Fairy Tail 465 İncelemesi
Fairy Tail 465. Bölüm İncelemesi
Fairy Tail 465’e geçmeden önce, bir önceki bölüm incelemesini hatırlayalım ve en sonda aklıma gelen sorulara bir kez daha bakalım.
“Zeref ve Layla‘nın nasıl bir ilişkisi varı? Brandish nasıl bir role sahip? Anna kim? Bu söylediklerini Natsu duydu mu? Kardeş olduklarını öğrendi mi? Sayısız sorular.” (Tam metin için Fairy Tail 464 incelemesine bakabilirsiniz.)
Yeni bölümün ismini gördüğümde (Bölüm 465: 400 Years) bizleri geçmişe gittiğimiz, belki birazcık sıkıcı, durgun ve anılarla dolu bir bölüm beklediğini düşünmüştüm. Ne kadar da yanılmışım! Mashima-sensei 463. bölümle yakaladığı hızı ve heyecanı her bölümde fazlasıyla arttırarak karşımıza geliyor.
Igneel‘dan aldığı güçle saldıran ve Zeref‘e muazzam bir darbe indiren Natsu, başarılı olamadı!
Blaze Dragon King saldırısı ile korkunç bir darbe alan Zeref, yüzünde ufak bir gülümsemeyle Natsu‘nun karşısında durmaya devam ediyor! Natsu‘nun yeni güçleri resmi olarak kabul görmüş olsa da Zeref‘i öldürmek için tek bir saldırı yeterli olmuyor, olmamalı yani. Ayrıca tek bir saldırıyla öleceğini düşünmemiştik. Ancak, Zeref‘in konuşmalarından anladığımız kadarıyla, aynı güçteki ikinci bir saldırının başarıya ulaşacağını düşünmek pek yanlış olmaz! Asıl önemli olan nokta Zeref‘in öleceği olmamalı!
Kendiyle ve Natsu‘yla ilgili bilgi veren Zeref‘in konuşmalarına çok dikkat etmemiz gerekiyor çünkü bir önceki bölümde sorduğumuz soruların bir kısmına cevap almamızın yanında, Natsu ve diğer Dragon Slayer tipi büyü kullanıcıları hakkında ilginç bilgilere ulaşıyoruz.
Kendi hikayesini anlatan Zeref, Natsu‘ya o korkunç gerçeği söylüyor: Zeref Dragneel, Natsu Dragneel‘in kardeşi! 400 yıl önce ejderhalar tarafından öldürülen Natsu, Zeref‘in yeniden canlandırdığı erkek kardeşi; Etherious Natsu Dragneel, ya da diğer adıyla END! İster istemez aklıma Zeref‘in kitabının yardımıyla yaratılan canavarlar geldi. Natsu da onlardan biri mi oluyor bu durumda?
Ayrıca, Gray‘in END‘i yok etme sözünü de bir kez daha hatırlayalım ve aklımızın bir köşesine yazalım.
Tüm bu olanlara inanmayan Natsu‘ya inkar edilemeyecek bir kanıt sundu Zeref. Kendi kitabına saldırmasıyla, aynı zararı Natsu‘nun da görmesi sarsılmaz bir gerçeklik olarak karşımıza geldi.
Fairy Tail 465 ile hikayenin farklı bir boyut kazandığını düşünüyorum. Mashima-sensei bugüne kadar bizlere hep Zeref‘i birinci kötü olarak tanıttı ve onun yanındakileri gelip geçici karakterler gibiydi, bunlara Acnologia‘yı da dahil edebiliriz. Ama hikayenin yön değiştirdiğini ve Zeref’in bizlere sunulduğu kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. Aksine, sahip olduğu lanetin içine tıkılıp kalmış bir kurban olarak görüyorum. (Hemen yumuşadım ya.)
Geçmiş ve günümüzde olan tüm olayların Acnologia‘ya bağlanacağını, bağlandığını gördük. Igneel’ın yanında Metallicana, Gradeeney, Weisslogia ve Skiadrum da insanlara yardım eden ejderhalar olarak Zeref ile birlikte Acnologia‘yı yenmek için plana dahil oldular.
Bu plan için de 5 çocuk seçildi. Natsu, Wendy, Gajeel, Rogue ve Sting. Ancak, Zeref‘in anlattıklarının altındaki anlamı arayalım. Ethernano az olduğu için geçmişe gidip bu planı o şekilde uygulamayı başarmışlar. Bildiğimiz gibi Ethernano, büyü gücü (büyü tanecikleri tam anlamıyla) oluyor. Yani her büyücü Ethernano kapasitesine sahip ve bu şekilde gücünü kullanabiliyor. O zaman ethernanonun günümüzde fazlasıyla azaldığını ve bunun bir şekilde sona ereceğini göz önüne almak pek de yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Geçen bölümde sorduğumuz sorulara bu bölümde yüzeysel olsa da cevap aldık. Zaman yolcuğu yapan ejderhalar ve Zeref‘e yardım eden ilk kişinin Anna olduğunu öğrendik. Celestial tipi büyü kullanıcısı olan Anna ilk kapıyı açan olmuş. Gelecekte ise bu ekibe yardım eden celestial büyücüsü Layla oldu, Lucy‘nin annesi. Böylece zamanda ileri atlayan ekip günümüze gelerek planlarının ilk adımını gerçekleştirmiş oldular. Bu da aynı zamanda ejderhaların yok oluşuna denk geliyor ki aslında bildiğimiz gibi kendilerini sakladılar sadece.
Bölümün adı da buradan geliyor. 400 yıl öncesinden günümüze gelen 5 çocuk. Zeref hakkında duygusallaştığımı söylemiştim birkaç paragraf yukarıda. Bu düşüncemi bir kez pekiştirdim kendimce. 400 yıldır kardeşini bekleyen lanetlenmiş bir Zeref var karşımızda. Lanetinin sonucu 400 yıldır canlı olan, uygarlıkların yok olduğunu gören, kardeşini ve sevdiği insanı Mavis‘i kaybetmiş bir büyücü var. Tüm bu süreye rağmen, Zeref artık dünyayı yok etmek istese de, içindeki insanlığı kaybetmediğini ve hem Mavis‘e hem de Natsu‘ya olan sevgisiyle kurtulacağına inanıyorum.
Tüm bu hikaye karşısında afallayan ve Zeref’in ölümü kendi ölümü anlamına gelse de kararlılığından hiçbir şey kaybetmeyen Natsu bir kez daha saldırıyor. Zeref‘in gözleri yaşlı ölümü beklemesinin ve karşılık vermemesinin sebebinin de kardeşine duyduğu sevgiye bağlıyorum. Her ne kadar artık insanlığa olan ilgisini yitirmiş biri olsa da karşısında, 400 yıl boyunca unutamadığı kardeşi olduğunu da düşünmemiz lazım. Ancak, son saldırıya bu sefer Happy müdahale ediyor. Patileri yansa da en iyi arkadaşını kaybetmemek için Zeref‘i öldürmesine izin vermiyor ve Natsu‘yu durduruyor. Bu sahne birazcık klişe olsa da duygulandığımı itiraf etmek istiyorum.
Zeref‘i alt etme şansını kaçıran Natsu, Happy ile birlikte geri dönüyor. Benim burada aklıma takılan soru Gray ne yapacağı tüm bunları öğrendiğinde.
Fairy Tail 465, son birkaç bölümdür yakaladığı heyecanı katlayarak karşımıza geliyor. Başarılı çizim ve panellerin yanında hikayedeki birçok soru işaretini de cevaplayan en azından belirli bir dereceye kadar bilgi veren Mashima-sensei’nin bir sonraki bölümü kendini heyecanla bekletiyor.