Bleach 658 İnceleme
Bleach Manga 658. Bölüm İncelemesi
“Ne zaman çıkacaklar acaba meydana?” dediğimiz, dönüşleri merak konusu olan birçok karakterin bir anda olaya dahil olduğu yeni bir Bleach bölümüyle karşı karşıyayız.
Son bölümde Shihouin kardeşlerin güçlü saldırılarına maruz kalan ve bunun sonucunda reiatsu temelli bu saldırılardan yüksek miktarda içine alarak yeniden yeteneğini açığa çıkaran Askin’den devam ediyor bölüm. Shihouin kardeşlerin reisatsu tabanlı saldırılarının artık onu öldüremeyeceğini, bunlara bağışıklık kazandığını belirten Askin’in buna paralel olarak yaraları da iyileşiveriyor. Askin’in gücünden daha başından beri haberi olmasına rağmen hala gördükleri karşısında şaşırmaya devam eden Yoruichi’nin aksine kardeşi Yuushirou, yine aynı saldırıyla vakit kaybetmeden Askin’e saldırıyor ve tabii sonu hüsran oluyor. Buradaki bu durumu tamamıyla Yuushirou’nun toyluğuna bağlıyor ve çok da takılınacak bir nokta olmadığını belirtmek istiyorum. Zira birçok savaş tecrübesi olan Ichigo’nun da hala bu tür davranışlarda bulunduğunu hatırlatarak böyle bir durumu Yuushirou’ya çok görmemek gerektiğini düşünüyorum. Göğsüne saplanan oklarla kendinden geçen Yuushirou’yu gördükten sonra Shihouin kardeşlerin bir arada savaşacağı düşüncem de bir anda değişiveriyor tabii. Yoruichi, Askin’i devirmek konusunda yardım alacak mı yoksa tek başına mı bu işi halletmeye çalışacak gerçekten merak konusu.
Shihouin kardeşlerin Askin ile mücadelesine bakışımız bu sayıda, bu noktada son bulurken; devam eden bir diğer mücadeleye dönüyoruz. Daha önce bıraktığımız yerde bulduğumuz Gerard, orayı burayı yıkarak reiatsularını algılamakta zorlandığı Byakuya ve diğerlerini aramakta. Demek ki büyüdükçe algılarında zayıflama oluyor ki bunu da normal karşılamak lazım. Çünkü bizimkiler şu an Gerard için karıncadan farksız.
Gerard orayı burayı yıka dursun ne zaman olaya dahil olacaklarını merak ettiğimiz Visored’lar ortaya çıkıyor. Havalı girişlerinden ve birlikte yaptıkları saldırılardan dolayı “Herhalde bunlar Gerard’ı alt edecek.” derken onlar da bir darbeyle savuşturuluyor.
Tam da bu noktada bir kısım Bleach takipçisini fazlasıyla sevindirecek, bir kısımını da biraz sinirlendirebilecek fazlasıyla karizmatik bir giriş yapılıyor ve küçük kaptanımız Hitsugaya olaya dahil oluyor. Hitsugaya’ya olan sevgim normal boyutlarda olsa da yaptığı giriş yüzünden ben de tıpkı bir fan girl edasıyla “Kyaaa” tepkisi vermekten kendimi alamadım. Nasıl da yakışmış öyle o Quincy kıyafetleri. :) Hitsagaya bu kadar seviledursun Kubo-sensei’nin duyguları o yönde olmayacak ki Hitsugaya’nın şu karizmasının sonuna kadar devam ettiğini pek göremedik. Genelde kendisi için hüsranla sonuçlanan savaşların baş rolü olan Hitsugaya, bu sefer şeytanın bacağını kırabilecek mi acaba? Visored’ların da Hitsugaya’ya yardım edeceğini düşündüğüm bu mücadele bitene kadar Byakuya ve diğerlerini görebilir miyiz, ortaya çıkarlar mı tam bir şey söyleyemiyorum ama isteğim çıkmamaları yönünde.
Kubo-sensei’nin bu bölümde olduğu gibi tek sayıda farklı olaylara değinmesi ve bunu gelecek sayılarda da uygun bir şekilde sürdürmesi sıkıcılık durumunu ortadan kaldıracak bir etken olur şahsi fikrime göre. Gelecek bölümlerin hazırlayıcısı durumunda olduğundan bu bölümle alakalı özet vermek dışında pek de yorum yapamıyorum ve Hitsugaya’nın Kyouraku’nun zamanında bahsetmiş olduğu o potansiyelini artık açığa çıkarmasını dileyerek bir dahaki sayıda görüşmek üzere diyorum. :)