Bleach 668 İnceleme

Bleach Manga 668. Bölüm İncelemesi

Bleach yeni bölümüyle bekleneni vererek Zaraki ve kılıcıyla ilgili oldukça uzun süreden beri merak edilen birkaç şeye kısmi de olsa yer verdi ve Zaraki ile Bankai sözcüklerini bir arada görmemize izin vererek merak ve heyecan duygusunun tavan yapmasına vesile oldu.

Elimden geldiğince kısaca bölümün üzerinden geçmem gerekirse geçtiğimiz sayıda Gerard’ın kılıcında çentik atmayı başarabilen Zaraki, bir şekilde darbe almıştı ve kendi adıma o darbenin nasıl geldiğini anlayamamıştım. Bu bölümde anlıyoruz ki bu da Gerard’ın “Mucize” gücüyle alakalı bir şeymiş ama inanın ben bu konuyla alakalı yaptığı açıklamalardan pek bir şey anlamadım. Kılıcın isminde geçen “Umut” sözcüğüyle alakalı bir şeyler zırvaladı ama ben pek anlamlandıramadım durumla. Bu noktada Hitsugaya da bu açıklamalardan bir şey anlamadığını belirterek resmen duygularıma tercüman oldu. :)

Sonrasında Zaraki’ye yardım etme maksadıyla Gerard’a hamle yapınca maalesef Gerard yerine darbeyi Zaraki’den yedi zavallım. Zaraki ile düşmanı arasına girmek de pek akıl karı bir iş değil hani. Sonuçta Gerard, Zaraki’nin avı ve başkasına yar etmeye de hiç niyeti yok her zamanki gibi. Buna rağmen Hitsugaya yine de rakibinin gücünü fark ederek göz bandını çıkarmış olan Zaraki’yi tek bırakmak istemiyor ve Byakuya ile bir plan yapıyorlar. Bu arada Byakuya’nın, Hitsugaya’nın yaptığı planı pek sorgulamadan veya aşağılamadan “He” demesi de beni biraz şaşırttı doğrusu. :) Bu arada Gerard Zaraki’yi göründüğü kadarıyla saf dışı bırakmayı başarıyor. Hitsugaya ve Byakuya yaptıkları planı uygulamaya geçiyorlar ama Gerard “Niyetinizin farkındayım.” gibisinden kendinden beklenmeyecek cümleler sarf ederek bu ikisine görünüşte karşı koymayı başarabiliyor. Saf dışı kaldığı düşünülen Zaraki’yi ise kendine getirmek dünyalar tatlısı Yachiru’ya düşüyür. :)

Yachiru’nun gelişi ve Zaraki’ye bir şeyler söyleyişi sadece son iki sayfada yer almasına rağmen koskoca sayıda en çok malzeme veren kısım da işte bu son iki sayfa oluyor. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki Yachiru’nun o tatliş suratını çok özlemişim. Görür görmez ne kadar sevindiğimi anlatamam. Zaraki’nin başında belirdiğinden itibaren söyledikleri ise Yachiru’nun Zaraki’nin kılıcı olduğuna dair tahminleri doğrular nitelikte. İlk başta Yachiru’yu gördüğümde “Heh Yachiru göründü, kılıç değilmiş meğer.” desem de kullandığı cümleler bunun tam tersini gösteriyor. Zira kendisini kullanırsa kesemeyeceği kimsenin kalmayacağını söylüyor.

Bu cümlenin üzerine de aslında söyleyecek pek bir şey kalmıyor bence. Bunları söylerken Zaraki’de de tuhaf bir güç artışı oluyor ve buna halk arasında “Bankai” dendiğini açıklamak yine Yachiru’ya düşüyor. Zaraki’nin Shikai kullanmasının ardından Yachiru’nun ortadan kaybolmasıyla farklı bir boyut kazanan şu kılıç mevzusuyla alakalı olarak, Yachiru’nun ağzından çıkan Bankai sözcüğü yıllarca süren merakı daha da körüklerken Yachiru’nun varlığını kısmen de olsa açıklıyor.

Doldurma bölümlerden olsa da Kubo-sensei’nin etkin olarak rol aldığı animedeki Zanpakutou Hikaye Bölümü’nde sahiplerinin kişiliklerine göre şekillenen Asauchi’lerin kılıç dışında da cisimleşmiş halde bulunabildiklerini görmüştük. Bu noktada eğer yanlış anladığım bir nokta yoksa Yachiru da da bu durum geçerli. Ancak o zaman cisimleşmiş kılıçlar da sahiplerinin kullandığı Shikai veya Bankai’lara sahipti. Bizler ise daha önce gördük ki Yachiru da Shikai kullandı ve bu Shikai’ın Zaraki’ninkiyle pek de alakası yok. İşte bu kısım ben de biraz kafa karışıklığına sebep olup, Yachiru’nun kılıç olması konusunda “Acaba?” dememe sebep olsa da yukarıda Yachiru’nun kullandığı “Beni kullanırsan kesemeyeceğin kimse kalmaz.” cümlesi eğer bir kelime oyunu, kinaye vs. yoksa – artık nasıl olacaksa – Yachiru’nun kılıç olduğu düşüncesinde kalmamı sağlıyor. Bunun nasıl olduğuysa muhtemelen gelecek bölümlerde açıklanacak. Hatta bir sonraki bölüm çoğunlukla bunu açıklamaya yönelik olacaktır diye düşünüyorum. Bankai’ın nasıl olduğu, ne işe yaradığı vs. ondan sonraki bölüme sarkar diye tahmin etmekteyim. Haftaya güzel, açıklayıcı bir bölümün bizleri beklediğini umarak bir dahaki sayıda görüşmek üzere diyorum.