One Piece 809 İnceleme
One Piece 809. Bölüm İncelemesi
Yeni bölüme geçmeden önce Oda-sensei’nin renkli sayfasını vurgulamak istiyorum. Gerçekten mükemmel ve bir o kadar da eğlenceli bir sayfa olmuş! Robin de bayağı harika gözüküyor. (Robin kalp ben.) Belirtmekte yarar var, renkli sayfadan sonra okuyacağınız her şey potansiyel spoilerdır, dikkatli olmakta yarar var.
One Piece 809 karşımıza ilginç bir hikayeyle geliyor! Genel olarak hikayeyi ele almaktansa parça parça incelemek ve her bir panelin altında yatan potansiyeli ve yeni arc üzerindeki gelecek etkilerini düşünmemiz daha doğru olacaktır. One Piece son birkaç bölümdür bizlere gerekli bilgileri vererek önümüzdeki olaylar için hazırlıyor ve bunu çok başarılı bir şekilde yapıyor!
Geçen bölümü nerede bıraktığımızı hatırlayalım. Duke Inuarashi ile görüşmeye başlayan Straw Hat ekibi, Caesar‘ın silahını öğrenmişti. Her ne kadar artık her şey tüm açıklığıyla ortada olsa da Robin‘in açıklaması duruma resmiyet kazandırdı. Caesar üretti, Doflamingo dağıttı ve bu tehlikeli silahlar Kaido gibi canavarların eline geçti. Sadece Doflamingo’yu bile alt ederek Luffy‘nin çok fazla sayıda güçlü insanı kızdırdığını görebiliyoruz. Önümüzdeki bölümlerde kan dökülecek! Ayrıca, korsanların hem Caesar‘ın hem de Doflamingo‘nun peşinde olmasını ve onları ele geçirmesini daha net bir şekilde hikayeye oturtabiliyoruz.
Bu noktada Raizou‘yla ilgili birkaç teoride bulunabiliriz. Kaido‘nun Raizou‘yu bu kadar istemesinin sebeplerinden bir tanesi güç dengesine potansiyel etkisi olabilir. Caesar‘ın silahıyla Mink Tribe‘ın yenildiğini düşününce Raizou‘nun da gücünü düşünmemiz gerekir. Diğer bir aklıma gelen teori ise, Raizou‘nun Kaido‘yu öldürebileceği oldu. Hatırlarsak Kaido‘nun ölmediğini -ölemediğini- daha önce Oda-sensei bizlere göstermişti. Biraz uçuk bir teori ama yine de olasılıklar içinde dahil edebiliriz.
Bölümün en önemli sayılabilecek birkaç noktasından biri de Duke Inuarashi‘nin gençliğinde Shanks‘la birlikte denizlere açılması oldu. Bu konuda yorum yapmak için henüz çok erken ama Oda-sensei’yi düşününce ilginç bölümlerin bizleri beklediği kesin.
Wanda, Zou‘daki düzeni ve Master Nekomamushi/Duke Inuarashi döngüsünü açıklarken arka planda Luffy‘nin yaptıkları çok saçma ama bir o kadar da komikti. Özellikle geçen bölümdeki saçmaladan sonra Oda-sensei o sevdiğimiz, alıştığımız One Piece komikliğine geri dönmüş.
Jack ve ordusuyla Mink Tribe arasındaki savaşı da fazlasıyla net bir şekilde görebildiğimiz bir bölüm oldu One Piece 809. En azından Inuarashi tarafından detaylı bir şekilde görebildik. The Musketeer Squad ve ardından gördüğümüz The Inuarashi Musketeers ile savaşın Mink Tribe lehine döndüğünü net bir şekilde görebiliyoruz. Hatta devil fruite benzer güçlere sahip olan Jack’in ordusu (yapay devil fruit kullanıcıları olduğunu düşünüyorum) The Inuarashi Musketeers karşısında üstünlüğe sahip olamıyor.
Burada ayrı bir paragraf açmak istiyorum. Bu arc’a kadar, sıradan halkın hep güçsüz ve aciz olduğunu görmüştük. Halkların liderlerinin güce sahip olduğunu ve şehir insanının sıradanlığına tanık olmuştuk. Ancak, the New World topraklarına geçtiğimizden beri bu durum tamamen değişti ve güç seviyesinde büyük bir oynama meydana geldi. The Mink Tribe bu durumun canlı kanıtı olurken, Wano hakkında duyduklarımız da bu durumu destekledi.
Güç dengesine girmişken Duke Inuarashi ve Jack‘in karşı karşıya gelmesinden bahsetmezsek olmaz. Son ana kadar savaşı engellemeye çalışan Mink Tribe ve Duke Inuarashi‘nin tutumunu da öğrendiklerimiz arasına eklememiz lazım. Ancak, bu barışçıl tutuma karşı koyan Jack‘in saldırısı karşısında Duke Inuarashi‘nin silahsız olduğunu ve tek eliyle saldırıyı durdurması aşırı cool bir panel olduğu kadar New World‘de yaşayanların gücünün ne kadar fazla olduğunu da net bir şekilde gösterdi bizlere. Kaido‘nun en önemli üç adamından biri olan ve kafasına 1 milyar beri ödül konulan Jack‘in saldırısını tek eliyle ve basitçe durduran Duke Inuarashi adeta şov yaptı.
Her ne kadar bu ödüllerin güçle direkt bağlantısı olmadığını bilsek de (Kidd‘i hatırlayalım) burada düşünmemiz gereken nokta Jack‘in güçsüzlüğü değil, Mink Tribe’ın Yonko‘ya kafa tutabilecek güce sahip olduğudur.
Bu güç dengesi üzerinde biraz daha yoğunlaşalım. Saatin 6’yı göstermesinin ardından Master Nekomamushi‘yi gördük. O da aynı Duke Inuarashi gibi muazzam bir güce sahip gibi duruyor ve Jack‘i fırlatıp atması bizleri düşündürmeli. Duke Inuarashi‘nin aksine agresif olan Nekomamushi vakit kaybetmeksizin saldırıya geçiyor Jack‘i yere çarpıyor.
Bölümün son sayfasından başlı başlına bir hikaye çıkarılır! Master Nekomamushi’nin samuraylara olan nefretini net bir şekilde görüyoruz ancak bu nefretin sebebini hala öğrenemedik.
Son panelde ise, Jack‘in insan formuna geri döndüğünü görüyoruz. Ancak bu dönüşün sebebi kendi isteği mi yoksa Nekomamushi‘nin korkunç saldırısının bir etkisi mi işte bundan tam emin değilim. Aşırı güçsüz düşünce Luffy‘nin formunda değişiklikler olduğunu gördük ama bu konuda henüz net bir bilgiye sahip değiliz.
One Piece 809 heyecanlı bir hikayeyle karşımıza gelmiş ve araya girmeden önce beklentiyi fazlasıyla artırmış durumda. Son birkaç bölümdür süren hazırlık aşaması bu bölümde de devam ettirilirken, heyecan seviyesi, panel başarısı ve çizimler olarak fazlasıyla başarılı bir bölüm okuyucuya sunulmuş. Yeni bölüme kadar heyecanın korunacağını düşünüyorum!