ACCA: 13-ku Kansatsu-ka
Sıcak Sıcak
ACCA: 13-ku Kansatsu-ka
İsim: ACCA: 13-ku Kansatsu-ka, ACCA: 13th Territory Inspection Department, ACCA 13区監察課
Tür: Drama, Fantastik, Polisiye, Seinen
Yayınlanma Tarihi: 10.01.2017
Kaynak: Manga (Ono Natsume)
Yönetmen: Natsume Shingo
Senaryo: Suzuki Tomohiro
Karakter Tasarımı: Norifumi Kugai
Başlıca Seiyuular: Shimono Hiro (Jean Otus), Tsuda Genjirou (Niino), Suwabe Junichi (Groshular), Yusa Kouji (Lilium), Pastice (Midorikawa Hikaru), Payne (Yasumoto Hiroki), Spade (Ookawa Tooru)
Firma/Stüdyo: Madhouse
Müzik: Takahashi Ryo
Açılış: Shadow and Truth – ONE III NOTES
Kapanış: Pale Moon ga Yureteru (ペールムーンがゆれてる)” – Aira Yuuki
Ocak ayındaki yeni serilerin şu zamana kadar yayımlanmış ilk bölümlerine bakarak 2017 kış sezonu konusunda şimdiden yılmış hissettiğimi itiraf etmeliyim. Okuduysanız, 2017 Kış Sezonundan Ekibin Radarına Takılanlar yazımızda -ekip arkadaşlarımla hemfikir olacak şekilde- sezon adına çok da umutlu olmadığımı sizlerle paylaşmıştım. Haliyle yeni yapımlar arasında görmeye alışık olduğumuz çekişmenin minimum düzeyde kalacağına iyice ikna olduğum bu kış, ilk bölümlerini ele alacağım iki animeden ilki olan ACCA: 13-ku Kansatsu-ka‘nın özellikle de tarzıyla 1-0 önde başladığını söylemeyi çok da zor bulmuyorum.
İlk olarak bahsettiğim “tarz” konusunu biraz açmam gerektiğini düşünüyorum çünkü ilk bölüm ardından bir kısım izleyicinin en fazla serinin baş karakteri Jean Otus kadar heyecanlandığını tahmin ediyorum. ACCA, polisiye türünü temsil etmesine rağmen, şüphesiz, sezonun aksiyonu en bol animesi değil; bu sebeple ilk bölümünden beklediği hareketi alamayanlar için ilk bakışta kolayca sıkıcı bulunabilecek serilerden. Bana sorarsanız işte ACCA’nın kendini bizlere tanıtırken bu şekilde ağırdan alması bir anda karmaşanın ortasına bırakıldığımız serilerin yanında oldukça şık gözüküyor. Tabii imzasını eserlerine belirgin ve bir o kadar da özel şekilde atan Ono Natsume‘nin buna olan katkısı da büyük. İkisi de animeye uyarlanmış Saraiya Goyou ve Ristorante Paradiso‘dan tanıdığımız mangakanın çizgileri kesinlikle herkese hitap etmiyor ama anlatımında kimi zaman garip durumları beklenmedik doğallıkla ifade edişi, kimi zaman da okuyucuyla hemen yüzleşmek yerine üstü kapalı anlatımları tercih etmesiyle ortaya koyduğu işi takdir ettiğim isimlerden biri diyebiliyorum kendisi için. Serinin yapımında emeği geçen bir diğer Natsume ise Space☆Dandy, One Punch Man gibi serilerin yönetmen koltuğunda oturmuş Natsume Shingo ve Ono Natsume ile birlikte çalışmalarının meyvesi, ağırlığınca stil, elegan bir atmosfer olmuş gibi duruyor.
Yeni bir dünya düzeninin tanıtıldığı serilerde bir anlatıcı tarafından başta geçilen küçük özete alıştık belki de ama bu sefer hikayenin şekillendiği ACCA evrenindeki Dowa Krallığı için işlerin nasıl yürüdüğünü bölümün geneline yayılmış olaylar ve diyaloglar eşliğinde anlamamız bekleniyor. Kendi içinde 13 eyalete bölünmüş bu krallığın her bir eyaletinde genel düzenden sorumlu çeşitli büroları bir çatı altında toplayan ACCA organizasyonu, serimizin odağındaki yer oluyor. Bölüm içindeki muhabbetlerden krallarının 99. yaş gününü kutlamakta olan Dowa Krallığı topraklarında huzurun uzun süredir hakim olduğunu anlıyoruz, hatta ülke öylesine refah dolu ki ACCA bürolarının teftişinden sorumlu denetleme biriminde başkan yardımcı olan kahramanımız Jean Otis’e artık denetlemelerin gereksiz olduğu ve bölümün kapatılacağı haberi veriliyor. İşin komik tarafı denetleme biriminin kendisi bile bu duruma şaşırmıyor, hatta konuşmalarından çalışanlarından da böyle bir duruma uzun süredir kendilerini hazırladıkları açıkça belli oluyor. Hikayeyi esas gelmesi gereken yere taşıyan şey ise Jean’in mevcut pozisyonunda çıkacağı son seyahat oluyor, ancak söz konusu teftiş planların her zaman istendiği gibi gitmeyebileceğini kanıtlıyor ve denetleme esnasında Jean’in gözünden kaçmayan küçük bir detayla birlikte Dowa Krallığı’nın parıltılı geleceğini kara bulutların kaplayacağı ihtimali önümüze çıkıyor birden bire. Bu ihtimal de bürokrasinin ve politikanın varlığını net olarak hissettiren senaryoda karşıt hareketlerin varlığını işaret ediyor.
Bölüm içinde en çok zaman geçirme fırsatı bulduğumuz Shimono Hiro tarafından seslendirilen Jean oldukça özgün bir karakter. Devletine yozlaşmaya karşı hizmet verirken devlet içindeki en büyük(!) yozlaşma olduğuna dair iddialar öne sürülüyor; sonuçta ACCA’nın bir çalışanı olarak standart bir polis memurundan daha az kazanırken o dönemin en büyük lükslerinden sigaraya nasıl böylece kolay ulaşabilir ki? Ona takma adını da veren bu özelliğini bölüm içinde sorgulamamak zor doğrusu, özellikle de yer zaman sınırı olmadan sigarasını çıkarıp yakabiliyorken… Ayrıca Jean bölüm içinde birlikte çalıştığı insanlara güvenmemenin onun işinin bir parçası olduğunu söylüyor, buna rağmen çalışma arkadaşları tarafından oldukça seviliyor. İşine büyük aşk duymadığı da oldukça net ancak görev başında elinden hiçbir detay kurtulamıyor. Bu tarz ufak zıtlıklar Jean’in zaten gizemli olan profilinde güzel dokunuşlar halini alıyor. Jean, genellikle gürültücü karakterlerle tanıdığımız seiyuu Shimono Hiro’nun seslendirdiği en sakin karakterlerden olabilir. Bu ise ses sanatçısını performansı için ayrıca takdir etmeme sebep oluyor.
Bölümde dikkat çeken karakter sadece Jean değil; ACCA’nın 5 şefi de, Jean’in arkadaşı Niino da, bölüm içinde özellikle Jean’e yönelik hoşnutsuzluğunu sık sık dile getiren polis memuru Rail de hakkındaki detayları duymak istediğim kişilikler olarak aklımda yer alıyor. Güçlü kadın temsilini hakkıyla yerine getiren Mauve ise yine bu tarz kadın karakterleri görmeyi seven biri olarak seride daha fazla karşılaşmak istediğim simalardan. İsimlere biraz göz atarsanız fark edersiniz eminim ama serinin seiyuu kadrosunun çoğunlukla A sınıfı isimlerden oluştuğunu da ekleyeyim.
ACCA: 13-ku Kansatsu-ka’nın temposunu ve kendine has motiflerini denetleme biriminin saat 10:00’daki tatlı saatlerinin aksine rutine oturtup oturmayacağı merak ettiğim noktalardan. Beni tereddütte bırakan esas şey ise serinin temposu değil, anlatım tarzı. Jean’in son teftişinde karşılaştığı sorunun sebebini dakikasında tespit etmesi cevabı senaryodan direkt alıp önümüze atmasına eşdeğer. Bu durum da izleyiciye tahminlerde bulunma ya da akıl yorma şansını bırakmıyor. Tabii bu örneğin serinin geneline yayılıp yayılmayacağı, mangaya aşina olmadığımdan kafamda bir soru işareti oluşturmakta. Şu an için ilk bölümün yönlendirmesiyle kurdukları düzenin daha büyük bir amaca hizmet ettiğini ve ACCA’nın bize sunacağı daha pek çok şey olduğunu düşünüyorum. Siz de animasyon tarzı, hikaye ve temposundan ilginizi çeken bir ögeye tutunursanız ACCA’yı hiç de parlak olmayan sezonda ayrı yere koyacağınız kanısındayım.
http://www.youtube.com/watch?v=WX6jNy0gFME
https://www.youtube.com/watch?v=tmkTXmS8k5Y