PC İnceleme

Need for Speed (2015)

Tür: Yarış

Çıkış Tarihi: 15.03.2016

Yapımcı: Ghost Games

Yayıncı: Electronic Arts

Diğer Platformlar: PS4, Xbox One

 

1994’teki ilk oyununun çıkışından beri PC’ye çıkan her Need for Speed’i oynadım. İlk oyunun ilk anlarından Most Wanted’ın son anına dek ne kadar büyük hayranlıkla oynadıysam, sonraki her oyununu da neredeyse sadece mazinin hatrına oynadım. Her yeni Need for Speed oyununun duyurusunda “bari bu sefer biraz olsun serinin adına yakışır bir şeyler yapın.” dedim kendi kendime. Aslında o kadar da kendi kendime değildim, eski NFS oyunlarını zamanında oynayan pek çok kişiden biriydim sadece.

Need for Speed (2015) duyurulduğunda da aynı şeyi demiştim. Oyun geçtiğimiz yıl konsollar için çıkmış ve pek çok oyuncusunu tatmin edememişti. O yüzden PC sürümü için de beklentilerimi düşük tutuyordum. Ancak PC duyurusunun yapıldığı videoyu görmemle birlikte işler değişti. Video gerçekten harika görünüyordu. Ayrıca yapımcılar Need for Speed ruhunu PC’de yaşatacaklarından bahsetmişlerdi.

Normalde oyun incelemesine grafiklerinden başlamam ama oyuna başlar başlamaz grafikler beni benden aldı. EA, oynanış videolarında gösterdiği grafikleri genelde oyun içerisinde de sunar. (Ubisoft’u sevgiyle anmak için güzel bir cümle.)  Ancak yine de biraz şüphem vardı doğrusu. Sonra arabaların detaylarına, yağmurun büyüleyiciliğine, göz alıcı ışıklandırmalara dikkatle bakarken fark ettim ki oyun içi grafikler o videodan bile daha görünüyor. Oyunun adında Underground olmasa da aslında Underground örnek alınarak hazırlanan yeni oyunda gündüz hiç olmuyor ancak gece yarısı olduğu gibi şafak vaktine yakın saatlere de tanıklık ediyoruz. Yani tembellik yapıp tek bir renk tonu yapılmamış. Bunun görselliğe etkisi de oldukça fazla. En çok gece yarısındaki o karanlık görüntülere hayran kaldım fakat zamanın aktığını görebilmek güzel. Görselliğe en çok etki eden unsur ise yağmurun şiddeti. Uygun bir zamanda oyun içerisinden ekran görüntüsü alıp duvar kağıdı olarak bunu kullanabilirsiniz. Grafikler o derece.

Ghost Games Hakkını Vermiş

Need for Speed (2015) PC’de müthiş grafiklere sahipken Ventura Bay’in adeta bir hayalet şehir gibi olması (yapımcı Ghost Games adının hakkını vermiş) bir miktar hayal kırıklığı yaratıyor. Etrafta zaten pek bir şey yok da yollar niye bu kadar bomboş? PC’de en azından trafikteki araç sayısı artırılabilirmiş. Ancak 60 FPS, yüksek çözünürlük ve daha yüksek grafik detayları başlı başına konsol sürümünden birkaç gömlek üstün yapmış PC sürümünü. Tabii 1080p’de son grafik ayarlarında 60 FPS sabit görüntülerle oynayabilmek için GTX 970 veya AMD Radeon R9 290 ekran kartlarının önerildiğini belirtmek gerek. Yine de bu ekran kartlarına kesinlikle ihtiyacınız yok. Birkaç düşük ekran kartı modelinde de yüksek ayarlarda iyi bir FPS alabileceğiniz gibi, orta seviyede donanım özelliklerine sahip bilgisayarlarda grafik ayarlarını kıstığınızda yine güzel görüntüler alabiliyorsunuz. EA’nin açıkladığı sistem gereksinimlerine göre daha iyi performans veriyor oyun.

Her zaman için internet bağlantısı gerektiren oyun -son zamanlarda ülkemizdeki genel internet bağlantısı problemlerinden nasibimi alarak kısa bir süreliğine de olsa oyuna giremedim- belli bir senaryo üzerinden ilerliyor. Senaryonun kendisinden pek bir şey beklemeyin; öyle ortada kendimizi, arabalarımızı ya da birini kurtarmak gibi herhangi bir amaç yok. Genel olarak diğer senaryoya sahip yarış oyunlarının başında rastlanan düşman yarışçı karakter ya da aracınızı çalan bir tipleme yok. “Hadi biraz eğlenelim” kafasıyla birlikte takıldığınız arkadaşlar var. Farklı tipteki yarışlara da çoğunlukla onlarla birlikte çıkıyorsunuz. Aslında bu durumu pek de yadırgamadım. Böyle biraz daha hayatın içinden geliyor gidişat. Tabii ne beklediğinize bağlı. Senaryonun pek bir olayı olmasa da benzer sahnelerle sık sık karşılaşsak da live action çekimler oldukça hoşuma gitti. Ara sahnelerde kendi karakterimizi FPS kamerasından görüyoruz. Karakterimiz konuşmasa da yeri geldiğinde brofist yapıyor, kulaklığı kafasına yerleştiriyor ve çeşitli hareketlerde bulunarak ortama biraz ayak uydurabiliyor. Ara sahnelerde çok güzel bazı detaylar var. Örneğin live action sahnelerde kendi modifiye ettiğiniz arabayı da aynı şekilde görüyorsunuz!  

Yarış, zamana karşı yarış, drift yarışı gibi oyun modları pek çeşitli olmadığından bir müddet sonra kendini tekrar etmeye başlıyor doğal olarak. Yakın bir zaman öncesinde oyunun konsol sürümüne gelen Hot Rods eklentisiyle birlikte Hot Rods araçları ve drag yarışları eklenmişti ancak bunlar henüz PC’de yok ve bu şu an oldukça büyük bir eksiklik. Drift ise eski oyunlara göre çok daha kolay zaten bazı arabalar drift atabilmek için sanki bahane arıyor. Need for Speed (2015) fazlasıyla arcade bir yarış oyunu ve araç fiziklerinde de bunu hissettiriyor. Arabadan arabaya oynanışta değişiklik yaşansa da simülasyona yakın bir oynanış kesinlikle beklemeyin. Hatta bekliyorsanız bu oyun kesinlikle size göre değil. Ancak oynanışa çok etki eden bazı ayarlar var. Bunlar temel olarak garajınızda Handling Style seçeneklerinin altında bulunuyorlar. Seçimlerinize göre arabanızın drift ve grip dengesi değişiyor. Eğer arabanızın sürüşünden memnun değilseniz ve değiştirmek isterseniz buraya mutlaka bakın. Hatta drift ya da yarış mı yapacağınıza göre bunu kullanarak yarışlarda avantaj sağlayabilirsiniz. Manuel vites olayı da benzer şekilde ayarlanıyor. Biraz olsun oynanışa müdahale etme fırsatı verilmiş.

“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!”

Oynanış modları arasında polislerden bahsetmediğimin farkındayım. Neyinden bahsedeyim ki? İleri aranma seviyelerine kadar varlıkları ile yoklukları bir gibi. Arada böyle bir takılıyorlar, birkaç saniye sonra takip etmek yerine küsüp gidiyorlar. Hak vermek lazım; adamlar o kadar mesai yapsın sen bir de utanmadan onlardan kaç, duyguları altüst oluyor tabii. Şehirde farklı saklanma noktaları var ama onları kullanmaya pek gerek duymayacaksınız. Bazen görev gereği öylesine peşinizden kovalayan polisler bazen 350 km ile ters yönden nitro kullanarak üzerine doğru gittiğinizde hiçbir şey yapmamayı tercih edebiliyorlar. Senaryo gereği ekip arkadaşlarımızın yapay zekaları ortalama düzeyde iken polislerde herhangi bir zeka kırıntısı görünmüyor. Öyle Most Wanted’daki gibi zaman zaman bitmek bilmeyen kovalamaca sahneleri beklemiyorum ama böyle de pek bir işlevsiz olmuşlar. Yakalanmak için çabalamanız gerek. Eğer ille de polis isterseniz outlaw görevlerini açmanız gerek. Bunun için “Unknown Person(?????)” kişisinden gelen mesajları okuyun ve “2 dakika sonra polislerden kaç, 2 polis barikatını atlat” gibi isteklerini yerine getirin. Daha sonra haritada kırmızı işaretli bu görevleri görebilirsiniz. Bu istekleri yerine getirmek için bu hayalet şehirde polis bulmak bile dert. South Port adlı güneydeki bölgenin kuzeyine doğru bir polis karakolu var, orayı deneyebilirsiniz. (Haritada sizin için dikgörtgen içine aldığım kısım size yardımcı olacaktır.)  Oyun tamamen çevrimiçi olduğundan yarışlarda da sık sık diğer oyuncularla karşılaşıyorsunuz. Siz oynarken ters yönde de başka oyuncular yarışıyorsa o polislerden çok daha belalı olabiliyor. Bu şekilde kazalar yapabilirsiniz.

Yeterli paranız ve garajınızda boş yeriniz oldukça (maksimum 5 araba) istediğiniz arabayı satın alabiliyorsunuz. Her arabanın modifiye seçenekleri farklılık gösterebiliyor. Ferrari F40 gibi çok pahalı bir arabaya pek bir modifiye yapamıyorsunuz örneğin. Kimi arabalar drift yarışlarında çok iyiyken kimileri de hızı nedeniyle diğer yarışlarda ön plana çıkıyorlar. Eğer belli bir oyun tipinde zorlanıyorsanız onun için araba değiştirmeyi düşünebilirsiniz. Mesela driftte zorlanıyorsanız henüz Nissan 180sx’i almamışsınız demektir. 

Performans modifiyeleri genel olarak oldukça çeşitli. Oyunun başlarında aldığınız bir arabayı bile ilerleyen seviyelerde bir canavara dönüştürebiliyorsunuz. Modifiye parçalarını kullanabilmek için paranın yanı sıra saygınlık puanları ile ulaşabileceğiniz belirli seviyelere ihtiyaç duyuyorsunuz. O yüzden bazı modifiyeleri uzun bir süre gerçekleştirmeniz mümkün olmuyor. Performans modifiyeleri bakımından başarılı bir görüntü çizen Need for Speed (2015) arabanın dış görünüşünü değiştirmek istediğinizde ise Underground 2’den daha sınırlı seçenekler sunuyor. Tamam arabaların renklerini çok detaylı bir şekilde istediğimiz gibi ayarlayabiliyoruz ama ön ve arka tampon, rüzgarlık, farlar, motor kapağı gibi arabanın farklı kısımlarında belirli standartların dışına çok da çıkamıyoruz.

Get low, get low, get low…

Ne yalan söyleyeyim PC duyuru videosunda beni en çok heyecanlandıran mükemmel grafiklerden çok Need for Speed Underground ile beraber aklıma kazınan “Get Low” parçasıydı. Oyunun soundtrackinde ne yazık ki beklediğimi bulamadım. Hatta müzikleri kapatıp eski NFS oyunlarının müzikleriyle oynamayı tercih ettim çoğu zaman. Bu biraz benden kaynaklanıyor olabilir ama sanki eskiden NFS oyunlarındaki müzikler daha geniş kitlelere hitap ediyordu. Müzikler kapalıyken de araba seslerinin tatmin edici seviyede olduğunu söyleyebilirim.

Need for Speed (2015) kesinlikle bir Underground 3 değil, o eski Need for Speed ruhunu yaşattığı söylenemez ama ilk çıkan Most Wanted’dan sonraki oyunları arasında en çok eğlendiğim NFS oyunu olmayı başardı. Underground’ı gerçekten özlememizin ve uzun süredir ilk defa bundan sonrası için ümit verebilecek seviyede bir NFS olmasının etkisi vardır. PC sürümü, konsol sürümlerine göre daha başarılı olduğundan imkanınız varsa PC’de oynamanızı tavsiye ederim.