaye nasıl ilerleyecek, Eren’in hali ne olacak, devlerin kökü nereye uzanıyor, 2. sezon ne zaman başlayacak, nasıl olacak ve en basitinden mangadaki bir sonraki bölümde neler olacak gibi birçok soru. Ancak Shingeki no Kyojin’in mangakası Hajime Isayama bunlardan da öte bir soruya çoktan cevap vermiş bulunmakta.
“Shingeki no Kyojin ne zaman bitecek?”
Hajime Isayama, Kodakawa’nın Da Vinci dergisinin ekim sayısında yayımlanması planlanan Shingeki no Kyojin bölümünün bir parçası olacak röportajında, 2009 yılından bu yana Kodansha’nın Bessatsu Shonen dergisinde yayımlanan ve hali hazırda 61 bölümden oluşan ilk uzun soluklu serisi Shingeki no Kyojin ile ilgili konuştu ve Shingeki no Kyojin’in ne zaman biteceği ile ilgili sorulara cevap verdi.
One Piece gibi çok uzun süredir devam eden mangalar örnek gösterilerek sorulan “Shingeki no Kyojin takipçilerinin de kendilerini böylesine uzun bir yolculuğa hazırlamaları gerekir mi?” sorusuna Isayama “Mangayı üç yıl içerisinde sonuçlandırmayı planlıyorum.” cevabını verdi. Başlangıçta mangayı 16 cilt olarak planladığını; ancak hikayenin gidişine göre kurguya daha çok karakterin dahil olduğunu ve buna bağlı olarak da daha çok gelişme yaşandığını belirten Isayama, başlangıçtaki planına sadık kalarak tüm bunları anlatabilmenin imkansız olduğunu söyledi. Hikayedeki her bir karakterin başlangıçtan bu yana nasıl değiştiklerini okuyucularına göstermek istediğini de sözlerine ekledi.
Geçen sene dövüş sanatları dergisi Gong Kakutogi’ye verdiği röportaj da, tüm bu gelişmeleri sıkı bir tempoyla işleyip üç yıl gibi bir sürede mangayı tamamlamayı düşündüğünü söyleyen Isayama’yı destekler nitelikte. O röportajda da mangayı 20. cildiyle birlikte tamamlamak istediğinden bahsetmişti. Kendisinin editörü Shitarou Kawakubo da Tokyo Üniversitesi Gazetesi’ne manganın üç ya da dört yıl içerisinde bitirilmesinin hedeflendiğini söylemişti. One Piece, Bleach, Naruto, Fairy Tail gibi uzun süredir devam eden serilerin yanında Shingeki no Kyojin gibi uluslararası anlamda büyük sükse yapmış bir serinin üç, dört yıl içerisinde bitecek olmasına bakalım hayranların tepkisi nasıl olacak?
Röportajda Eren’in seiyuusu Yuki Kaiji de değinilenler arasındaydı. Isayama Eren’den bahsederken; Eren’in başlangıçta sembolik bir karakter olduğunu ve bu yüzden bazen onunla ne yapacağına karar veremediğini söyledi; ancak Yuki Kaiji’nin animedeki performansını gördükten, olduğundan daha güçlü hale gelebilmek adına sürekli kendini zorlayan ve cesaret gösterilerinden geri durmayan Eren’in tüm bunlarla zıtlık gösteren zayıf tarafını görüp; birçok şeyi göğüslemiş biri olarak sesindeki o küçücük zayıflığı işittikten sonra “İşte Eren böyle biri ” diyerek manganın gidişini daha iyi anladığını belirtti. (Bu noktada seiyuuların gücü adına diyerek araya girmek istiyorum. Yuki Kaiji’nin sesi Isayama’nın kendi karakterini daha iyi anlamasına zemin hazırlamış gibi görünüyor. Yuki Kaiji’yi bu performansından, Hajime Isayama’yı da bu açık yürekliliğinden ötürü tebrik etmek gerek bence. Zira ben mangaka olsam şu durumu bir zayıflık olarak düşünüp öyle ulu orta paylaşmazdım.)
Son olarak Isayama’nın müzik zevkiyle alakalı bir ipucunu da bu röportaj sayesinde almış bulunuyoruz. Rhymester’in “Prisoner No. 1,2,3” isimli şarkısını çok sevdiğini belirten Isayama, şarkının üç tutsak insandan ve onların değişik düşünme tarzlarından bahsedip bunun shingeki no Kyojin’deki keşif birliğini, garnizonu ve askeri polis tugayını andırdığını ve bu yüzden bu şarkının manganın hikayesi hakkında yapıldığını söylemenin çok da ileri gitmek olmayacağını söyledi. Madem öyle biz de yazımızı jazz severlerin hoşuna gidebilecek Rhymester’in “Prisoner No. 1,2,3” isimli şarkısıyla bitirelim o zaman.