Nostaljik Sihirli Kız Anime Serileri

Bir Zamanların Nostaljik Sihirli Kız Anime Serileri

Belki biraz değişik bir tanım oldu ama bence siz ne demek istediğimi anladınız. Sihirli kız animeleri başlığı adı altında inceleyeceğimiz bu serilerin özellikle kadın izleyici kitlesi için ayrı bir tadı vardır. Birbirinden renkli kıyafetler, dönüşüm sahneleri, sihirli aksesuarlar, vs. Belki şu an izlesek aynı tadı vermeyecek olan bu yapımlar her birimizin çocukluğunda güzel anılar, izler bırakmıştır. Ülkemizde de bir kısmı yayımlanan bu animelere gelin birlikte göz atalım.

Hime-chan no Ribbon

Yıl: 1992

Bölüm Sayısı: 61

Tatlı mı tatlı bir seri ile konuya giriş yapalım. Birkaç sene önce izlemeye başladığım bu seri ülkemizde de yayımlanmış ama ne yazık ki ben yayımlandığını tam hatırlamıyorum. Fakat ilk gördüğümde nedense yabancı da gelmemişti. :) Komedisi ve tatlı romantizmi ile oldukça şirin bir yapım oluğunu söylemeliyim. Hikayemizde Sihir Krallığı’nın prensesi Erika dünya üzerinde kendisine çok benzeyen birine rastlar. Ancak prensesin aksine Nonohara Himeko isimli bu kız tabiri caizse yaramaz mı yaramaz bir kızdır. Erika, Himeko’ya test etmesi için kendi icadı olan sihirli bir kurdele verir. Bu kurdele ile Himeko dünya üzerinde gördüğü her insana dönüşebilecektir. Ancak Himeko bu sihirli kurdelenin varlığını bir sır olarak saklamak zorundadır. Oyuncak bir hayvan olan “Pokota” da bu görevde Himeko’ya yardım edecektir.

Seride Himeko’nun türlü maceralarını izlerken animenin serseri ama havalı delikanlısı Daichi’ye de hayranlık duymaya başlıyorsunuz. Bu ikili arasındaki tatlı didişmeleri izlemekse ayrı bir keyif. Ah bu arada eğer elinize böylesi bir kurdele geçerse sakın ola sihirli sözleri yanlış söylemeyin!

Cardcaptor Sakura

Yıl: 1998

Bölüm Sayısı: 70

Bu kez efsane bir seri ile devam edelim. CLAMP yapımları arasında oldukça önemli bir yeri olan Cardcaptor Sakura hikayesi 1998 yapımı animesi ile ülkemizde de yayımlanmıştı. Hatta hiç unutmam ilkokulda iken okulumuzun hemen yakınındaki kırtasiyede küçük not defterleri satılırdı ve Sakura’nın yer aldığı bir not defteri aldığımı çok iyi hatırlıyorum. (Ekstra Sailor Moon da gelmişti.) Ancak maalesef kaybettim. :)

10 yaşındaki Kinomoto Sakura bir gün sihirli güçlere sahip Clow Kartlarının mühürlü olduğu bir kitap bulur. Ancak kaza eseri tüm kartların kitaptan çıkarak dünyaya yayılmasına neden olur. Sakura, yakın arkadaşı Tomoya ve kartların bekçisi Keroberos ile oldukça tehlikeli güçlere sahip bu kartları yeniden bir araya getirmek zorundadır. Tabii bu iş o kadar kolay olmayacaktır.

Oldukça renkli bir anime olan seri karakterleri ve konusuyla türü sevenler için ideal. Özellikle Sakura’nın her bölümde kartları bulmak için verdiği mücadelelerde giydiği farklı farklı kıyafetler göze hitap eden cinsten. Belirtelim ki elbiseler yakın arkadaşı Tomoya tarafından tasarlanıyor. Tabi benim favorim ilk açılıştaki o fırfırlı pembe elbise. :)

Ai to Yuuki no Pig Girl Tonde Buurin

Yıl: 1994

Bölüm Sayısı: 51

Sanırım bu camianın en bahtsız sihirli genç kızı Kokubu Karin. Neden diye soracak olursanız en basit tarifiyle bir domuza dönüşerek etrafındakileri kötülerden korumaktadır. Şöyle açıklayalım: Karin bir gün yaralı bir domuz bulur. Açlıktan bayılmak üzere olan domuza elmasını veren Karin domuzu iyileştirir. Aslına bakarsanız Tonrariano III isimli bu domuz Booringo isimli gezegenden gelen bir prenstir. Kendisini kurtarmış olan Karin’i ödüllendirmek amacıyla Karin’e değişim geçirip süper güçlerle donatılmasını sağlayan sihirli bir alet verir. Ancak Karin Cutey Chao gibi güzel bir süper kahraman olmak istemektedir,  bir süper domuz değil. :) (Burada Cutey Chao ile Cutey Honey animesine gönderme yapılıyor.) Prens eğer insanlara yardım ederek 108 inci toplayabilirse hayallerindeki Cutey Chao gibi bir güzel kahramana dönüşebileceğine söz verir.

Küçükken televizyonda keşfettiğim bu seriyi de o zamanlar keyifle izlerdim. Sonunu getirdiğimi hatırlamıyorum zira bir seri yayımlayıp genelde sonunu getirmeden yayından kaldırmak bizim medyanın adetidir malumunuz. Bakalım benim gibi hatırlayan çıkacak mı bu anime serisini?

Kamikaze Kaitou Jeanne

Yıl: 1999

Bölüm Sayısı: 44

Gelelim birçok hayranı olsa da benim çok da ısınamadığım bir diğer seriye. Sailor Moon serisinden sonra yayımlanan bu anime serisini de biraz kardeşim ve kuzenim zoruyla izlemiş olduğumu itiraf etmeliyim. Olumsuz konuşmak istemiyorum. Bu yüzden genel olarak türü sevenler için ideal bir seri olduğunu söyleyebilirim. Konusunu hatırlatalım o halde:

Lise öğrencisi Kusakabe Maron aslında Jeanne d’ Arc’ın reenkarnasyonu olan bir genç kızdır. Maron bu sihirli reenkarnasyon ile çeşitli sanat eserlerinin içine girerek zayıf insanların ruhlarını ele geçiren karanlık güçleri mühürleyip onları yok etmektedir. Ancak bu mühürleme esnasında sanat eserleri de aynı şekilde yok olmaktadır.

Bu yüzden genç kızımız şehirde hırsız Jeanne olarak nam salar. Ne yazık ki Maron’un okuldaki en yakın arkadaşı Miyako da bir polis kızıdır ve Miyako için en önemli meselelerden biri de hırsız Jeanne’yi tutuklamaktır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Maron’un bu kötü ruhları yok etme işinde bir rakibi de vardır: Sinbad. Maron bir yandan polise yakalanmadan bu güçleri mühürlemeye çalışırken bir yandan da kendisi gibi bu işte usta olan Sinbad ile uğraşmak zorundadır.

Ama serinin ilk açılış parçası hala aklımdadır. “Piece of looooove…” :)

 Ojamajo Doremi

Yıl: 1999

Bölüm Sayısı: 51

İlk sezonu Kamikaze Kaitou Jeanne’nin ardından yayımlanan bu şirin seriyi de unutmam mümkün değil. Hem komedisi hem de renkli karakterleri ile oldukça şirin bir anime. Harukaze Doremi kendini dünyanın en bahtsız kızı olarak görmektedir. Zira anne babası sürekli kavga etmekte, küçük kız kardeşi Pop, Doremi ile alay edip durmaktadır. Eh bir de aşık olduğu kişiye aşkını bir türlü itiraf edememektedir. Büyü, sihir konularına ise ayrıca kafayı takmış olan bu şirin kızımız  tuhaf bir dükkana girer ve burada korkunç tipli bir kadınla (Majorika) tanışır. Korkan Doremi kadının cadı olduğunu anlar ve bunu direk yüzüne söyler. Cadı olduğunun anlaşılması üzerine Majorika kurbağaya dönüşür. Zira cadılar gerçek kimlikleri anlaşıldığı an bir kurbağaya dönüşmektedir. Majorika’nın eski haline dönebilmesi içinse yine bir cadıya ihtiyacı vardır. Böylelikle şanssız Majorika Doremi ‘yi çırak bir cadı olarak eğitmeye başlar.

Seride Doremi’ye Hazuki ve Aiko isimli arkadaşları da eşlik etmeye başlayınca pek çok eğlenceli maceraya konuk oluyoruz. İlk sezondan memnun kaldıysanız hatırlatalım ki serinin pek çok devam sezonu ve özel bölümleri de bulunmakta.

 Ultra Maniac

Yıl: 2003

Bölüm Sayısı: 26

Arada izlemediğim serilere de yer vermek istiyorum. Bunlardan birisi de Ultra Maniac. Daha genç kesime hitap eden bir yapım olduğunu düşündüğüm anime aralara tatlı bir romantik-komedi de serpiştiriyor.

Ortaokul sekizinci sınıf öğrencisi ve tenis kulübü üyesi Tateishi Ayu havalı, çalışkan ve okulun en popüler kızlarındandır. Aslına bakarsanız havalı gibi davranmaya çalışan bir kızdır Ayu. Bir süre sonra okula Ayu’nun hayatını değiştirecek olan Sakura Nina isimli yeni bir öğrenci nakil olur. Ayu’nun bilmediği şey ise Nina’nın sihirli bir krallıktan gelen öğrenci bir cadı olduğudur.

Nina sırrını Ayu’ya açıkladıktan sonra onun mutlu olması için Ayu üzerinde çeşitli sihir ve büyüler yapmaya başlıyor. Ancak kimi zaman Nina’nın yaptığı bu büyülerin olumlu etkileri olduğunu söylemek güç. :)

Romantik komedinin yanı sıra iki kız arasındaki sevimli dostluk da göze çarpıyor. Çok bilinmese de Ultra Maniac dönemin sevimli yapımlarından biri gibi duruyor. Siz ne dersiniz?

Mahou Shoujo Lyrical Nanoha

Yıl: 2004

Bölüm Sayısı: 13

3. sınıf öğrencisi Nanoha Takamachi telepatik yollarla ağlayan yaralı bir gelinciğin yardım çığlıklarını duyup gelinciğin yanına gelir. Gelincik aslında Yuuno isimli başka bir dünyadan gelen bir arkeolog ve büyücüdür. Yuuno kazara değerli ancak tehlikeli tohumlar Mücevher Tohumlarının dünyaya saçılmasına neden olmuştur. Yuuno, bu tohumları toplama gücünden yoksun gelincik formunda kalmış ve kendisi için görevi üstlenmesi gereken birine ihtiyaç duymuştur. Böylece Yuuno Nanoha’ya tohumlardan dolayı kendilerini tehdit eden canavarlarla savaşmak için kırmızı bir tohum verir. Bu tohum Nanoha’nın bambaşka bir forma bürünüp sihir kullanabilmesine imkan vermektedir. Ancak tek sorun canavarlar değildir. Zira Nanoha gibi Mücevher Tohumlarını toplayan başka rakipler de vardır.

Henüz izleme imkanım olmasa da konu itibariyle bu temanın en önemli serilerinden birisi de (adından da anlaşılacağı üzere) Mahou Shoujo Lyrical Nanoha’dır. Pek çok devam sezonu ve anime filmi bulunan seri renkli dönüşüm ve düello sahneleri ile oldukça göz kamaştırıyor.

Tabi animede bir Mizuki Nana faktörü var ki seiyuu hem seslendirdiği Testarossa Fate karakteri hem de eşlik ettiği açılış şarkıları ile pek çok izleyicinin gönlüne taht kurmuştur.

Mizuki Nana – Eternal Blaze (Mahou Shoujo Lyrical Nanoha A’s)

Bishoujo Senshi Sailor Moon

Yıl: 1992

Bölüm Sayısı: 46

Geldik belki de bu bahsettiğimiz animeler içinde en sevilen seriye. Bu kez animenin konusundan bahsetmek yerine bizde bıraktığı izlere değinelim istiyorum. Her bir karakteri ile hafızalara kazınmış olan serimiz çocukluğumuzun en sevilen animelerinden biri olmuştur. Ülkemizde yayımlandığı vakitler benim ilkokul yıllarıma denk geliyor. Sınıf arkadaşlarımı da başlattığım o yıllarda sınıf içinde iç gezegen savaşçıları-dış gezegen savaşçıları diyerek her birimiz bir karakteri seçmiştik kendimize. :) (Ben Mizuno Ami’yi seçmiştim bu arada.)

Evde kardeşimle sonuna kadar izlediğimiz anime özellikle dönüşüm sahneleriyle beni çok etkilemiştir. Usagi’nin ilk dönüşüm versiyonu olan Moon Prism Power en beğendiğim dönüşüm sahnesidir. E o zaman gelin Sailor Moon’un tüm dönüşüm sahnelerini o mükemmel müzikler eşliğinde tekrar izleyelim.

https://youtu.be/rpvFtYwLqOw

Öte yandan yeni Bishoujo Senshi Sailor Moon Crystal serisi ise aynı tadı veremedi ne yazık ki bana. Sanırım bunda müziklerin ve CGI animasyonun etkisi oldukça fazla. Neyse yeni seriyi fazla eleştirmeye lüzum yok sonuçta yıllar sonra gelen bu sezon da büyük bir emeğin ürünü.

Ah hazır dönüşüm sahneleri demişken Sailor Moon efsanesinin bu konuda pek çok çizgi film ve anime serisine ilham kaynağı olduğu da bir gerçek.

Toz pembe hikayelerin anlatıldığı bu seriler ve daha niceleri hala oldukça seviliyor ve izlenmeye de devam ediyor. Özellikle bahsettiğimiz nostaljik seriler bu konuda oldukça başarılı. Peki sizlerin bu kategoride beğendiğiniz animeler hangileri? Aklınıza gelen başka seriler var ise yorum kısmında bizlerle paylaşmayı ihmal etmeyin.