Japonya’nın En Güzel 10 Kasabası
Japonya’nın En Güzel 10 Kasabası Hangileri?
Küçük bir ülkeye göre şaşırtıcı bir şekilde Japonya, değişik değişik manzaralara ev sahipliği yapıyor. Dağların tepelerinden bakınca veya tepelik alanlarda dolanırken, düz tarım alanları ve kenarları palmiye ağacı dolu sahiller gözüküyor. Edo dönemi öncesi bina yapıları, sakin tapınaklar ve haşmetli tapınaklar ile bunlar birleştirilince sonuç cidden olağanüstü oluyor. Japonya’nın en güzel 10 kasabası hakkında bilgileri sizler için derledik.
Hida-Takayama:
Takma adı “Küçük Kyoto” olan Hida Takayama, 18. yüzyılın fotojenik tapınak bolluğu yaşayan bir yerdir. Hida Dağlarını hoş bir şekilde saran kasaba, eski Japon tarzını yansıtıyor. Bu yüksek dağlar, nehir kenarı dükkanlarına ve geleneksel dükkanlara artı Japon tarzı konaklara ev sahipliği yapıyor. San-machi Suji sokağı ise; eski tip sokak biçiminde tahtadan yapılmış evlerden oluşan, mavi noren yakınlarında bir yerdir ve şehrin kalbi konumundadır. Bitişik caddeler; caddeyi ortadan ikiye bölen su kanalları ile doludur. (Çoğu hala kullanılmaktadır- önceki asırlar gibi çamaşır yıkanıp, kar suyu biriktirilir.) Kasaba harika sakeleriyle o kadar meşhurdur ki, bira işletmelerinin önünde oturmalık bir sürü sedir bulunmaktadır.
Karuizawa:
Karuizawa, görkemli, Mt.Asamanın altında gizli bir büyüleyici tatil yeridir. Asama, Honshü’nin en aktif volkanlarından biridir. Tokyodan hızlı tren ile sadece 1 saatte ulaşılabilen bir uzaklıkta olduğundan, etkileyici yerleri ve sonbahar renkleri ile düşük sıcaklıklarıyla turistlerin ilgsini çeken başkentin popüler günlük gezi yerlerinden biridir. Hükümdar Akihito, eşi olacak kişi olan Kraliçe Michiko ile burada 1957’de tanışmıştır ve bu da kasabanın romantik bir yer olarak itibarını arttırmıştır. Doğa yürüyüşleri ve kaplıcaları ziyaret etmek için artı Yacho-no-mori veya 60 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan Vahşi Kuş Ormanını gezmek için harika bir yer.
Otaru:
Japonya’nın en kuzey yeri olan Hokkaido 19. yüzyılda bir koloniydi ve küçük Otaru da önemli bir liman şehriydi. Daha sonraları, Hokkaidonun tren garının ilk tren yolu burada inşa edildi. kasabanın garip kanalları ambarlarla sarılıydı ve bölgenin geri kalan kısmı Japonya’nın en ünlü taze balık ürünlerinin satıldığı yerdi. Kanal alanı Japon turistlerle kalabalık olsa da, kent merkezine doğru gittiğinizde sıradan konaklarla dolu sessiz mahalleler bulacaksınız. Kasaba özellikle “Otaru Kar Pırıltısı Festivali” sırasında yani şubat ayında kanalların kar fenerleri ile kaplı olduğu zaman güzeldir.
Nara:
Japonya’nın ilk kalıcı başkenti olan ve sekiz UNESCO tarihsel dünya mirası olan yerlerden biri olan Nara, ülkenin kültürel açıdan en zengin şehirlerinden biridir. Nara yalnızca yaklaşık 70 yıl boyunca Japonya’nın başkenti olarak hizmet etse de, hizmet ettiği süre boyunca ülkeye kazandırdığı sanat, edebiyat ve kültürü ile hala bugün Japonya’da adından bahsettirmektedir. Kyoko ve Osakaya bir saatten kısa bir mesafede bulunan Nara, tarihi Nara Parkında bulunan tarihi cazibeleriyle dikkat çekici bir kasabadır. Tapınakların yanı sıra, park alanı ve serbest dolaşan geyikleriyle bilinir. En etkileyici özelliği ise, Japonya’nın en büyük bronz heykellerinden birine ev sahipliği yapan ve ahşap bir yapı olan Todaijii Tapınağıdır.
Magome:
Magome, Kiso Vadisi’ndeki bir iletişim kentidir ve bir zamanlar Edo dönemindeki gezginler için Nakasendo Patikası boyunca Tokyo içinde uzun yolculuklar için önemli bir ulaşım hizmeti vermiştir. Şehrin ana caddesi, güzel bir şekilde restore edilmiş eski binalarla, trafiğe kapalı geniş bir taştan yapılma yürüme yolu ile kaplıdır. Güzel mimariye hayran kalmanın yanı sıra insanların Magomeyi ziyaret etmelerinin asıl sebebi ise Nakasendo Patikasının 98 km uzunluğundaki Nagome-Tsumago Yürüyüş Parkını gezmek. Bu hoş ormanlar ve tarım arazilerinde dolaşıyor olmak zaten muhteşem iken Tsumago kasabasındaki şelaleler bu işe ayrı bir güzellik katıyor.
Kanazawa:
Kanazawa, II. Dünya Savaşı sırasında Japonya’nın bombalanan en büyük şehirlerinden biriydi ama neyse ki kurtulan bazı kesimler bozulmadan günümüze geldi. Kanazawa’nın dar sokakları Edo dönemi kanallarından, güzel tapınaklardan ve modern müzelerden oluşan inanılmaz bir yerdir ve eski samuraylar ve geyşalar bu bölgede kalmaktaydılar. Şehir belki de en yaygın olarak ülkenin en etkileyici bahçelerinden biri olarak kabul edilen 17. yüzyıldan kalma Kenrokuen Bahçesinin evi olarak anıldığını söylemek yanlış olmaz. Birden fazla güzel yer olmasına rağmen Kanazawa sadece tarihi güzellik sunmakla kalmıyor aynı zamanda modern dünya güzelliklerini gözler önüne seriyor.
Hakone:
Tokyo’ya 100 km’den (62 mil) daha az bir mesafede bulunan Hakone, başkentten aşağı kalır bir yanı yoktur. Fuji-Hakone-Izu Ulusal Parkı’nın bir parçası olan Hakone, dağların, göllerin ve yürüyüş parklarının muhteşem manzaralarını insanlara sunmaktadır. Yakınlarındaki Fuji Dağı ve Hakone-jinja’nın kapısı olan muhteşem Fuji Dağı’nın muhteşem manzarasına sahip bir göl olan Ashino-ko da burada bulunmaktadır. Kasaba da mükemmel onsenler (kaplıcalar) bulunmaktadır ve bölge geleneksel Japon hanları ve sanat müzeleri ile tanınır. Hakone günlük gezi yeri olarak ziyaret edilebilse de, gecelemeye değer bir yerdir.
Kagoshima:
Sıcak iklimi, ve yabancı uyruklu yerlileri ve yemyeşil bitki örtüsüyle Kagoshima’nın neden Napoli’nin bir kardeş şehri olarak anıldığını anlamak zor değil. Kagoshima Bölgesi’nin başkenti ve Kyushu’nun en güney şehirlerinden biri olan çekici güzelliğe sahip Kagoshima, palmiye ağaçları, geniş sokakları ve çiçeklerle bezeli bir yerdir. Şehrin çarpıcı koyları, kıyıdaki sulardan yükselen aktif bir volkan olan Sakurajima’ya bakar. Manzara, özellikle her akşam körfezde havai fişek gösterilerinin yapıldığı Temmuz-Ağustos ayları arasında muhteşemdir. Volkandan sık sık taşan alev püskürmeleri, kasabayı muazzam bir beyaz kül kaplamasıyla kaplıyor ve insanları büyülüyor.
Furano:
Furano, hafifçe meyilli tarım arazisi manzaraları ile bilinen Hokkaido’nun merkezinde küçük bir kasabadır. Temmuz ayları, yani kentin tarlaları mor lavantalara büründüğü zaman ziyaret edilebilecek en güzel zamandır. Ünlü Tomita Çiftliği kafeleri; lavanta dondurması da dahil olmak üzere hediyelik eşyalar ve lavanta içeren ürünler satan merkez yerleri arasında yer alıyor. Hollandalı lale tarlalarını aratmayacak çiftlikleri ve çevresini örten renkli mevsim çiçekleri ile muhteşem bir yerdir. Kış aylarında Furano, mükemmel pudramsı karı ile bilinen ve ülkenin en popüler olan yerlerinden biridir.
Kamakura
Bir zamanlar önemli bir siyasi merkez olan Kamakura, asırlık Budist tapınakları, Şinto tapınakları, eski ahşap evleri ve tarihi eserleri ile bazen “Doğu Japonya’nın Kyoto’su” olarak adlandırılıyor. Kıyıyı çevreleyen ve yuvarlanan orman manzaralarıyla çevrili olan Kamakura’nın doğal manzarası, bu güzel dini mekanlar için çarpıcı bir fon görevi görüyor. Şehrin tarihi mekanlarını gezmenin yanı sıra, tepeleri çok sayıda güzel yürüyüş parkları sunmaktadır. Kasaba, özellikle yaz aylarında popülerdir, kumlu plajları ve rahat atmosferi ile kalabalığı çeker. Tokyo’nun bir saatinden daha az güneyinde bulunan kasaba güzel bir günlük gezi zevki sunar.
Japonya’nın En Güzel 10 Kasabası arasında en beğendikleriniz hangileri?