BLEACH 13 BLADEs. Tite Kubo Röportajı

Fan Book BLEACH 13 BLADEs. Tite Kubo Röportajı

BLEACH 13 BLADEs. içeriğinden bahsettiğimiz haberimizde Tite Kubo’nun bir röportajının kitapta yer aldığından bahsetmiştik. Kitapta daha önce olduğu gibi Bleach’in ve shinigamilerin ortaya çıkışına değinen Kubo-sensei, Rukia’yı okul üniformalı elinde orak taşıyan bir ölüm meleği olarak çizdiğini ancak böylesi bir tasarımın çoktan daha önce kullanıldığını, sonrasında bu sefer de her zaman siyah bir cüppe giyen iskelet ölüm tanrılarını düşündüğünü ve böylelikle siyah kimonolu shinigami fikrini ortaya çıkardığından bahsetmiş. Shinigamilerin taşıyacağı silah konusunda ise, Kubo-sensei batı tarzında siyah bir üniforma giyen karaktere, ana silah olarak tabancayı düşünmüş ancak daha sonra bu tasarımı Japon tarzında değiştirerek, ana silah konusunda, siyah kimono ile uyumlu olan kılıçta karar kılmış.

13 yıl sonunda en güzel anlarının anime ve müzikal uyarlamaları, en kötü anlarının ise hasta olduğu zamanlar olduğunu belirten Kubo-sensei, yeni röportajla birlikte bazı şeyleri ilk kez açıklamış.

— Hangi karakteri ilk olarak tasarladınız ve sonrakiler hangi sırayla geldi?

Tite Kubo: İlk olarak Rukia’yı, sonrasında Renji ve Byakuya’yı tasarladım. Daha sonra karakterlerin sahneye çıkışlarına bağlı olarak sırayla Gotei 13 Kaptanlarına karar verdim.

— Her bir Gotei 13 karakterini nasıl tasarladınız?

Tite Kubo: Kafamda bir sürü karakterin görünüşü vardı. Aralarından hangi karakterlerin daha iyi grup olacağını hayal etmeye çalışarak onları seçtim. Dolayısıyla Gotei 13’in ilk olarak görünüşleri ortaya çıktı. İlk olarak tüm üyelerin görünüşlerini çizdim ve sonra ‘demek karakter bu’ diye düşünerek onları tasarladım. Göründüğü üzere karakterler daha sahneye çıkmamış olsalar bile ben onların görünüşlerine çoktan karar vermiş durumdaydım. Karakterlerin çıkışından önce onlara nasıl bir kişilik, benlik vereceğim hakkında düşündüm ve onları isimlendirmeden önce kişiliklerini oluşturdum. Aizen ve Hitsugaya bu yolla oluşturulmayan ve kasten eklenen karakterlerdir. Başlangıçta Aizen Gotei içinde yer almıyordu. Kendisini tasarladım çünkü Gotei 13’e ters düşen bir karakter çizmek istiyordum ancak o zaman 5. takım henüz daha dolmamıştı. Bu yüzden onun kaptan olmasına izin verdim. Hitsugaya’ya gelirsek, bir çocuk karakter çizmek istedim ve bu ikisi Gotei 13’te yer almak üzere tasarlandı.

— 13 yıl içerisinde karakter tasarım bilincinde herhangi bir değişiklik oldu mu?

Tite Kubo: Dünyada geçen bölümlerde isim, görünüş vs. hakkında kendimi kasıtlı olarak dizginliyordum ancak Shinigamilerin ortaya çıkışından sonra daha esnek davranmaya başladım. Arrancar hikaye bölümünde ise karakterlerin saç stilleri daha süslü bir hale geldi.

 

— Yamajii’nin ölümünden sonra Shunsui kaptan kumandan oldu.

Tite Kubo: Yamamoto’nun karakterini hala severim. Onun şimdiye kadar mutlak bir varlığı, kayda değer bir etkisi oldu. Eğer o giderse neler olabileceğini merak ettim ve bu duyguyu çizmek istedim. İşte bu, onun son hikaye bölümünden önce yaşamasına izin verip son hikaye bölümünde öldürmemin sebebi fakat aynı zamanda gelecek kumandanı seçmek de bir hayli zordu.

Gelecek kumandan olarak Shunsui’de karar kıldım çünkü kendisi Genryuusai gibi bir tahammül seviyesine sahip tek kişiydi. Ukitake’nin de oldukça benzer olduğunu düşünsem de onun vücudu zayıf ve üstelik onun için çoktan başka bir mevkide karar kıldım.

— Herhangi bir karaktere özel duygular besliyor musunuz?

Tite Kubo: Kim olabilir acaba, hepsini seviyorum ben. Hitsugaya, Aizen’e karşı güçlü bir bağa sahip. Bu yüzden onun popüler olmasının iyi olacağını düşündüm. Ichigo’nun tarafında olmamasına rağmen gerçek suçluyu bulma konusunda asıl rolü üstlenmişti. Bu yüzden onun böylesi popüler olmasından gayet memnunum. (Gülüyor.)

— Hangi karakterin çizimini ve kontrolünü daha kolay buluyorsunuz?

Tite Kubo: Mayuri. Mayuri ve Kenpachi göründüğünde hikaye sorunsuz ilerliyor. Ayrıca Mayuri’nin savaş esnasında kullandığı teknikler hakkında düşünmekten zevk alıyorum. O, ortaya koyduğu performansı diğerlerinden farklı bir şekilde çizebileceğim, savaşta kılıç kullanmayan türden bir karakter. Kenpachi ise onun zıttı. Onu, kılıçlara bağlı bir savaşta çizmek en iyisi.

— Kenpachi ve Unohana arasındaki savaşın üzerimizde büyük etkisi oldu.

Tite Kubo: Unohana ve onun şimdiki karakteri arasında gerçekten çok büyük bir fark var ve bu yüzden çizerken okuyucuların bunu kabul edemeyeceğinden biraz endişe duydum. Daha başlangıçta Unohana’yı bu şekilde çizmeye karar vermiştim. Soul Society hikaye bölümünde Yachiru ismi ile Unohana kastediliyordu. Bundan dolayı Unohana tüm kızların bikinili olarak yer aldığı renkli sayfada asla göğsünü göstermedi fakat onun gerçek kimliğini bilen Isane ile olduğunda saçlarını salıyordu.

— Soi Fon ve Yoruichi ikilisini birçok okuyucu seviyormuş gibi gözüküyor.

Tite Kubo: Yoruichi’ye bir ast çizmek istedim ve Soi Fon’u ortaya çıkardım. JUMP’ta hiç kadın öğretmen, öğrenci veya (bu ikisi arasındaki) güven ilişkisi resmedilmemiş gibi gözüktüğünden Soi Fon ve Yoruichi’nin ilişkilerinde dikkatli davranma kararı aldım.

— Çizerken en çok keyif aldığınız zanpakutou hangisi?

Tite Kubo: Byakuya’nın Senbonzakurası. Görünüş olarak kaybolan bir kılıcı çizmek oldukça ilginç. Byakuya’nın elinde kaybolurken etkileyici oluyor.

— Çizimini zor bulduğunuz herhangi bir hikaye veya karakter var mı?

Tite Kubo: Hatırladığım kadarıyla yok. Komamura diğerleriyle karşılaştırıldığında bayağı mütevazi, gösterişsiz bir karakter olduğundan onun iyi yönünü açıklamak zor oldu. Diğer karakterler oldukça ayırıcı, belirgin özelliklere sahip. (Gülüyor.) Bu nedenle bazı okuyucuların Komamura’nın erdemini görebildiklerini öğrenmek beni epeyce mutlu etti.

— Komamura insanlaştı.

Tite Kubo: Aslen onu insandan canavara dönüşmüş şekilde tasarladım ve bazı noktalarda farklı bir biçimde çizmeyi düşündüm. Bu tasarım batı tarzı bir şövalyeydi. İlk olarak onu tümüyle bir zırhın içinde çizmeyi istedim. Onun yüzünü gizlemeyi düşündüm. Komamura’nın ismine karar verdiğimde onun başlığının altındaki yüzü oluştu. Komamura’nın kişiliği de bir kısım şövalyeye benzer.

— Gin ihanet etmiş gibi görünmesine rağmen işin aslı hikayede yer aldı. İşlerin bu şekilde yürümesine ne zaman karar verdiniz?

Tite Kubo: İki türlü gelişme üzerinde uzunca bir süre düşündüm. O, ya düşman olarak kalacaktı ya da Rangiku’nun iyiliği için gidecekti. Bunları düşünürken çizmeye devam ettim ve  sonuna kadar her iki gelişmeden biri olacakmış gibi çizmeye devam ederken bu noktaya sürüklendim.

— Buna nasıl karar verdiniz?

Tite Kubo: Unuttum. (Gülüyor.) Ancak herhangi bir sakınca olmadan her iki yöne de gidebilecek hikaye çizgisine sadık kaldım. İçimde Aizen’e ihanet etmesini istememe rağmen bu, hikayede yavaş bir şekilde gerçekleşti. Gin’in bu düşman suratı onun karakteristik özellklerini daha iyi yansıttığından, her zaman bu kötü adam ifadesini takınmasını istiyordum. (Gülüyor.)

— Soul Society hikaye bölümünde Gin çok fazla şüpheli hareket sergiliyordu. Birçok okuyucu Aizen’i iyi, Gin’i kötü adam olarak düşünmüştü.

Tite Kubo: Dürüst olmak gerekirse bu beni mutlu etti çünkü Aizen’in aslını açıklamadan önce Gin’in kötü adam gibi davranması istediğim bir şeydi.

— Gotei 13 içerisinde Mayuri, oldukça benzersiz bir kişiliğe sahip.

Tite Kubo: Sadece makyajla yüzünü değiştiren birini görmek nadir bir durumdur. “Turn Back To Pendulum” hikaye bölümünde Mayuri hapisteydi fakat bu onun fanlarını daha mutlu etmişti.

— Peki ya Kraliyet Muhafızları için ne dersiniz?

Tite Kubo: Onları çizerken bir grup çatlaktan meydan gelirlerse daha iyi olacağını düşünmüştüm. Görünüşleri onların uzunca bir süredir orada olduklarını gösteriyor gibi bir his veriyor. Bu muhafızlar epey bir yeteneğe sahip. (Gülüyor.)

— Son hikaye bölümüne gelmiş bulunmaktayız. Hikaye nasıl ilerleyecek?

Tite Kubo: Daha savaş sahnelerini çizemediğim bir sürü karakter var ve onları çizebilirsem iyi olur diye düşünüyorum. Bu son hikaye bölümü şimdiye kadar çıtlatılan bazı anları açıklığa kavuşturdu. Ayrıca bu hikaye bölümü bir festival havasında geçebilir, belki tüm herkesi ortaya çıkarabilirim. (Gülüyor.)

— Bugün için çok teşekkürler! Beach’in 14. yıl dönümünü iple çekiyorum.