Grand Theft Auto 5 PC İnceleme
GTA V İçin Ekran Kartı Almıştım Çürümüye Başladı
Çok büyük, dolu dolu ve gerçekten yaşayan bir dünyası var GTA V’in. Hayvanlar da insanlar gibi bu dünyanın bir parçası. Oyuna girdiğinizde grafik ayarlarını yaparken benchmark testi de menüden yapılabiliyor ve Los Santos’un görkemini hemen burada görebiliyorsunuz. Sadece yerleşim bölgeleri değil; dağları, taşları, denizin dibi, gökyüzü ve her şey oyunun dünyasına dahil. Keşfetmek size kalıyor.
PC’de 60 FPS ve üzerinde çok akıcı görüntülerle etrafı izlemenin keyfine doyum olmuyor. 4K çözünürlüğünde bir ekranınız ve bu çözünürlükte grafik ayarlarını kökleyebilecek güçte bir bilgisayarınız varsa PS4 ve Xbox 360 sürümlerinden epey bir farklı görünüyor. GTA V, PC’de 1080p olarak da oldukça iyi görünüyor ve çok iyi optimize edilmiş. Vasat dizüstü bilgisayar modellerinden tutun da GTX 980, R9 290X gibi üst düzeyde ekran kartı bulunan masaüstü bilgisayarlara kadar çok farklı sistemlerde oyunu test ettim. Eski sayılabilecek donanımlarda bile ortalama olarak bakıldığında yüksek ayarlarda akıcı görüntüler alabiliyorsunuz. Yüksek ve çok yüksek grafik ayarlarında oynayabilmek için high-end donanımlara ihtiyaç duymuyor. i5’in eski modellerinden biri ve GTX 660 seviyesindeki ekran kartlarıyla bile 1080p’de tatmin edebilecek bir şekilde oynamak mümkün olabilir. Şehir içi beklenenden çok daha iyi optimize olmuş. Kırsal alanlarda, dağlarda, taşlarda gezerken ise ilginç bir şekilde birazcık daha kare oranı düşebiliyor.
Grafik ayarlarını olabildiğince yükseğe çıkartmak gerek elbette ama bana sorarsanız yüksek FPS’den vazgeçmeyin. Bazı oyunlarda oyunun kendisinden çok 30 FPS-60 FPS tartışması yapılır ve bu duruma genellikle sinir olurum ancak GTA V’te 60 FPS ile 30 FPS arasında gerçekten çok büyük bir fark var. 60 FPS’deki akıcılığı görememek için kör olmak gerek. Bu arada bazılarında olmasa da, kendi monitörümde yazıların ekranın çok dibinde bulunması beni biraz rahatsız etti. Bunu da menüdeki görüntü ayarlarının altında bulunan Safezone Size kısmından ayarlayabileceğinizi not düşeyim.
GTA V’e FPS modunun geleceğini ilk duyduğumda garipsemiştim ancak konsolda hiç de fena iş çıkarmamışlardı. PC’de ise kontrollerdeki ve görsellikteki artılarından ötürü özellikle çatışma sahnelerinde sürekli FPS kamerasını kullandım. Araç içindeyken ise özellikle senaryo kısmında siz aracı sürerken yanınızda oturan Trevor olsun ya da başka bir karakter olsun konuşurken surat ifadelerini çok iyi görebiliyorsunuz FPS kamerasında. İlk duyduğumda burun kıvırdığım bu özelliği başarılı bir şekilde kullanan Rockstar Games’i tebrik ediyorum.
Üç oynanabilir karakter olunca ana senaryosu da uzun sürüyor GTA V’in. Senaryoya bağlı kalmak istemiyorsanız da pek çok aktiviteye katılabilir, mülk satın alabilir, özel görevleri yapabilir, aracınızı modifiye edebilir, kıyafetler alabilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. San Andreas efsanelerinden biri olan berbere gidip saçları sıfıra vurdurtmak ve sonra yine berbere gidip “traş olarak” afro saça ya da uzun saça sahip olmak da mümkün. Evinizde oturup sadece TV izleyebilirsiniz de. Ayrıca telefon hem online oyunda hem senaryoda çok önemli bir yere sahip. Başkalarıyla olan iletişimi telefondan sağlayabildiğiniz gibi, mesajlardan gelen linklere tıklayıp Los Santos’ta ne olup bittiğini öğrenebilir, görevlere ya da uzak yerlere hemen gitmek için taksi çağırabilir, oyunu hızlı bir şekilde kaydedebilir, telefonunuzu kişiselleştirebilir, fotoğraf çekebilir, özçekim dahi yapabilirsiniz.
Araç çeşitliliği de silah çeşitliliği de çok fazla. Bazı araçları önceki oyunlardan mutlaka anımsayacaksınız. Sürüş dinamikleri mükemmel olmasa da idare eder seviyede. Havada karada ve denizde pek çok araç alternatifi var. Hasar modellemesi konusunda belki biraz daha geliştirilebilirdi oyun. Silahlara özelleştirmeler yapılabiliyor. Bazı görevlerde oyun buna zorluyor hatta oyuncuyu. Bazen de zorunlu olmasa bile çok büyük avantajlar sağlayabiliyor.
Bak Şimdi Monitörünü Kapatıp CD-Rom’unu Açacağım Çünkü Ben Bir Heçkırım
Soygunlara ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Soygun görevlerini yapabilmek için öncelikle soyguna hazırlık görevlerini yapmak gerekmekte. Öyle pat diye şurayı soyayım kaçayım şeklinde olmuyor. Burada bir araştırma ve ekip işi var. Heist yani soygun görevlerinin planlaması bir ölçüde oyuncuya bırakılmış durumda. Önce soygun yapılacak mekanı incelemek, fotoğraf çekmek, kullanılacak araçları ve ekipmanları tedarik etmek (ya da çalmak diyelim) hacker, bomba uzmanı silahlı soyguncu gibi ekip elemanlarını belirlemek gerekiyor.
Ekibi oluştururken örneğin iyi bir hacker, soygundan kendisine daha yüksek bir pay isterken kötü bir hacker daha düşük bir payı kabul ediyor ancak görevlerin başarısızlığına bile sebep olabiliyor. Öyle eskiden MSN’den dosya atıp karşısındakinin monitörünü kapatıp, CD-Rom’unu açarak hacker olduğunu zanneden tipleri alırsanız vay halinize… Hatırlıyorum da ilk soygun görevimde deneyimli olan silahlı soyguncu yüksek pay istiyor diye ezik olanı tercih etmiştim. Soygun sırasında kendisi ne şehit olmuştu, ne de gazi; farklı bir yola gitmişti. O yüzden ekibinize dikkat edin. Eğer o farklı yola gitmeyip görevi başarabiliyorlarsa yetenekleri gelişiyor ekip üyelerinin.
Soygunlarda ayrıca polislerden kaçarken karakter seçimi önem arz ediyor. Karakterlerin özel yeteneklerini doğru zamanlarda kullanmak avantaj sağlıyor. Bu soygun görevlerinin online kısmında olmaması başta biraz hayal kırıklığı yaratmıştı ama neyse ki yakın bir zaman önce geldi ve oyuna farklı bir tat kattı.
Vice City’nin Radyoları Bir Başkaydı Ama
Ses ve müzikler serinin her zaman en güçlü yönlerinden biri olmuştur. GTA V’te de farklı radyo kanallarında geniş bir müzik albümü bulunuyor. Bu noktada seriyi en ileriye götüren oyunlar Vice City ve San Andreas olmuştu. Müzikler biraz daha kişisel zevklere hitap edebilir. Bana göre GTA IV’ten daha iyi olsa da GTA V’deki radyolar Vice City ve San Andreas’ın yerini tutamıyor; onlar benim için birer efsaneydi. Ancak yine de GTA V’te tercih edilen müzikleri oldukça beğendim. Siz beğenmediniz mi? Sorun değil. Hemen Belgeler\Rockstar Games\GTA V\User Music dizinine gidin ve istediğiniz müzikleri veya kısayollarını buraya kopyalayın. İster önceki oyunlarda bulunan beğendiğiniz müzikleri, ister bambaşka müzikleri Self Radio’dan dinlemeye başlayın. Bu da yıllardır serinin en sevdiğim özelliklerinden biri.