Yamada-kun to 7-nin no Majo

Sıcak Sıcak

Yamada-kun to 7-nin no Majo

Tür: Komedi, Ecchi, Romantik, Okul, Gizem, Shounen, Harem, Doğa Üstü

Yayınlanma Tarihi: 12.04.2015

Bölüm Sayısı: 12

Orijinal Eser: Miki Yoshikawa

Yönetmen: Seiki Takuno

Senarist: Michiko Yokote

Başlıca Seiyuular: Ryota Osaka (Ryuu Yamada), Saori Hayami (Urara Shiraishi), Toshiki Masuda (Toranosuke Miyamura), Mayaa Uchida (Miyabi Itou), Eri Kitamura (Nene Odagiri)

Firma/Stüdyo: LIDENFILMS

Açılış: Kuchizuke Diamond (くちづけDiamond) – WEAVER

Kapanış: CANDY MAGIC – MimimemeMIMI

Romantizm türünün hakim olduğu serilerde -burada özellikle belirteyim, sadece shoujo serilerden değil kastım.- herkesin beklediği, gerçekleşmediğinde hayalkırıklığına uğradığı bir sahne vardır. Evet, öpüşme sahnelerinden bahsediyorum. İşte Nisekoi’nin yanında sezonun bir diğer romantizm-shouneni, nereden kimden geldiği belli olmayan öpücüklerden istemediğimiz kadarına tanık olacağımız Yamada-kun no 7-nin no Majo, bu sezon 12 hafta sürecek yayın hayatına merhaba dedi.

Aslında bakarsanız bu merhaba bir ilk değil; Yamada-kun to 7-nin no Majo’nun anime severler karşısına ilk çıkışı, serinin, Yankee-kun to Megane-chan’dan tanıyıp sevdiğimiz Miki Yoshikawa’nın kaleminden çıkma mangası için 2013’te paylaşılan tanıtım videosu sayesinde olmuştu, bu aralarda manganın live action drama uyarlaması da televizyonlardaydı. Ancak TV serisinin animasyonunu da üstlenen LIDEN FILMS’in hazırladığı bu video “Devam edecek.” mesajı ile bitmesine rağmen, takipçilerin beklediği anime projesine yönelik ilk haber geçtiğimiz sene haziran ayında, videonun izleyici sayısı bir milyona ulaştığında gelmişti. Verilen haber projenin OAD formatında olacağını söylüyordu, TV serisi için yine bir açıklama yoktu.Aralık ayına geldiğimizde ise TV serisi sonunda müjdelendi de, ben ve benim gibi manganın sıkı takipçileri bir oh çektik. Tabii bu noktada tüm bekleyişten sonra 12 Nisan’da yayımlanan ilk bölümünü izlemenin de ne kadar heyecan verici olduğunu da söylememe gerek yok sanırım.

Yamada-kun no 7-nin no Majo’da hikaye Japonya’da -bizim bildiğimiz kadarıyla- sihir içeren her türlü aktivitenin gerçekleşme olasılığının en yüksek olduğu yerde, bir lisede başlıyor. Baş karakterimiz Ryuu Yamada ise bu lisesinin, Özel Suzaku Lisesi’nin problem çocuğu. Derse geç gelen, gelince de uyuyan, kavgası gürültüsü eksik olmayan ama kendisine sorsan sadece ortaokuldakinden farklı bir şeyler yaşayıp sıkıcı okul hayatına dur demek isteyen bir delikanlı. Bir gün öğretmeninden tonla azar yedikten sonra bu seanslarda kendisine sürekli örnek verilen okulun bir numaralı öğrencisi, zeki ve güzel Urara Shiraishi’yi merdivenden çıkarken görüyor ve onun önüne geçip arkaya bir bakış atmayı da ihmal etmiyor. Etmiyor etmesine ama bu çocukça hareketi merdivenlerden kayıp Urara’yı da beraberinde sürükleyerek yere çakılmalarıyla sonuçlanıyor. Sonrasında ise ekran değişiyor, Yamada’yı revirde görüyoruz. Uyanıyor uyanmasına ama bir tuhaflık var sanki. Vücudunda bir şeylerin “eksikliğini”, bazı şeylerin de “fazlalığını” fark ettiğinde aynaya bakmak aklına geliyor.

Ore…Aitsu ni natten ja nee ka! !

Çarpışma sonrası Urara ile bedenlerini değiştirdikleri sonucuna varan Yamada, onu kendi bedeninde sınıfta hanım hanımcık şekilde oturmuş pür dikkat ders dinlerken buluyor. Yamada, Urara’nın bu olaya bu kadar soğukkanlı yaklaşmasına anlam veremezken eski hallerine dönmeye çalışmak için gün sonunu beklemeye karar verdiklerinde yeni vücuduyla ilgili bilmediklerini öğrenmek için fırsatları da kaçırmıyor. Ancak Urara’nın bedenindeyken her zaman soğukkanlılığını koruyan ve sorumluluk sahibi öğrenci profilinden bir adım dışarı atmayan bu kızın hayatının aslında o kadar da kolay olmadığını görüyor ve gördüğü sorunları çözmek için yaptığı girişimlerle tetiklenen türlü olaylar komik diyaloglarla birleşince ortaya gülmemenin gerçekten zor olduğu sahneler çıkıyor. Serinin aynı zamanda ecchi olmasının da getirdiği rahatlık bölümü daha eğlenceli yaparken, özellikle Yamada ve Urara’nın birbirlerinin bedenlerinde kendi karakterleri dışında gelişen davranışları bu sahnelere örnek ilk aklıma geliyor.

“E bunlar hep böyle mi kalacak?” derseniz hikayeyi mangayı okuyanların bileceği gizemli olaylar zincirine bağlayan şey de tam olarak Urara ve Yamada’nın beden değiştirmeleri altında yatan sebepte gizli. Bölümün ilerleyen kısımlarında nasıl beden değiştirileceğinin cevabı ortaya çıkıyor elbet, bu da jenerikte gördüğünüz bin bir karakterin hikayeye dahil olup izleyenleri çokça eğlendireceğinin habercisi. Özellikle kendi favorilerimden Miyamura’yı da ilk bölümden görmenin mutluluğunu yaşadım, Yamada’yı bile öpmekte tereddüt etmeyen harika bir karakter kendisi.

Serinin geneliyle ilgili belirtmek istediğim çok hoş bulmadığım bir durum var. Hikayenin ilerleyişinde önemli yere sahip olan ve zaten manganın tanıtım videosu ve OAD yüzünden açığa vurulmuş gizem ögesi, en baştan görülmemesi daha iyi olacak karakterlere afişte, açılış ve kapanışlarda  bile yer verilerek baltalanıyor. Herkesin önemsemeyeceği bir durum olsa da karakterlerin suratlarını da keşke mangada olduğu gibi adım adım öğrenseydik dedim izlerken hep.

Yamada-kun ve 7 Cadı serinin isminin Türkçe’de karşılığı yani doğaüstü olaylar söz konusu olduğunda isimden çıkarım yapmak çok kolay, ayrıca çıkarım yapmak da pek gerekmeyecek gibi çünkü animenin ilk bölümü manganın 6 bölümünü kapsıyor. Bu da hızlı bir şekilde başlayan animede mangadaki olayların bir kısmına yer verilmeyeceğini işaret ediyor. Bu durum manganın sadık bir okuyucusu olarak beni biraz rahatsız etse de animenin hikayenin daha çok başlarında sona ermeyecek olması LIDEN FILMS’in belki de verilecek en doğru kararlardan birini vermiş olduğunun göstergesi. Sonuç olarak mangayı hiç okumayan birinin ilk bölümün keyifli akışında bir şeylerin eksikliğini çekeceğini düşünmüyorum.

LIDEN FILMS demişken… Stüdyonun şu ana kadar bilinen çok önemli bir projesi yok. Ancak geçtiğimiz sene New Initial D Movie: Legend 1 – Kakusei filmini ve Terra Formars’ı çıkaran; bu dönem ise Yamada-kun no 7-nin no Majo ile sezonun en önemli serilerinden Arslan Senki’nin animasyonlarını üstlenen LIDEN FILMS, Miki Yoshikawa’nın eskiden asistanlığını yaptığı Rave Master ve Fairy Tail mangakası Hiro Mashima’nın çizimlerini hafifçe anımsatıp, göze hitap eden tarzını çok da güzel yansıtabilmiş, animasyonlar parlak renkler ve karakter detaylarıyla tam istediğim gibi olmuş.

Serinin seiyuuları, Miyamura’ya ses veren Toshiki Masuda dışında hep listeleri kabarık isimlerden seçilmiş. Kadrosuna Saori Hayami, Ryota Osaki, Eri Kitamura, Maaya Uchida gibi isimlerin yanında ek olarak Daisuke Ono, Hana Kanazawa, Mai Nakahara, Yuuki Ono, Jun Fukuyama gibi başarılı seiyuuları da dahil eden anime şenlik havasında geçecek gibi. Açılış ve kapanış şarkıları Kuchizuke Diamond ve DIAMOND MAGIC’i onlara eşlik eden animasyonlarla birlikte ayrı ayrı çok sevdim.

Ocak ayında çıkan ve her şeyin nasıl başladığına dair detay vermeden konuya giren OAD’ının ardından takipçilere ilaç gibi gelen ilk bölümüyle Yamada-kun no 7-nin Majo, sezonun komedi dozunu arttıran, romantizm ve fanservice yönünden de izleyenleri tatmin eden bir seri olmaya aday. Her ne kadar anime-manga dünyası beden değiştirme temasına alışkın olsa da Yamada-kun no 7-nin no Majo düşünüldüğünde emin olun kurguda beden değiştirmekten çok daha fazlası var. O zaman yazıyı daha da uzatmayalım ve manga gereğinden hızlı geçilmezse önümüzdeki 3 ay boyunca her hafta merakla bekleyeceğim 12 bölümüyle hem mangayı okuyanları hem de seriyle ilk olarak anime sayesinde tanışanları mutlu edeceğini düşündüğüm bol öpücüklü Yamada-kun no 7-nin no Majo’ya bir kez daha hoş geldin diyelim!