One Piece 835 İncelemesi
One Piece 835. Bölüm İncelemesi (Manga)
Geçen bölümde nerede bu Luffy, Bruleé adamsan gel, bu ne böyle neler oluyor o ormanda diye ağladıktan sonra sanırım Oda-sensei sesimi duymuş ve sonunda Luffy ve arkadaşlarına ormanda neler olduğunu açıklamaya başlamış. Hemen bakalım One Piece 835’te neler olmuş.
Bu bölümü okuduktan sonra aklıma gelen en net düşünce Thriller Bark’ı yeniden yaşadığımız oldu. Hatta direkt Thriller Bark 2.0 dersek pek de abartmış olmayız. Aynı formülde düzenlenmiş bir hikaye (ya da bölümler demek daha doğru olur, hikayenin tamamını henüz görmedik) karşımızda. Korkunçlu Orman burada. Korkunç ve güçlü düşman da burada. Moria ve Big Mom. Big Mom ruhları çalıyor, Moria da gölgeleri çalıyordu. Lola ve arkadaşları Thriller Bark’ta hikayedeydi. Şimdi de babası karşımızda, kendisi de dahil olacak gibi duruyor. Eh, sanırım bu kadar benzerlikten sonra hikayeyi döndürecek bir olay, deus ex machina gibi bir şey lazım ya da Oda-sensei’nin tatile ihtiyacı var. Emin değilim.
(Bölüme başladığımız panelleri şimdi geçiyorum çünkü ileride oraya değineceğim.)
Neyse. Bu bölümde sonunda Luffy ve arkadaşlarına neler olduğunu öğreniyoruz! Bayrakları astım bile ben. Hasret bitti sonunda. Luffy’nin gerçek Nami’yi diğerleriyle karıştırması, Luffy’nin IQ’suyla ilgili çığır açsa da sonuçta Luffy. Bence o panellerin en mükemmeli kedi-Sanji’nin Nami’ye miyavlaması ve yüzünün kızarmasıydı. Çok komik bir detay olmuş gerçekten. Tek tek olayları anlatmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum ama ekibin güçsüz sayılabilecek (Monster Trio’yu düşününce) üyelerinden biri olan Nami’nin yıllar içindeki gelişimini net olarak görebildik. Gördük de climatact’i memelerinin arasından çıkarması nedir ya. Sen yapma Oda-sensei bari. Zaman atlamasından sonra (time-skip) hem Robin hem de Nami’nin göğüs ölçüleri zaten büyümüştü. Eh şimdi de bu. Nadir de olsa Oda-sensei de böyle saçma şeyler yapabiliyor sanırım. Bir eksiyi daha bu bölüme ekliyorum ne yazık ki.
Ormana girdiğimizden beri 2 üyenin savaşamayacak durumda olduğunu/yakalandığını da bu bölümle doğruluyor. Biri tabii ki Carrot. (Straw Hat’lerin 10. üyesi olacağını düşünüyorum.) Diğeri de Nami’ye zaman kazandırmaya çalışan Chopper.
Bize tüm olayları ve ormanda neler olduğunu açıklayan da koca kafa oluyor ve bu noktada bölümün başındaki panelleri hatırlatmak istiyorum. Zaten Big Mom’ın insanların ruhlarıyla/yaşan enerjisiyle ilgili bir şeytan meyvesine sahip olduğunu tahmin etmiştik. Bu bölümle birlikte net bir şekilde bu şeytan meyvesinin çalışma prensibini öğreniyoruz ve sonuç gerçekten korkutucu. Kendi ruhundan ortaya çıkardı yaratıklarla (bir nevi Harry Potter’daki ruh emicilere benziyorlar) insanların yaşam enerjisini yani ruhlarının birer parçasını alıyor Big Mom. Bunları kullanarak da cansız nesnelere can verebiliyor. Bu da Big Mom topraklarındaki durumu çok net bir şekilde açıklıyor. Ancak bu gücün kısıtlaması, zaten ruhu olan canlılara ikinci bir defa bu elde edilen ruh parçaları konamıyor. O yüzden etrafımızda hep bitki, hayvan ve cansız eşya/yiyecekleri görüyoruz. Bir nevi Moria’nın gücünün bir benzeri gibi. Moria’da cesetleri canlandırabiliyordu. (Thriller Bark yeniden resmen.)
Tüm bunları açıklayan koca kafanın da Lola’nın babası ve Big Mom’ın eski kocası olduğunu öğreniyoruz. Burada koca kafaya bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum. Big Mom’ın kocası olup bir de çocuk yapmak kolay iş değil. Yonko olmasa bile Shichibukai seviyesinde olmalı koca kafa. Ehm.. Neyse. Lola ve ekibimizin geçmişini bir an hatırlayalım. Bir de Lola’nın verdiği vivre kartını hatırlayalım. Önümüzdeki bölümlerde kilit rol oynayacağını düşünüyorum bu detayların.
Big Mom’ın gücünü düşününce, Luffy’nin bile kazanma şansının düşük olduğu ortada. Ne olursa olsun yaşam enerjini/ruhundan parçaları emen biriyle savaşmak korkutucu. Benim bu noktadaki şahsi görüşüm Brook’un hikayede çok önemli bir rol oynayacağıdır. Her ne kadar Big Mom’ın gücü üstünde çalışacak da olsa, Yomi Yomi no mi’yi etkin kullanımıyla Big Mom’a kafa tutabilecektir. Diğerlerinin yardımını da düşününce ekibimizin bir şansı var diye düşünüyorum. Brook’un güçlerini kullanarak kendi ruhunu vücudundan ayırabilmesi, müziği ile başkalarının ruhlarını harekete geçirebilmesi ve hatta yeraltının soğuğunu kullanarak rakiplerini dondurabilmesiyle Big Mom’ın ruhlarına karşı etkin olabilecektir.
One Piece 835 ile gerçekten hayal kırıklığına uğradım. Özellikle Thriller Bark Arc ile olan benzerlikler göz ardı edilecek gibi değil. Son iki bölümdeki ivmelenme her ne kadar hikaye olarak devam etse de, hikaye kalitesi açısından vasat bir bölüm bizlere sunuldu.