Bleach 666 İnceleme
Bleach Manga 666. Bölüm İncelemesi
Hüznün ve komedinin bir arada yaşandığı yine güzel bir Bleach bölümüyle karşı karşıyayız. Geçen hafta Askin’in gerçekten yenilip yenilmediği konusunda pek emin olamamıştık. Bu hafta yenildiğini ancak son kozunu da oynamaktan geri durmadığını görüyoruz. Gerçekten ölümü dahi düşmanına zarar verebilen en güçlü elitlerden biriydi ve muhtemelen Urahara’dan başkası onunla başa çıkamazdı ki Urahara’nın da pek kazanan taraf gibi olmadığı, Bankai’ının öyle sınırsız güçlere sahip olmadığı bu sayıyla birlikte gözler önüne seriliyor bence. Ayrıca bu sayıda özlenen ve ne durumda olduğunu merak ettiğimiz karakterler de oldukça iyi ve eğlenceli bir giriş yapıyor.
Geçen sayının sonunda Askin’in büyük zehir bariyerinde gedik açmayı becererek Grimmjow’un bu bariyer içerisine girmesini sağlayan Urahara, tahmin ettiğim üzere yolunun üzerinde Grimmjow’a rastlamış ve iyileştirmiş. İyileştirmekle kalmamış, Aizen tarafından maskeleri sökülen Arrancar’ların yeniden dirilme durumlarında reiatsularının Hollow reiatsusuna dönüştüğü bilgisinin bu savaşta işe yarayabileceğini düşünerek Grimmjow ile anlaşmıştı. Bu kadar ilerisini düşünebildiğini duyan Askin, elbette şaşırıyor ve bunu dile de getiriyor. Buna karşılık Urahara belki de en büyük silahı olan, binlerce olasılığı düşünüp onlara göre planlar yapma becerisinden vs. bahsediyor. Askin bunu abartı bulduğunu ancak biraz da olsa anlamaya başladığını söylerken lafını bitiremeden Grimmjow’dan ikinci darbeyi yiyor. Bu, belki Askin’in hayatına noktayı koyacak bir hareket oluyor ancak Askin, son nefesinde son açıklamasını yaparak, ölümün eşiğindeyken bariyerin ve ölümcül dozun gücünün aşırı derecede arttığını belirtiyor.
Ancak pek çok olasılık düşünüp, bunlara göre çözüm yolları geliştiren Urahara’nın karşılaşmanın sonucuyla alakalı yaptığı tahminler arasında, sonucun bu yönde olabileceğine dair de birtakım düşünceleri olduğu Nelliel tarafından dillendiriliyor ve bariyer içerisinde kalan 4 kişinin (Urahara, Yoruichi, Yoruichi’nin erkek kardeşi, Grimmjow) Nelliel tarafından kurtarılacağı anlaşılıyor.
Bu kısımda Grimmjow da bu bariyerden vs. payını alıyor ama başından bu yana Askin’e maruz kalan Urahara için bu durum oldukça zor bir hale geliyor ve kendi deyimiyle yolun sonuna geldiğini söylüyor. (Urahara’nın kendisiyle alakalı daha pek çok gizemin aydınlığa kavuşmadığını ve Nelliel’in de yolda olduğunu hesaba katarsak durum çok da öyle görünmüyor bana.) Bugüne kadar çok etik yollarla olmasa da milletin arkasını toplayan Urahara’nın da artık arkasının toplanma vaktinin geldiği andır bu bence ki bir zahmet toplasın biri yani. Yine yolun sonuna geldiğini düşündüğü şu anda zikrettiği iki isim var. Kurosaki ve Kuchiki.
Bu ikisinden işin geri kalanını onlara bırakmak zorunda kaldığı için özür diliyor. Burada bahsedilen Kuchiki, büyük ihtimalle Rukia; Kurosaki ise Ichigo’ya işaret ediyor yine büyük ihtimalle. Zaten burada Byakuya’yı veya Kurosakilerden başka birini düşünmek biraz saçma oluyor. Ancak o kadar kişi içinden neden Rukia ve Ichigo’yu bu şekilde zikrediyor Urahara anlamadım. Sadece Ichigo dese anlarım ki Ichibei bile Ichigo’ya bel bağlamıştı. Urahara’nın sadece derin arkadaşlıklarından ve aslında hikayenin başlamasına beraber sebep olduklarından ötürü mü yoksa başka sebeplerden dolayı mı bu cümleyi sarf ettiğni aşırı derecede merak etmiş durumdayım. Zira kendisiyle alakalı her şey ortadaymış gibi gözüken ama aslında geçmişinde kendisinin bile haberi olmadığı – Urahara’nın Hougyoku’yu içine saklaması gibi – pek çok gizem barındırma ihtimali olan karakterlerden biri de bana göre Rukia. Ya da benim isteğim bu yönde olduğundan düşüncelerim de bu yönde. Bu konuda yanılmıyor olmayı aşırı derecede istiyorum. :)
Urahara ve Askin faslını bu şekilde sonlandırdıktan sonra sayının vermiş olduğu hüzün, Gerard’ın gözükmesiyle şaşkınlığa, Hitsugaya ve Byakuya’nın diyaloglarıyla ise resmen komedi havasına bürünüyor. Özellikle kabaca baktığımızda Byakuya ile aynı kişilik özelliklerine sahip olduğunu söyleyebileceğimiz Hitsugaya; burada gerçekten güzel, mantıklı oldukça da komik bir espri yapıyor ancak Byakuya’nın bunu pek de taktığı söylenemez. Böylesi güzel bir esprinin boşa gitmesi şirin küçük kaptanımız Hitsugaya’yı kızdırıyor tabii. :)
Bu ikili kendi aralarında konuşadursun, Gerard onlara doğru hamle yapmaya kalkıyor ancak bu noktada da şu ikilinin yanına en çok yakışacak üçüncü bir karakter, gücü kestirilemeyen kaptanımız Zaraki geliyor ve sayının son sayfasında gülümsetme seviyesini yükseltiyor. Daha önce Zaraki ve Byakuya’nın Yammy’e karşı birlikte vermiş oldukları mücadelenin komedi seviyesini hatırlarsak; burada Hitsugaya’nın da eklenmesiyle, bu üçlünün gelecek sayıda bizleri güldürme olasılığının fazla olduğunu söylemek de bir sakınca görmüyorum. Bu sebeple de bir sonraki bölümü dört gözle bekliyorum. :)