Metal Gear Solid V: Ground Zeroes PC İnceleme
PC İnceleme
Metal Gear Solid V: Ground Zeroes PC İnceleme
Tür: Aksiyon-Macera, Gizlilik
Çıkış Tarihi: 18 Mart 2014 (Konsollar), 18 Aralık 2014 (PC)
Yapımcı: Kojima Productions
Yayıncı: Konami
Diğer Platformlar: PS3, PS4, Xbox 360, Xbox One
İlk olarak 18 Mart 2014’te konsollara teşrif eden Ground Zeroes, 18 Aralık’ta Steam üzerinden PC’lerdeki yerini aldı. “3. şahıs açık dünya gizlilik oyunu” olarak tanımlayabileceğimiz Ground Zeroes, 2015 içerisinde çıkacak olan The Phantom Pain adlı Metal Gear Solid V oyununun başlangıç bölümü.
PSP’ye çıkan Peace Walker‘ın ardından başlayan oyunda başrolde yine “Big Boss” olarak bildiğimiz Snake var. XOF adlı paramiliter organizasyon tarafından kaçırılan Paz ve Chico’yu kurtarmak için Küba’da bulunan Camp Omega’da başlıyoruz. Oyun açılır açılmaz yeni “Fox Engine” gözlerimizi alıyor. Oyun boyunca yağan yağmur, rüzgarla beraber çalıların ve askerlerin yağmurluklarının uçuşması, ışıklandırma, kaplamalar yani her şey harika görünüyor. Elimdeki bilgisayar 3 senelik bir dizüstü olmasına rağmen iyi optimize edilmiş motoru sayesinde oyunu yüksek ayarda rahatlıkla oynayabildim.
Oyun yukarıda da dediğim gibi artık bir açık dünya oyunu. Yani artık eski MGS’lerdeki gibi koridor bölüm tasarımları yok. Ground Zeroes‘ta bütün oyun alanımız Camp Omega ve bu harita oyunun başından sonuna kadar tamamen açık ve The Phantom Pain‘in de bu şekilde olacağını biliyoruz.
Oyundaki tek değişiklik harita yapısı değil elbette. Artık üst köşede bir radarımız yok, onun yerine iDroid adlı yeni bir oyuncağımız var ve bu iDroid ile haritayı görüntüleyebilip, üzerine düşmanları ve görevleri işaretleyebiliyoruz. Hatırlarsanız eski oyunlarda düşmanlar bizi gördüğü anda ikonik bir ses efektiyle beraber “Alert” durumuna geçerdik, kaçtıktan sonra bir “Evasion” süresi olurdu ve en son alarm durumunun bitmesiyle beraber “Caution” durumuna girilirdi. Ancak yeni oyunumuzda artık bunlar belirtilmiyor. Bunun yerine bu değişiklikleri düşmanların radyo konuşmalarından anlıyoruz. Düşmanın görüş alanına girdiğimizi ise ekranın ortasında beliren beyaz belirteçlerle anlıyoruz. Bir de düşmanla yüz yüze geldiğimiz anda girdiğimiz bir “Reflex Mode” var. Bu moda girildiğinde zaman yavaşlıyor ve düşman alarm veremeden işini bitirecek hareketi yapabiliyoruz, ister CQC yapıp etkisiz hale getirin, ister silahınızı çekin vurun. Başlarda biraz oyunu kolaylaştırdığını düşünsem de kendi aceleciliğimden ötürü pek çok kez düşmanla karşılaşınca şikayet etmemeye karar verdim. İsterseniz bu mod ayarlar kısmından kapatılabiliyor. Yakın dövüşte ise önce tek tuşla düşmanı yakalıyoruz ve sonra 3 farklı seçenek karşımıza çıkıyor; sorgulama, bayıltma ve öldürme. Neyi nasıl uygulayacağınız tamamen size kalmış. Kontrollerde ise hiçbir sorunla karşılaşmadım. Xbox 360 joystick’i ile başlayıp klavye-fare ikilisiyle devam ettim. İnternette her ne kadar farenin pek akıcı hareket etmediği ile ilgili şikayet okuduysam da ben pek fazla rahatsızlık hissetmedim. Hatta konsolda çok rahat FPS oynayan biri olarak klavye-fare’nin joystick’ten daha iyi olduğunu bile söyleyebilirim.
Oyunda seslendirme ve ses kullanımı yine en üst seviyede. Her ne kadar Kiefer Sutherland’ın seslendirdiği bir Snake ilk başlarda itici gelse de Kiefer’in seslendirme konusunda çok iyi bir iş çıkardığını söyleyebilirim. Yine de ister istemez David Hayter’ın o boğuk sesini özlüyorum. Yalnız bütün bu değişiklikler içerisinde beni en çok üzen CODEC sahnelerinin olmayışı. Oyunda ilerledikçe herhangi bir ara sahne girmeden radyo konuşmaları devam ediyor. Bunu değişen oyun yapısına bağlıyorum, biz eski oyuncuları ne kadar etkileyecek The Phantom Pain çıktıktan sonra göreceğiz.
Bahsetmek istediğim son değişiklik ise araç kullanımı. Camp Omega’da bulunan jipleri, kamyonu ve tankı istediğimiz gibi kullanabiliyoruz. Yalnız araç kullanırken düşmanlara dikkat etmemiz gerekiyor. Görüş alanlarına girdiğiniz anda alarm verebiliyorlar.
Sonuç olarak 1 saatten biraz fazla bir sürede ana senaryoyu bitirdikten sonra aklımda kalan tek şey The Phantom Pain‘in ne zaman çıkacağı oldu. Ortalıkta çıkış tarihi ile ilgili birçok dedikodu dolaşsa da hâlâ Kojima tarafından resmi bir tarih duyrulmuş değil. Artık ağzımıza da bir parmak bal çalındığına göre tek yapmamız gereken kavanozun geleceği günü beklemek.
Bonus: E3 2014’te gösterilen Metal Gear Solid V: The Phantom Pain tanıtım filminde çalan Mike Oldfield’ın “Nuclear” parçası
[vimeo 99753459 w=500 h=281]