Bleach 660 İnceleme

Bleach Manga 660. Bölüm İncelemesi

Geçen hafta Ishida açısından oldukça zor bir durumda sona eren Bleach’te bu ikircikli durumun kısmen sona erdiği görülüyor.

Haschwalth’ın Ishida’yı hain olarak yaftalamasının ardından ikisi arasında bir mücadele olacakmış gibi dururken, Ichigo mekana giriş yapmış ve istemeden de olsa Ishida’yı zor bir durumda bırakmıştı. Bu Ishida için zor bir durum çünkü Haschwalth, bu bölümde bu gelişmeyi kendi lehine kullanıyor ve “Madem hain değilsin öldür onları.” gibi klasik bir cümle sarf ediyor. Ishida tabii el mahkum oklarını arkadaşlarına gönderse de bunda da bir amacı var elbette. Arkadaşlarını aşağı düşürerek Haschwalth’tan mümkün olduğunca uzaklaştırmaya çalışıyor. Bu noktada hemen belirtmem gerekir ki bu olanlardan önce Haschwalth, geleceği görebildiğini söylemiş ve özellikle de Ishida’ya “Bu isteğime nasıl cevap vereceğini şimdiden görebiliyorum.” tarzında bir şeyler söylemişti. Tüm bunlara rağmen Ishida’nın sadece Haschwalth’ın bulunduğu ortamdan uzaklaşarak onu kandırabileceğini veya oyalayabileceğini düşünmesi Ishada’ya pek uygun bir davranış değildi. Nitekim sonra Haschwalth gelip olaya müdahale etti zaten.

Hazır arkadaşlarını Haschwalth’tan uzaklaştırmışken gerçek niyetini de onlara açıklayan Ishida, “Güneş Anahtarları” vasıtasıyla “Güneş Kapılarından/Geçitlerinden” geçmek yoluyla onlara gerçek dünyaya gidebilecekleri yolu gösterirken; amacının “Wahrwelt”i indirmek olduğunu söylüyor. Bunu da sadece kendi reiatsusuyla aktive olabilecek Wahrwelt’in çeşitli yerlerine bırakmış olduğu dedesinin eldivenlerinden yapılan parçalar ile yapacağını söylüyor. Buna karşılık Ichigo’nun birlikte savaşarak Yhwach’ı yenebileceklerini söylemesi üzerine Ishida bunun mümkün olmadığını söylüyor. Ishida, arkadaşlarına durumu izahatla uğraşırken Haschwalth gelerek, daha önce söylediklerini belki bu sefer anlarlar umuduyla tekrar ederek bölümü noktalıyor.

Bu bölüm bana göre Ishida açısından hayal kırıklığıydı. Yani sen gel, düşmanın inine kadar sokul, baş düşmanın en yakın adamlarından bir ol ama işin sonu buraya varsın. Bir de bu bıraktığı eldiven parçaları ile Wahrwelt’i yok etmeyi amaçlıyor. Wahrwelt’i yok edince ne olacak? Yanlış hatırlamıyorsam Yhwach dakikalar içinde bu yapıyı oluşturmuştu. Sen bu yapıyı yıksan bile evet belki reishi yoğunluğunda bir azalma olacak ama Yhwach’ın bu yapıyı yeniden yapmayacağı ne malum? Ishida’nın bulduğu çözüm bana göre geçici. Başka düşünceleri varsa bilemem tabii. Bir de zekasıyla ön planda olan birinin, karşısındaki düşman kendi yeteneğinden ısrarla bahsetmesine rağmen, kendisinin de ısrarla bunu göz ardı etmesine bir mana veremedim. Bundan sonra “En güçlü düşman” olarak nitelenen ve geleceği de görebilen birine bu şekilde nasıl karşı koyarlar bilemiyorum. Belki geçen haftaki öngörülerimden biri olan, karşılaşmaya birinin müdahil olması durumu gerçekleşir ve bu kişi de Urahara gibi zeki biri olur umarım. :)

Ishida’nın artık durumu toparlayabileceğini pek sanmıyorum. Bu yüzden Yhwach’ın varisi olma durumu olayları nasıl etkileyecek gerçekten merak ediyorum. Ishida, melez olmasına rağmen “Kutsal Seçilimden” sağ çıkan iki kişiden biri. Diğeri yanlış hatırlamıyorsam As Nodt’tu ve o da seçilimden sonra ölümün eşiğine gelmiş, Ychwach’ın kendisine yetenek bahşetmesiyle bundan kurtulmuştu. Ancak Ishida da böyle bir şey söz konusu değildi. O sapasağlam bir şekilde hayatına devam etmişti. Hal böyle olunca Ychwach kendisini varisi ilan etmişti ancak bu işin görünen kısmı olabilir. Ben sanmıyorum ki Yhwach Ishida’nın gerçek niyetinden haberdar olmasın. Bunun mutlaka bir nedeni olmalı. Belki en güçlülerden bir olarak gördüğü kişiyi yanında tutmak istemiştir. Bir de Ychwach’ın bir parçası hala Ishida’nın içinde. Kanını vermişti ona. Tüm bunların Ishida üzerinde nasıl bir etkisi olacak merak ediyorum açıkçası.

Bir de bunlara ek olarak Inoue faktörü var ki Haschwalth’ın geleceği görme gücü, Inoue’nin olanları olmamış gibi kabul etme gücü sayesinde düşük bir ihtimal de olsa etkisiz kılınabilir. Yoksa Inoue’nin hala bir şeye katkıda bulunamamış olması gözüme batmıyor değil. :) Bu kızın, bu yeteneği bir işe yaramalı düşenleri veya saldırı altındakileri kalkanıyla kurtarmak veya korumak dışında. Kubo-sensei’nin bu konuda bir şeyler yapmasını umarak yazıya noktayı koyuyorum. Haftaya görüşmek üzere.