One Piece 831 İncelemesi
One Piece 831. Bölüm İncelemesi (Manga)
Geçen bölümdeki beklenti ve heyecan hissinden sonra bu bölümü okuduğumda tek hissettiğim duygu hayal kırıklığı oldu. Yani zaten bir süredir durgun ve bizi önümüzdeki bölümlere hazırlayan bir hava içerisinde olan One Piece, 831. bölümüyle tempoyu bir derece daha düşürerek ortalama altı bir şekilde karşımıza geldi.
Geçen bölümün incelemesinde, One Piece 831’i heyecanla beklediğimi belirtmiştim. Bu durumu da artık hikayede bir çok bilginin verildiğini ve herkesin ayrı bir yola dağılmadan önceki aşamaların bittiğini belirtmiştim. Eh, görünen o ki yanılmışım. Çünkü One Piece 831 fazlasıyla durgun ve pek de tatmin etmeyen bir bölümdü.
Whole Cake Adası’na Çıktık!
Sonunda Whole Cake Adası’na ayak basan ekibimiz, Sanji’yi bulmak için ilerliyor. Adada heyecanla sağa sola koşuşturan kişi tabii ki Luffy, bunun sebebi ise Sanji’yi gördüğünü iddia etmesi. Ancak hemen ardından ekibin diğer üyeleri de Sanji’yi görünce (ve Sanji anında ortadan kaybolunca) bir an duraksadım. Sanki Alice in Wonderland’in (Alice Harikalar Diyarında) One Piece evrenine uyarlanmış diye düşünmeden edemedim. Hatta belki de Hansel ve Gretel’den de ufak parçalar olan bir uyarlama. Bu açıdan Luffy ve arkadaşlarının ayak bastığı bu topraklar ilgi uyandırıcı duruyor ancak şu an yeterince bilgiye sahip değiliz.
Bu bölümde (hatta uzun bir süredir) Nami fazlasıyla dikkatli olmaya çalışıyor. Herhangi bir soruna karşı aşırı hassas olan Nami’nin bu durumu yüzünden sanırım ilk defa Luffy’ye karşı bir argüman kaybetti. Arka plandaki Chopper ve Carrot’ın yüz ifadeleri ise müthişti. Bölümün en komik ve en başarılı anıydı sanırım. Bu noktada ufak bir parantez açmak istiyorum. Ekibimize saldıran timsahın neredeyse 829. bölümde gördüğümüz timsahla aynı olduğuna eminim. Yani Big Mom’ın bir üyesi karşımıza geldi.
Hemen ardından ise ikinci Luffy ortaya çıktı. Burada dikkatimi çeken bir konudan bahsetmeden edemeyeceğim. Ortaya çıkan Luffy, asıl Luffy’nin yansıması. Yani kendinize aynada baktığınızı düşünün, ikinci Luffy işte tam böyle. Bunu da yara izlerinin yerinin değişmesinden anlıyoruz. Ancak, gördüğümüz Sanji ise, gerçek Sanji’nin bire bir kopyası. Karşımızda bir adet yansıma bir adet de kopya olduğunu düşünüyorum. (Eğer basit bir çizim hatası değilse tabii ki.) Bu nedenle de en az iki farklı DF (Şeytan Meyvesi) kullanıcısı işin içinde. Luffy’nin söylediği herşeyi birebir tekrarlayan yansıma Luffy ve Sanji’nin bir belirip bir kaybolması da bu durumu destekler cinsten.
İkinci saldıran kişinin de Big Mom’ın üyesi olduğuna eminim. O kişiyi de 827. bölümde pasta için içerik toplarken görmüştük.
Konuşan ağaçlar, hayvanlar, çiçekler ve kendi kendine düşünebilen bir orman. Alice in Wonderland düşüncesi iyice güçleniyor veya Oda-sensei’nin çarpık bir mizah anlayışı var.
Bu bölümde aklıma takılan birkaç soru oldu benim. Bunlardan ilki, gördüğümüz iki Big Mom üyesini düşününce Big Mom’ın Luffy’nin geldiğinden haberi var mı? Bu tuzağı o mu hazırladı? İkincisi ise uzun bir çalışmanın ve zaman atlamasının ardından haki konusunda uzman olan Luffy, gücünü kullanıp neden adada olanlar sezemedi, hissedemedi?
Açıkçası, artık klişeleşmiş One Piece kalıpları işe yaramıyor. Bilinmeyen bir yere git —> Luffy önden saçma bir şekilde yardırıp sorun çıkarsın-kaybolsun —> Herkesi döv günü kurtar. Zou Arc ile başlayan ve Sanji’nin hikayesiyle bu bölüme kadar gelen One Piece genel olarak başarılı hatta yer yer başyapıta varan hikaye anlatımı ve derinlikle karşımıza gelmişti. Ancak, One Piece 831 ile tüm bunlar çöpe atılmış gibi duruyor.
Önümüzdeki hafta araya giren One Piece umarız ki bu aradan sonra daha başarılı bir şekilde geri döner.