Amagi Brilliant Park

Sıcak Sıcak

Amagi Brilliant Park

Tür: Komedi, Romantik, Fantastik

Yayımlanma Tarihi: 07.04.2014

Yönetmen: Yasuhiro Takemoto

Stüdyo: Kyoto Animation

Başlıca Seiyuular: Ai Kakuma (Isuzu Sento), Kouki Uchiyama (Seiya Kanie), Yukiyo Fujii (Latifa Fleuranza)

Açılış: Extra Magic Hour – AKİNO with bless4

Kapanış: Elementario de Aimashou – BRILLIANT4 (Sylphy [Tomoyo Kurosawa], Cobori [Shiori Mikami], Salma [Minami Tsuda], Muse [Yuuka Aisaka])

 

Hikayemiz lise öğrencisi, Seiya Kanie adındaki narsist, zeki, akıllı görünen ve atletik bir yapıya sahip baş karakterimizin çevresinde dönüyor. Bir pazar günü, gizemli bir transfer öğrenci  elindeki eski tip bir tüfek ile Seiya’yı tenha ve eski bir lunaparka götürür, Amagi Brilliant Park’a. Seiya’ya söylenen ise gelecek 2 hafta içinde bu parka 100,000’den fazla ziyaretçi gelmezse hemen kapatılacağı olur. Bu iş ve komedi karışımı animemiz burada başlamış olur!

Bu sezonun az çok romantik-komedi bekleyenlerinin ilgisini çekeceği bir nokta, KyoAni tarafından resmedilmiş olmasıdır. Biraz fanservisiyle beraber klasik harem-komedi üslubu, renkli birer OST ve tatlı mı tatlı çizimleriyle hareket etmeye koyuluyor. Başlarda bir şey anlayamadan hikayenin nereye varacağı konusunda birkaç bilgi öğrenmek için izlemeye devam edileceği için izlenilme derecesine birer can katılmışa benziyor. Mesela Isuzu adlı tatlı ama bir o kadar kaba ve kuudere kızımız hikayenin odak noktasında yıldız oluyor. Çünkü Seiya’yı Amagi Brilliant Park’a (Amaburi’ye) hiçbir gerekçe belirtmeden veya anlam getirmeden çıkma teklifi adı altında götürmeye karar veriyor. İzlenilen birçok animedeki gibi normal bir aşk veya randevu göremiyoruz. Ancak öyle olsaydı belki klişe olmakla beraber sıkıntı da olurdu. Şahsen izlerken romantizmden çok komediye odaklanarak izledim ve eğlendim. Yalnız hikaye birden başka bir yere atlayıp bir yerde sonlanıyor. İlk bölüm olduğundan biraz soru işaretlerinde kalmaktayız ve sonuç kısmını şimdilik askıya almış oluyoruz.

Dönme dolaptan bakılınca hoş bir gün batımı KyoAni’nin tarzına yakışırcasına şekilleniyor. Ancak bir konuda şüpheliyim ki KyoAni, moe konusu üzerinde süper etkili olsa da romantizm konusunda pek başarılı değil. Umarız ki hikayenin gidişatı bir konuda şekillenir ve elle tutulur hoş bir hava oluşturur. İlgi çeken bir nokta; gerçek hayattan uyarlanılacak bir anime beklerken bir anda fantastik öğelerin bulunduğu bir sınıfa geçiyoruz ki ciddi anlamda sevdireceğe benziyor.

 

Müzikleri özellikle animenin belli aralıklarında verilen kısımları animenin ne denli gideceği konusunda ipucu veriyor. Açılışın tatlı karnaval tipi havayı estirmesi ve kapanış şarkısının çoklu kişilerle söylenmesi müzikleri şirin, eğlendiren ve umut vadeden bir anime haline getirmiştir. Seiyuu konusuna gelirsek genç (belki de bir çoğumuzdan küçük) ve kesinlikle herbir karaktere anlam katmış, potansiyelli kişiler olduklarına inanıyorum. Birçoğunu yeni yeni tanımaya başladık ve belkide ”Bu Isuzuydu” veya ”Bu narsist Seiya değil miydi?” diye diyeceğimiz olacaktır ileride. Ai-san en yeni gördüğümüz kişilerden biri olarak Isuzu’nun kuudere olayını hoş yansıtmakta. Kouki-san ise havalı ve seksi bir ses karışımını narsist bir karakterde iyi uyarlaşmışa benziyor. İkisini de daha birçok seride görmek dileğiyle.

Terkedilmiş bir park nasıl eski, güzel haline gelir bir de bay narsist Seiya ile görelim.