Final Fantasy XV İnceleme
Savaş sistemi konusunda oyun çıkana kadar ciddi endişelerim vardı. Aksiyon ağırlığının artırılması genele daha fazla hitap etse de Final Fantasy serisinin tüm RPG unsurlarını görmezden gelmesi büyük bir sorun olurdu. Birkaç noktada sıkıntıları olsa da beklediğimden çok daha iyi bir savaş sistemi detaylarıyla karşılaştım. Öncelikle savunma olayı başlı başına seride bir devrim olmuş. Kare tuşu sizden çok daha güçlü düşmanlarla karşılaştığınızda hayatınızı kurtaracak büyük bir yardımcı. Bu sayede hem ölümcül darbeleri savuşturabilir hem de yeri geldiğinde doğru zamanda saldırı tuşuna bastığınızda etkili karşı saldırılar yapabilirsiniz. Saldırı tuşuna basmaya devam ettikçe ya da basılı tuttukça farklı tipte saldırılar gerçekleştirebiliyoruz. Bu sistem çok basit ve detaysız gibi duruyor aslında oyunun başlarında ama öyle değil. Yetenek ağacı olarak kullanılan Ascension seçeneğindeki yetenekler savaş sisteminde farklı stratejiler geliştirmenizi sağlayan pek çok yetenek barındırıyor. Armigger kraliyete ait özel silahlarla güçlü saldırılar yapabileceğiniz bir mod. Warp Strike da FF XV evreninin ünlü ışınlanıp saldırma seçeneği. Bu özellik aşırı yararlı hatta AP kazanmanın en kolay yollarından biri. Son darbeyi Warp Strike olarak indirip öldürdüğünüz her düşman 1 AP veriyor. Büyüler yerine, savunma, Warp Strike gibi özellikler MP harcıyor ama yüksek bir noktada asılı kalırsanız MP hatta yeteneklerinize göre HP de dolmaya başlıyor. Kaya, kule, tepe gibi yerler savaşlarda böylece inanılmaz bir avantaj sağlayabiliyor. Noctis ile yapılan saldırıların dışında takım arkadaşlarımıza da belirli saldırılar yapmaları konusunda komut verip Noctis’in saldırılarını bunlarla birleştirebiliyorsunuz. Eğer savaş sistemi çok hızlı ve düşmanlar çok güçlü geldiyse wait mode seçeneğine geçip stratejinizi o şekilde belirleyebilirsiniz.
Bazı ufak hatalardan bahsetmek gerekirse kamera sistemiyle ilgili olarak birkaç noktada biraz sıkıntı yaşamak mümkün. Özellikle yüksek bir yerden Warp Strike gerçekleştirirken fazla sayıda düşman varsa istediğiniz düşmana hemen kilitlenmek konusunda sorun yaşayabilirsiniz. Zıplama tuşu ile etkileşime girme tuşu aynı ve zaman zaman istediğiniz fonksiyonun aksini gerçekleştirebiliyor Noctis. Bunların dışında hemen hemen her açık dünya oyununda olan bazı buglar mevcut ancak nadiren karşılaşıyorsunuz.
Ascension Grid’de ilk olarak ekstra AP sağlayan araba ile seyahat ederken AP kazanma gibi yetenekler üzerinden gidebilir bu sayede oyunun sonuna kadar fazladan alacağınız çok fazla AP kazanabilirsiniz. Buradaki bazı yetenekler çok yüksek AP gerektiriyor ancak bazıları düşük AP ile hayat kurtaran yetenekler arasında yer alıyor. Örneğin Ignis’in Regroup özelliği oyundaki en yararlı özelliklerden biri. HP’niz bittikten sonra Danger durumuna düştüğünüzde potion kullanmadan HP’nizin bir miktarını doldurabiliyor ve ölmeden savaşa dönebiliyorsunuz bu şekilde. Light Phase ve Airstep gibi yetenekler çok düşük AP gerektirip çok işe yarayan diğer örnekler olarak gösterilebilir. Bütün kategorilerdeki yetenek açıklamalarını dikkatlice okuyup ona göre yetenekleri dağıtmanızda fayda var. Karakterin kullanabileceği aksesuar sayısını, HP, güç gibi değerlerini de buradan arttırmak mümkün.
Diğer Final Fantasy oyunlarının aksine tecrübe puanlarıyla direkt seviye atlamıyoruz. Bunun için kamp yapıp dinlenmeli ya da bir otel, karavan vb. bir yere gitmeliyiz. Oyunda bazı yerlerde kalmak oldukça pahalı ancak kazandığınız tecrübe puanını katlıyor. Galdin Quay’de 2 kat, Altissia Hotel’de 3 kat tecrübe puanı kazanıp çok daha hızlı seviye atlayabilirsiniz. Paranızın bir kısmını buna ayırmayı düşünebilirsiniz. Örneğin 100.000 tecrübe puanı yerine 300.000 tecrübe puanı kazanabilirsiniz bu şekilde. O yüzden zaman zaman tecrübe puanlarını direkt kullanmak yerine biriktirin ve bu şekilde kullanın. Ancak hikayede ilerlerken buna dikkat etmek gerek çünkü bir sonraki bölüme geçtiğinizde oyun tecrübe puanlarını kullandırıyor. Farklı kayıt dosyalarından gitmek iyi bir seçenek olabilir.
Büyü sistemi oyunun pratik yapısına biraz ters düşmüş. Çok güçlü büyüler var ancak sürekli kullanılamıyor. Ateş, buz ve yıldırım kaynaklarını çevreden topladıktan sonra Elemancy menusunden bunlarla büyülerimizi oluşturuyoruz. Potency rakamı büyünün gücünü ifade ediyor. Örneğin Fire 100 Potency’e ulaştığında Fira oluyor ve ikinci seviyesine ulaşıyor. Büyü isimlerini serinin takipçileri zaten iyi biliyor ancak elde edilme şekilleri farklı. Elementleri belli miktarlarda bireştirerek farklı büyüler yapıyoruz bir de aşağıdaki eşya slotu büyüyü çeşitlendirmek ve güçlendirmek adına oldukça önemli. Malzeme, eşya ya da hazinelerden bazıları oluşacak büyünün etkisini fazlasıyla değiştirebiliyor. “Neyi neyle birleştirirsem ne elde ederim?” diye bu menüde uzunca vakit geçirebilirsiniz. Elde edilecek büyünün sayısı oldukça az oluyor. 3-5 gibi az sayıda büyü kullanıp bunları tüketince yeniden aynı işlemi yaparak büyü oluşturmak gerekli. Dolayısıyla sık sık büyü kullanmayı düşünürseniz habire bu menüde zaman harcıyorsunuz ve daha sonra tekrar oluşturduğunuz büyüyü karaktere veriyorsunuz. Diğer hemen hemen her şey oldukça pratikten büyü sistemi oyunun diğer sistemlerine göre zahmetli bir hale geliyor.
Summonlar diğer Final Fantasy oyunlarına göre çok daha ihtişamlı, etkileyici görünüyorlar. Tam anlamıyla epikler. Başka herhangi bir oyunda yardımınıza gelen bu kadar epik varlıkları görmek çok zor. Ayrıca genel olarak çok güçlüler. Bazı FF oyunlarında özellikle erken bir dönemde aldığınız bir summon ilerleyen zamanlarda çok güçsüz ve kullanılamaz hale geliyordu. Ramuh örneğin. Ancak bu oyunda summonı görmek bile düşmanlarınızın titremesine neden oluyor. Tabii o “summonı görmek” kısmı biraz sorunlu çünkü onu siz çağırmıyorsunuz. Her summon için belli şartlar var, bunların yerine getirilmesi gerek. Yine de geleceğinin bir garantisi yok. Sanıyorum aşırı güçlü olduklarından oyuncuya istediği zamanda çağırma özelliği verilmemiş ancak şansınızın yaver gitmediği zamanlarda söylenmenize neden oluyor bu durum. Bazen de artık varlığını unuttuğunuzda bir anda belirip ortalığı toz dumana çeviriyorlar. Bu da umutsuz bir durumdayken bir anda moralinizi yerine getiriyor hatta tavana vurduruyor. Bulunduğunuz mekana göre saldırısını değiştirebiliyor summonlar. Örneğin Ramuh bir zindanın dibindeyseniz veya ulaşılması zor olan farklı kapalı bir yerdeyseniz Ixion başı bulunan asasını fırlatıyor. Örnekleri Ramuh üzerinden vermemin sebebi ise taa geçen sene ilk gösterilen summonlardan olması ve keyifleri kaçırmamak.
Arabamız Regalia en temel ulaşım aracı elbette. İsterseniz kontrolleri ele alabilir isterseniz Ignis’in sürmesini sağlayabilirsiniz. Ignis başlarda geceleri sürmeyip oyuncuyu biraz sinir etse de sonradan bunun nedenini anlıyorsunuz. Geceleri yollar tehlikeli. Sürekli yaratıklarla karşılaşıyorsunuz. Oyunun başlarında kendi seviyenizden çok daha yüksek seviyede yaratıklarla karşılaşabilirsiniz. Fast Travel’i en azından oyunun dünyasını iyi öğrenene kadar yapmamakta fayda var. Hem sürüş yaparken AP toplayabilir, hem de nerede ne olduğunu görebilirsiniz. Bunun dışında yolda çeşitli sürprizler ve ilginç detaylarla da karşılaşmak mümkün. Regalia’nın görüntüsü oldukça özelleştirilebilir pek çok seçenek barındırıyor. Yağmurlu havalarda üstü kapanıyor ve açık havalarda üstü açılıyor Regalia’nın. Yağmur yağarken karakterlerin ıslanan kıyafetlerini oyunun menüsüne girdiğinizde detaylı olarak görebilmeniz gibi güzel detaylar var. Regalia konusuna dönersek Cindy‘nin vereceği görevleri yaparsanız oynanışı direkt etkileyen özel geliştirmelere de sahip oluyorsunuz Regalia için. Cindy zaten oyunun gizli ana karakteri gibi bir şey. Oyun çıkmadan “tahtı geri almaya gidiyorum” diye gaza gelirken ve intikam yeminleri ederken bir bakmışsınız sürekli Cindy’nin yanında takılıyorsunuz ama Cindy de yanında takılınmayacak gibi değil, orası ayrı.
Arigatou Chocobo
Serinin olmazsa olmazı chocobolar seyahat etmenin bir diğer yolu. Chocoboları günlük kiralayabiliyorsunuz ve sürdükçe seviye atlatabiliyorsunuz. Bu sayede stamina bonusu gibi bonuslar kazanıyorlar. Ayrıca onları da özelleştirip aksesuar gibi şeyler takabiliyorsunuz. (hayaldi gerçek oldu). Oyunu bitirene kadar bir yere gitmenin en hızlı yolu genelde en yakın noktaya fast travel yaptıktan sonra dağ, tepe, çayır gibi yerlere Chocobo ile gitmek. İstemediğiniz savaşlardan da hızlıca kaçabilirsiniz bu sayede. Chocobolar sayesinde AP kazanmak için ilgili yeteneği açmanız faydalı olacaktır. Karakterlerimiz kendi aralarında olduğu gibi chocobolarla da bağ kuruyor ve yolculuktan sonra chocobolara teşekkür edip iltifat etmeleri tebessüm ettiren güzel detaylar arasında yer alıyor.
Daha uzun ve daha detaylı olsa daha çok beğenebileceğimiz hikaye bittikten sonra yapılabilecek pek çok şey var. Final Fantasy XV bu alanda en zengin içeriğe sahip oyunlardan biri olduğundan öyle hemen rafa kaldırmayı düşürmeyin. Çok orijinal bazı zindanlardan tutun da ilginç yaratıklarla karşılaşacağınız ve sonunda büyük ödüller kazanacağınız av görevleri bu içeriklerin en temelini oluşturuyor. Yapım ekibi de sürekli bir yeni içerik geliştirme çabasında. Yeni gelecek ücretli DLC’ler ise Gladiolus, Ignis ve Prompto’yu oynanabilir hale getirecekler.
Başta bahsedemediğimden yazının en sonunda bahsetmek istediğim nokta ise müziklerin efsanevi olması. Nobuo Uematsu yaşayan gerçek bir efsane ve bu seri için inanılmaz müziklere imza attı. Özellikle Kingdom Hearts serisiyle kalpleri fetheden Yoko Shimomura da Final Fantasy serisinin efsanevi müziklere sahip olma geleneğini en iyi şekilde sürdürebilmesini sağlamış. Her bir eseri ayrı bir başyapıt ve oyun tarihinin en iyi besteleri arasına Final Fantasy XV’in besteleri rahatlıkla girer. Serinin diğer ana oyunlarının müzikleri ve çok daha fazlası da Regalia’da dinlenebilir durumda. Nostalji yapmak ya da müzik seçeneklerini genişletmek isteyenler bulundukları yerlerdeki satıcılardan bu albümleri satın almayı ihmal etmesinler.
Toparlayacak olursak 10 yıldır hayranlarını bekleten bir oyunda beklentileri karşılamak çok zordur. Final Fantasy XV bazı eksilerine rağmen genel anlamda bu büyük beklentinin altından kalkmayı başarabilen bir yapım olmuş. Zamanında oyunun yapımına başlayıp oyunun bitiminde yaşlanan, hayatlarının büyük bir kısmını bu yapıma adayan yapımcılara yaşattıkları uzun eğlenceli saatler nedeniyle ve en önemlisi Final Fantasy XIII üçlemesi ile birlikte efsane olmaktan uzaklaşan seriyi adına yakışır bir şekilde karşımıza çıkardıkları için teşekkürler. Söylendiği gibi hem seriye ilk kez başlayacaklar için hem de eski hayranlar için arasının bulunduğu, genel olarak iki tarafı da memnun edebilecek bir oyun Final Fantasy XV. Serinin eski bir hayranıysanız ve uzun süredir bekliyorsanız bekleyiş nihayet sona erdi. Final Fantasy’e yabancıysanız da yeni bir oyunla başlamak için bundan daha güzel bir fırsat olamaz.