Fallout 4 İnceleme
Fallout 4, ilk saatlerinde biraz fazla hayal kırıklığı yaratabilir. Başlarda Power Armor’ı kullandığımız görev dışında kalan görevlerin tatmin edici olduğunu söylemek biraz zor. “Git şuradaki haydutları temizle, git burayı düşmanlardan arındır” gibi basit ve etkileyicilikten uzak görevlerle karşılaşıyoruz. Ana hikaye oynanışınıza da bağlı olarak çok yavaş ilerleyebilir. Sonradan hem senaryonun detayları, hem oyunun diğer özellikleri devreye girince daha iyi bir hale geliyor yapım. Bazen önemli seçimler yaptığınızı oldukça sonra fark edebilirsiniz. Tıpkı hayatın kendisi gibi… Önceki oyunlardan bildiğimiz Brotherhood of Steel de aralarında olmak üzere farklı fraksiyonlar yer almakta ve bunlar arasında çatışmalar kaçınılmaz oluyor. Yine de beni Fallout: New Vegas’taki NCR ve Caesar’s Legion çatışması kadar etkilemeyi başaramadı. Aslında birçok konuda New Vegas kadar etkileyici olduğunu düşünmüyorum Fallout 4’ün. Örneğin New Vegas’a girdiğinizde yaşadığınız his ile Diamond City’de yaşadığınız his karşılaştırılamaz bile.
Power Armor, Fallout 4’te bambaşka bir deneyim yaratıyor. Gerek değişen göstergeler olsun, gerek dayanıklılık, kazandırdığı güç, daha fazla eşya taşıma kapasitesi olsun içindeyken gerçekten o zırhı hissediyorsunuz. Olay onu bulmak değil, etkili bir şekilde geliştirmek ve kullanmak. Zırhı kullanmak için Fusion Core’a, geliştirmek için Science!, Blacksmith, ve Armorer gibi perklere ihtiyaç duyacaksınız. Zor görevlerde hayatınızı kurtaracak Power Armor’ı oyunun başlarında elde ettikten sonra hemen boşu boşuna kullanmanızı pek önermem. Power Armor Station olan yerlerde bu zırhı bırakabiliyorsunuz.
Bugs. Bugs never change.
Oyundaki buglardan biri dolayısıyla bazen bırakmaya çalışsanız da Power Armor’ı bırakamıyorsunuz ama. Keşke bununla sınırlı kalsa… Bethesda adı geçen oyunlarda her zaman çok fazla bug vardır ve bu devasa dünyalarda artık bir yere kadar bu durumu normal karşılarız. Fallout 4’ün çıkışıyla birlikte pek çok hatanın olacağını da biliyorduk ama bu sefer iyice pes ettirdi. The Elder Scrolls V: Skyrim’deki hatalar, Fallout 4’ün yanında hiçbir şey. Bu oyunu anca Vampire: The Masquerade – Bloodlines gibi bir oyun ile karşılaştırabilirsiniz bu konuda. Hangi birini saysam acaba? Pip-Boy’u açmak istiyorum ama açılmıyor. Elimdeki silah birden kayboluyor; görünüş olarak kayboluyor ama görünmez oluyor. Ateş etmesine ediyor ama ortada görünen bir silah yok. PC’de zaman zaman alt + tab yapıp oyuna geri döndüğünüzde görüntüler kafayı yiyebiliyor. Cesetler havada durabiliyor, Matrixvari hareketler gerçekleştirebiliyor. Tüccarlara aslında ortada olmayan sınırsız mermi satarak istediğiniz kadar para elde edebiliyor, neyi var neyi yoksa alabiliyorsunuz. Görevlerde gerçekleşmesi gereken bazı diyaloglar kesilebiliyor. Bazı görevlerde oyun çökebiliyor. Daha saymakla bitmez bunlar ve henüz gelen yamalar hiçbirini çözebilmiş değil. Michael Jackson bugı bile var. Böylece kendisini anabiliyoruz. “O ne be?” diye soracak olursanız:
Yapay zekanın da pek parlak olduğu söylenemez. Kaybolan companionlar, (gerçi bug var burada yine) zaman zaman anlamsız hareketlerde bulunan düşmanlar ve NPC’lerin davranışları bu konudaki önemli örnekler. Diamond City’de yürümekte olan bir NPC, başka bir NPC ile konuştuğum sırada, yanımdan geçmek yerine hizasını hiç değiştirmeyip beni itekleyerek ilerlemeye çalışmış, bunun sonucunda radyasyon dolu epey bir suya maruz kalmıştım. Çıktığımda ise o adamı yerinde bulamadım. En çok da o içimde kaldı. Companion demişken özellikle yine taşıma konusunda yardımcı oluyor kendileri ve onlara “Şuraya bak, eşya bul, etrafta düşman ara” gibi komutlar verebiliyorsunuz. Kendi karakteriniz gibi silah ve zırhlarla donatabiliyorsunuz onları. Sakın patlayıcı falan vereyim demeyin. Olmadık zamanlarda kendi karakterinizle birlikte patlatmaya bayılıyor ruh hastaları. Diğerleri bir yana Dogmeat bir yana… Sevgili yoldaşımız kilitli kutuların içindeki eşyaları bile size getirebiliyor. Yoldaşlarınızla ilişkileriniz gerçekleştirdiğiniz aksiyonlara göre değişiyor. Mesela Piper denen kadın genellikle görev veren NPC’lerden daha çok para isteyince size karşı tavır almaya başlıyor. Ben karakterimi zaten bu yönde Charisma ve Intelligence ağırlıklı geliştirmişim. Bu diyalog seçeneklerini kullanmayacaksam o karakteri ne yapayım? O yüzden “yar saçların lüle lüle, hadi canım sana güle güle” dedim kendisine. Yoldaşlarınızın huyuna gidip onlarla iyi geçinirseniz her karaktere özel perklerden de yararlanabiliyorsunuz. Bazı yoldaşlarla romantizm seçenekleri var. Yoldaşlar konusunda en etkileyici şey Dogmeat’i bıraktığınızda o umarsız bakışları oluyor zavallının. Bazen bulması zor olsa da yeniden yoldaşınızı alabilirsiniz. (Dogmeat’i Sanctuary’e yollarsanız etraftaki köpek kulübelerini iyice arayın.)
Fallout 4’ün en iyi tarafı tahmin edildiği üzere açık dünyası ve keşfetmenin güzelliği. Yüz ölçümü açısından öyle çok da büyük değil aslında dünya; daha büyüklerini görmüştük. Ancak keşfedebileceğiniz tonla şey var. Mekanlar, easter-eggler, karakterler, yan görevler, eşyalar derken liste uzadıkça uzuyor. Bir görev için yola çıkmışken bambaşka şeylere dalıp oyunun dünyası içerisinde yeni dünyalar keşfedebiliyorsunuz. İlerledikçe ve öğrendikçe daha çok bağlanıyorsunuz oyuna.
Oyuna eklenen crafting özelliği beklediğimizden bile daha detaylı. Ekipmanlarımız için tonla modifiye seçeneklerimiz var. Örneğin elimizdeki vasat bir silahı, sağlam bir silaha dönüştürmek mümkün ama burada çok fazla seçenek var. Karakterinize ve oynanış tarzınıza en çok uyan ekipmanları kendiniz yapabiliyorsunuz ve onlara isimler verebiliyorsunuz. Yaratıcı değilseniz “Osman” diyebilirsiniz. Modifiye için materyallere ihtiyaç duyuluyor. Bu materyalleri de topladığınız ekipmanları ve hırdavatları parçalara ayırarak ya da satın alarak elde edebiliyorsunuz. Fallout 4’te her zaman daha fazlasını yanınızda taşımak istiyorsunuz çünkü önceki oyunların aksine hiçbir işe yaramayan sıradan nesneler bile bu oyunda parçalanıp işinize yarayacak materyallere dönüşebiliyor.
Wasteland’de hayatta kalmaya çalışan biri olarak kendi yerleşim alanlarımızı kurabiliyoruz. Yapımcı Todd Howard, bu özelliği oyun çıkmadan önce gösterdiğinde birçok oyuncuyu oldukça şaşırtmıştı. Bu özellik resmen ayrı bir oyun gibi. The Sims mantığında kendinize yaşanabilecek bir yer yapıp eşyalarla da içini döşeyebiliyorsunuz ama sadece bundan ibaret değil. Burada bir medeniyetin kuruluşu söz konusu. Yaşayacak insan sayısına göre yemek, su, enerji, güvenlik, yatak gibi ihtiyaçları karşılamak ve insanları mutlu etmek durumundasınız. Yerleşim alanlarınız arasında karavanlar gönderebiliyor, iyi eşyalar bulunduran tüccarları kendinize çekebiliyorsunuz. Bütün bunları güzel bir şekilde yaptıysanız artık haydutların gözünü yerleşim alanınıza dikmemesi için bir sebep kalmıyor. Saldırılara karşı savunmak durumunda buluyorsunuz kendinizi. Sadece bu özelliğin tüm detaylarını anlatmak için bu inceleme kadar bir yazı daha yazmak gerek. Daha detayını merak edenler için en iyisi hazırlanan güzel bir rehberi paylaşayım.
Bu da kurulan bir başka yerleşim alanı. Her bir şeyi oyuncu kendisi yaptığına göre artık isterseniz ne kadar zaman ayırabileceğinizi siz düşünün.