Obi-Wan Kenobi
Bir Obi-Wan Kenobi Hikayesi. Obi-Wan Kenobi Kimdir, Ne Kadar Güçlü?
Obi-Wan Kenobi;
- Ustasını kaybetti.
- Padawan’ını / kardeşini kaybetti.
- Sevdiği kadını kaybetti.
- Silah arkadaşlarını kaybetti.
- Konseyini, düzenini kaybetti.
- Cumhuriyetini ve savunduğu demokrasiyi kaybetti.
ASLA karanlık tarafa dönmedi. Karanlık ne kadar çökerse çöksün her zaman karanlığı aydınlatan IŞIK oldu. Gerçek bir Jedi onda vücut buldu. İyiliğin kazanacağına inananların her zaman TEK UMUDU oldu.
OBI-WAN HİKAYESİ BÖLÜM I: Çocukluğu, Jedi Order’a Katılması ve Qui-Gon Jinn’in Öğrencisi Olması
Stewjon adlı gezegende doğan Obi-Wan Kenobi daha çok küçük bir çocukken Güç’e inanılmaz derecede yatkındı. Bu nedenle daha küçücükken ailesinden ayrılıp Jedi olması için Coruscant’a götürüldü. Anne babasını ve bir kardeşini hayal meyal hatırlayan Obi-Wan yetenekleriyle kısa zamanda Usta Yoda‘nın favorisi haline geldi ve Güç’te ustalaşmayı bizzat Usta Yoda’dan öğrenmeye başladı.
Obi-Wan’ın Force dışında ışın kılıcı kullanımında çocukken ustalaşmaya başlaması Jedi konseyinin daha da dikkatini çekti. Üstelik çalıştığı ustalara hatalarını söylüyor, her denilene uymuyordu. Başta Jedi Ustası Cin Drallig olmak üzere Jedi ustaları Obi-Wan’ı eğitmekte güçlük çekiyordu.
Yoda’nın da onayıyla tam Obi-Wan’ı eğitmek için doğru usta bulunmuştu. Qui-Gon Jinn. Çünkü Qui-Gon Jinn de tıpkı Obi-Wan gibi her denileni yapmayan hatta daha çok başına buyruk hareket eden ancak yüce bir Jedi Ustasıydı. İkili kısa zamanda özel bir bağ kurmayı başarmıştı. Öyle ki kısa zamanda ilk ışın kılıcını inşa eden Obi-Wan Kenobi, ustasının kabzasından esinlenmiş ve kendi kişiliğini de ortaya koyarak ikonik bir ışın kılıcına imza atmıştı.
Qui-Gon Jinn, daha ilk çıktığı görevlerden itibaren Obi-Wan’a büyük bir güven duyuyordu. İlk bazı görevlerinde dahi Padawan Obi-Wan, Qui-Gon’u pek çok zorlu durumdan kurtardı. Usta ve çıraktan çok sanki deneyimli iki büyük usta gibi sırt sırta savaştılar.
Star Wars: Episode I – The Phantom Menace zamanına geldiğimizde Qui-Gon Jinn, Obi-Wan’a baktığında kendisinden daha büyük bir Jedi olacağını görebiliyordu. Daha bilgeydi, ona göre Obi-Wan hazırdı.
Qui-Gon her zaman kadere ve kehanete inanırdı. Obi-Wan’ı çocukken eğitmek istemesi ve onu seçmesi Jedi tarihinde Obi-Wan’ın çok büyük bir yeri olacağına inanıyordu ve haklıydı da.
Ancak onun için seçilmiş kişi Obi-Wan değildi. Anakin‘in potansiyelini de fark eden kendisiydi ve artık Obi-Wan’ın kendisinden öğrenebileceği pek bir şey kalmadığını söyleyerek konseyden Anakin’i eğitmesi için izin istedi. Ancak Jedi Konseyi Naboo’ya saldırı olacağını söyleyerek Obi-Wan ile birlikte oraya gitmesini, Obi-Wan’a savaşta ihtiyacı olduklarını söyledi. Skywalker’ın kaderine sonra karar verilecekti.
Anakin Skywalker, Obi-Wan Kenobi ile tanış. Aslında o an evrenin kaderi çoktan çizilmişti.
Obi-Wan’ın ustasıyla beraber çıktığı son görevde karşılaştıkları Darth Maul Jediların uzun yıllardır görmediği seviyede bir Sith’di. Genellikle her Jedi ve Sith’in ışın kılıcında kullandığı kendi stance’i, bir dövüş formu bulunuyor ve bunlardan birinde bile ustalaşmak bazen bir ömür alıyor. (Genel olarak 7 farklı form Jedi ve Sith savaşçıları arasında kullanılıyor) Qui-Gon ışın kılıcında Form 4 olan Ataru form ve stance’ini kullanıyordu. Ancak Darth Maul o kadar iyi bir dövüşçüydü ki bu dövüş tekniğinin zayıf noktasını bulup Qui-Gon’u bir anlığına savunmasız bırakmayı başardı.
Ustasının ölümünü izleyen Obi-Wan defansif savaş stilini bırakıp bütün gücüyle Darth Maul‘a saldırmaya başladı. Bu defansif stilini bırakıp saldırıya odaklandığında ne kadar ölümcül olabileceğini ilk kez gösteriyordu. Hayatı boyunca bunu çok nadir yaptı Obi-Wan. Hiçbir zaman rakibini öldürmek ilk hedefi olmadı. Savaşın sonunda ise henüz bir Padawan olan Obi-Wan, Darth Maul gibi aşırı güçlü bir Sith Lord’unu yenmeyi başardı.
Qui-Gon son nefesinde çocuğu eğitmesi için Obi-Wan’dan söz vermesini istedi ve onun seçilmiş kişi olduğunu Güç’e dengeyi getireceğini söyledi.
BÖLÜM II: Obi-Wan Kenobi Ne Kadar Güçlü?
General Grevious, onca Jedi ve orduyu alt ederek Palpatine'i kaçırdı. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! General Grevious, Utapau sisteminde ordusuyla birlikte gizlenirken bulundu. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! Naboo'ya saldırı düzenleniyor. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! Darth Maul kontrolü ele geçirmeye çalışıyor. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! Kelle avcılarının peşindeyken savaşın kaderini değiştirebilecek kayıp bir gezegen bulundu. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! Count Dooku'nun yeri tespit edildi. Jedi Konseyi'nin Kararı: Obi-Wan'ı gönderin! Obi-Wan Geonosis'te yakalandı. Jedi Konseyi'nin Kararı: Tüm Jedi Order'ı gönderin!
Darth Maul zaferinden hemen sonra Obi-Wan Jedi Knight olarak terfi ettirildi. Yoda çok gönüllü olmasa da Obi-Wan sözünü tutmak için her şeyi yapardı. Ondaki kararlılığı gören Jedi Konseyi bu ısrar üzerine, mecburen ilk Padawanı olarak Anakin Skywalker’ı eğitmesine izin verdi. Klon Savaşları döneminde Obi-Wan hızla güçlenmeye ve yükselmeye devam etti.
Ustası Qui-Gon’un kullandığı Form IV: Ataru‘da uzmanlaşan Obi-Wan daha sonra bu agresif sayılabilecek dövüş stili yerine hızla artan gücünün aslında diğerlerini korumaktan geldiğini fark etti ve Form III: Soresu‘da ustalaşmaya başladı.
Soresu tamamen savunma ve hayatta kalma odaklıydı. Hem blaster gibi uzun mesafeli saldırılara karşı hem de ışın kılıcına karşı rakibin her hamlesini sezmek, büyük bir sabır ve yetenek gerektiriyordu. Kılıçla yapılan her müdahalede Force'un da kullanımı, saldırgan rakipleri, özellikle Count Dooku gibi Form 2 Makashi kullanan bir Sith Lorduna karşı uzun süre boyunca hasar almayıp karşılık vermesi çok zor olduğundan Obi-Wan'dan önce bu teknikte tamamen ustalaşabilen hiçbir Jedi ustası dikkat çekmemiştir. Daha sonrasında ise Luke Skywalker'a aktarılan bu form hayatını korumaya and içen Jedi felsefesini oluşturmuştur.
Klon Savaşları zamanındaki başarıları ona aynı zamanda generallik ünvanını sağladı. Droid ordusuna karşı generalken pek çok başarı elde etti. Obi-Wan hiçbir zaman nefrete yenik düşmedi. En büyük düşmanları için bile tercihi öldürmek değildi. Düşmanları ondan ne kadar nefret ederse etsin… Clone Wars animasyon serisinde dönen Darth Maul‘u ve onun kardeşi ve olan Savage Oppress‘i birlikte yenmeyi başardı.
May the Force be With You
Star Wars evreninde “Güç seninle olsun” boşa söylenmiş bir söz olmaktan uzak. En güçlü Force userlar arasında yer alan ancak çoğunlukla bunu göstermeyen Obi-Wan’ın diğer Jedi ve Sithlerde olduğu gibi zaman zaman odağını kaybederek zayıf duruma düştüğü durumlar oldu. Sithler genellikle güç ve odağını nefret, intikam ve öfkesinden alırken Jedilar aydınlıktan alsa da durum hiçbir zaman o kadar basit değildi. Obi-Wan diğer Jediların aksine Sithlere, en sevdiklerinin katillerine bile acımasızca bakmıyor, Force’u sadece rakibini alt etmek, kendine güç sağlamak için kullanmıyordu. Konu koruması gereken başka bir hayat olduğunda Güç ile adeta bir bütün oluyordu. Sanki Güç onun bu fedakarlığına saygı duyarcasına Obi-Wan’ın etrafında yoğunlaşıyordu.
Blaster, ateşli silahları karşılamak onun için çocuk oyuncağıydı. Droidlerin ve Stormtrooperların Obi-Wan’a karşı hiç şansları yoktu. Hatta Jediların belası olan flamethrower gibi silahları bile Force’u ile etkisiz hale getirebilecek kadar güçlüydü. Ateşli silahlarla Obi-Wan’a saldırmak intihar gibi bir şeydi. Yakın dövüşlerde rakibi kendisinden hızlı olması bile büyük bir dezavantaj oluşturmuyordu çünkü ışın kılıcını kullanırken Force Speed ile hızını kontrol ediyordu.
Kendinden oldukça emin olan ve “Hello There” deyip ortama giriyorsa savaşmak hiç de akıllıca olmayan Obi-Wan, Jedi katili olarak nam salmış ölüm makinesi General Grevious‘un ve ordusunun karşısına tek başına çıktı. Karşısında kaç kişinin olduğunun, General Grevious’un ne kadar güçlü olduğunun ve 4 ışın kılıcını ustaca kullanabildiğinin bir önemi yoktu. Korkması gereken biri varsa Grevious’du.
Order 66 sonrası Jedilar birer birer avlanırken gücü sayesinde daima hayatta kaldı. Sonraki yıllarda ne kadar peşine düşüldüyse de Obi-Wan’ın iyiyi ve iyiliği koruma geri getirme amacı vardı ve bu amacı varken yenilemezdi.
Yıllardır ışın kılıcı kullanmayan Güç ile bağlantısını kesip saklanan ve sonradan nadiren Force kullanıp Ben adını kullanan Kenobi, yaşlandığında bile haddinden fazla güçlü bir Jedi olmaya devam etti. Rebels’teki Darth Maul ile son düellosu 3 saniye sürse bile en iyiler arasında yer aldı.
Obi-Wan burada Darth Maul saldırmadan önce kendi Soresu formundan ustasının stance’ına geçiyor ve Ataru‘yu kullanmaya başlıyor. Darth Maul’un saldırılarına karşı bu form, saldırıları savuşturmakta oldukça zayıf ve Darth Maul’u büyük ölçüde avantajlı kılıyor. Darth Maul tıpkı Qui-Gon’u öldürdüğü gibi üçlü hızlı saldırı yapıp rakibini yukarıya doğru itekleyerek Obi-Wan’ın da savunmasını kırmaya çalışıyor. Ancak dövüşü daha başlamadan zihninde yaşayıp tamamlayan Obi-Wan son saldırıyı savuşturmayı denemek yerine daha hızlı bir karşı saldırı yapıyor ve ustasının intikamını, ondan öğrenip kusursuzlaştırdığı teknikle alıyor.
Darth Maul’un bu kadar kısa sürede yenilmesinin sebebi ise daha önce bahsettiğimiz konu koruması gereken başka bir hayat olduğunda Obi-Wan’ın Güç ile bütünleşmesi. Darth Maul “birini koruyorsun” dediğinde zaten dövüşü kaybetmişti. Ustası ve sevdiği kadın gibi onları öldüren kendisine eziyet eden ezeli düşmanı da Obi-Wan’ın kollarında can verdi. Ancak Obi-Wan’ın ne bakışlarında ne kalbinde en ufak bir nefrete yer vardı. Onun da tıpkı Darth Vader gibi kendisinden daha büyük karanlık bir gücün kurbanı olduğunun farkındaydı. Şefkatle kapattı düşmanının gözlerini ve onun da huzur bulmasını diledi.
Galaksiye korku salan Darth Vader’ı üstelik prime zamanı dahil 2 kez yenen evrendeki tek kişi Obi-Wan oldu. Gücünü Seçilmiş Kişi’den çok daha ustaca kullandı.
Mind Trick Force Power’ını en güçlü şekilde kullanan Obi-Wan barışçıl yolları tercih etmeyi daima öncelik haline getirmişti ve Negotiator (arabulucu) olarak ün yapmıştı. Yine en güçlü Force Push ve Pull kullanıcılarından biri olan Obi-Wan rakibinin ışın kılıcını da elde edebiliyordu.
Bütün bunlara ek Force Jump’ı ustaca kullanarak high ground’a ulaşarak galaksinin en güçlü savaşçısı oluyordu.
Bölüm III: Obi-Wan Kenobi ve Anakin Skywalker
Obi-Wan Episode I zamanında tanıştığında Anakin Skywalker’ın seçilmiş kişi olduğuna inanmıyordu. Qui-Gon’un ölümü her şeyi değiştirdi. O ustasının emanetiydi. Sözünü layıkıyla yerine getirmeye çalışırken zamanla Anakin’i kardeşi, ailesi olarak görmeye başladı. Ancak Jedi öğretilerinde bağlanmak yasaktı. Jedi Konseyi, Obi-Wan’ın, Anakin’i ailesi gibi gördüğünü bilmemeliydi. Bir Jedi savaşçısının kimseye karşı zaafı olmamalıydı. Özellikle de bir Jedi Ustası’nın.
Anakin’in aşırı derecede kazanma hırsı vardı ve yenilgiyi asla tahammül edemiyordu. Bu nedenle en yetenekli savaşçıların başında olmasına rağmen sonu her zaman kendisi için iyi bitmiyordu. Obi-Wan eğitimlerinde agresifliğinin, kazanma hırsının gözünü kör ettiğini ve bir Jedi için önemli olanın başkalarının hayatlarını savunmak olduğunu vurguluyordu. Hırsının üstesinden gelmedikçe Padawan olarak kalacağı konusunda Anakin’i uyarıyordu.
Yenildiği her karşılaşmada Obi-Wan’a karşı daha da hırslanan Anakin yüzüne karşı söylemese de ne kadar güçlü bir Jedi tarafından eğitildiğinin farkındaydı.
Obi-Wan’ın Usta Yoda kadar bilge ve Usta Windu kadar güçlü olduğunu görüyordu. Ancak bir an önce sınava girip Jedi Şövalyesi olmak için sabırsızlanıyordu ve Padawan kaldığı her gün için Obi-Wan’ı suçluyordu.
Count Dooku ile ilk karşılaşmalarında Obi-Wan tehlikenin farkındaydı. Count Dooku Obi-Wan’ın ustası Qui-Gon’un ustasıydı ve Obi-Wan ve Anakin için en tehlikeli düşmanların başındaydı. Qui-Gon’un zaaflarını da biliyordu. Obi-Wan ona karşı Anakin’i de korumak istiyordu ancak Anakin’in kendini kanıtlama arzusu az daha ikisinin de ölümüne sebep oluyordu.
Obi-Wan Jedi Ustası ve Konsey üyesi, Anakin de Jedi Knight olduğunda usta-öğrenci ilişkileri daha çok iki arkadaşın kardeşin ilişkisine benzemeye başladı. Obi-Wan gerçek bir Jedi ustasının vücut bulmuş hali olarak görülse de tüm Jedi öğretilerine körü körüne hiçbir zaman inanmamıştır. Obi-Wan’a göre sevgi, aşk, aile kutsal kavramlardır ve her zaman saygı göstermiştir.
Obi-Wan ve Satine‘in birbirine karşı hisleri vardır. Obi-Wan, Satine’in hayatını kurtarmak için Jedi kurallarını hiçe saydıysa da sonradan Darth Maul, acı çektirmek için Satine’i, Obi-Wan’ın gözünün önünde öldürmüştür. Satine’in Obi-Wan’a son sözleri “Seni hep sevdim, hep de seveceğim” Duygularına yenik düşmemesi gereken usta Jedi, bunu yaşayınca tıpkı normal bir insan gibi adeta çöküş yaşıyor.
Anakin her zaman için Obi-Wan’ın kendisine güvenmediğini düşünse de Satine konusunda Obi-Wan’ın güvendiği ve açıkça konuştuğu tek kişi Anakin oldu. Klon Savaşları zamanında Anakin ile Padme’nin ilişkisini anlayan Obi-Wan Jedi kurallarına karşı dikkatli olması gerektiği konusunda öğrencisini uyardı. Anakin inkar etse de Obi-Wan biliyordu ve bundan hiç kimseye bahsetmedi. Bu Anakin’in Bir Jedi Ustası olmasını imkansızlaştırırdı. Anakin de Obi-Wan’a güvenmek yerine onu daha çok tehdit olarak görmeye başladı.
Obi-Wan ve Anakin defalarca birbirlerinin hayatlarını kurtardılar. Birbirlerine daha çok saygı duymaya, hatta övmeye bile başladılar. Ancak Jedi Konseyi Palpatine’in etrafında karanlık güçlerin döndüğünü anlamıştı. Anakin’i konseye davet edip usta yapmadılar. Bunun kendisine bir hakaret olduğunu düşünen Anakin kendine hakim olamadı. Ona verilen gizli görevi söylemesi için de Obi-Wan’ı seçtiler. Konseyin her zaman olduğu gibi yine elini kirletmesini istediği Obi-Wan, Palpatine konusunda Anakin’i uyardı ve konseyin Anakin’den casusluk yapmasını istediğini söyledi.
Oysa Obi-Wan, Palpatine’in güç ve çıkar sahibi olmak için Anakin’e yardım ettiğinin farkındaydı. Anakin’e gerçekten dostluk gösteren güç sahibi tek kişi kendisiydi.
Güçlü ve bilgesin Anakin. Seninle gurur duyuyorum. Seni çocukluğundan beri eğitiyorum. Bildiğim her şeyi öğrettim. Tahminimden çok daha yüce bir Jedi oldun. Ama sabırlı olmalısın. Konsey yakında seni usta yapacaktır.
Güle Güle Dostum
Güç Seninle Olsun
(Obi-Wan’ın dostu Anakin’e son sözleri)
Obi Wan uzaklarda, çok uzaklarda General Grevious’u yok ettikten sonra kıyamet koptu. Annesi gibi sevgilisini de kaybetmekten korkan Anakin, Darth Sidious’un oyununun daha önemli bir parçası haline gelmişti: Darth Vader
İhaneti öğrenen Obi-Wan her zaman olduğu gibi yine daha fazla hayat kurtarmak için Jedi Temple’a gitmişti. Ancak çok uzaktı, vardığında çok geçti. Şifreli mesajı değiştirerek kalan Jedi’lara kurtarmaya çalıştı. Güvenlik kayıtlarına bakarsa bulacağı şeyin sadece acı olduğunun farkındaydı. Eski Padawan’ının Darth Vader’a dönüşüp küçük çocuk Jedi’lar dahil herkesi acımazca katlettiğini gördü. Bu ustasını kaybetmesinden bile büyük bir acıydı.
Jedi kurallarını aykırı olması artık Usta Kenobi’nin umrunda bile değildi. Usta Yoda’ya açık açık söyledi. İmparator’u öldürmeye beni gönder. O benim kardeşim gibi, yapamam.
ve dediği gibi YAPAMADI. Padme’nin hamile olduğunu biliyordu. Anakin’i aydınlık tarafa döndürmeye ikna edemedi. Darth Vader haline gelen eski öğrencisine her baktığında üzülüyordu. Hatayı kendinde aradı. Onu hayal kırıklığına uğrattığı iyi bir usta olamadığını düşündü. Son darbeyi vurmadan önce onu uyardı. Vader’ın kazanma şansı olmadığını biliyordu. Dövüş sona erdiğinde kaybeden Darth Vader kadar Obi-Wan da acı çekiyordu. Darth Vader haline gelse bile ona zarar vermeyi hiç istememişti. Darth Vader kazansa belki Obi-Wan’ı gözünü kırpmadan öldürecekti ama Obi-Wan göz yaşlarını tutamıyordu. Darth Vader’ın son sözü “Senden nefret ediyorum” ve Obi-Wan’ın son sözleri seride en çok etkisini bırakan sahnelerden oldu şüphesiz.
Sen seçilmiş kişiydin! Sith’leri yok edecektin, onlara katılmayacaktın!
Sen benim kardeşimdin Anakin. Seni sevdim.
Obi-Wan orada Darth Vader’ı öldürerek sayısız insanı kurtarabilir miydi? Belki. Ancak düşmanlarına bile empati ile yaklaşabilen birinin karakterine kardeşi gibi gördüğü birini öldürmek uymazdı. Baştan söylemişti; yapamam.
Yoda ile birlikte çocukları ayırıp onlara göz kulak olmayı seçti. Güç ile bir olmak ve High Ground üzerine daha ne kadar güçlenebilirdi? Geriye tek bir şey kalıyordu: Ölümsüzlük. Qui-Gon ile iletişime geçerek daha sonra Force Ghost sahibi olacaktı Obi-Wan.
Anakin Skywalker’ın çocukları Luke ve Leia’yı koruyan devamlı Obi-Wan oldu. Anakin’in doğduğu gezegen olan Tatooine’e yerleşen Obi-Wan saklanmayı, güçle bağını kesmeyi denedi.
Ancak bütün imparatorluk defalarca peşine düştü. Her zaman olduğu gibi iyileri korumanın tek yolunun Güç ile bütünleşmesi gerektiğinin farkındaydı. Darth Vader hayatta olduğu sürece onunla işi bitmeyecekti.
Kenobi, intikam ateşiyle yanıp tutuşan gözü dönmüş Darth Vader’ı en güçlü zamanında, 10 yıl sonra tekrar yendi. Bir kez daha onu öldürme fırsatını elinin tersiyle itti. Öldürmek yerine bir kez daha kardeşi için gözyaşı döktü.
Belki onun yüzünden yine sayısız insan öldü belki de merhameti sayesinde galaksi Darth Sidious’tan kurtulduğu gibi, son nefesini aydınlık tarafta Obi-Wan’ın öğrencisi Anakin olarak oğlunun yanında verebildi.
Episode IV’te ise daha da yaşlanan Kenobi son bir kez daha Darth Vader’in karşısına çıktı. Geçmişte Anakin Skywalker’ı öldürdüğünü düşünerek pişmanlık yaşayan Kenobi, Anakin’i öldürenin Darth Vader olduğunun farkına vardığında daha huzurlu bir ihtiyar haline gelmişti artık. Son karşılaşmada ışığı korumak ve iyiliğin kazanmasına destek olmak için artık en son kavuştuğu gücü kullanmaya hazırdı.
Bizden bu kadar! Gelin Star Wars evreninin gelmiş geçmiş en büyük Jedi ustalarından Obi-Wan Kenobi’yi son bir kez onun ağzından (Türkçe altyazı desteğiyle) dinleyelim.