Black Bullet
Sıcak Sıcak
Black Bullet
Tür: Seinen, Aksiyon, Bilim Kurgu
Yayınlanma Tarihi: 08.04.2014
Yönetmen: Masayuki Kojima
Orijinal Eser: Black Bullet Roman (10 Temmuz 2011) ve Black Bullet Manga (27 Ağustos 2012)
Firma/Stüdyo: Orange, Kinema Citrus,
Başlıca Seiyuular: Yuki Kaji (Rentarou Satomi), Rina Hidaka (Enju Aihara), Rikiya Koyama (Kagetane Hiruko)
Açılış: fripSide (Black Bullet)
İlkbahar döneminin beklenen animeleri arasındaydı Black Bullet. Özellikle seinen severlerin ilgisini çekebilmişti. İzlenimleri aktarabilmek için ilk bölümü biraz önce izledim. Bölümün yarısından sonra uykum gelmeye başladı, üzerime sanki bir ağırlık çöktü ve göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı…
2021 yılında ana karakterimiz Rentarou henüz küçük bir çocukken Gastrea adı verilen yaratıklardan biri karşısında belirip, ortalığı dağıtıyor ve bunun 10 sene sonrasında hikaye başlıyor. Rentarou bu süre içerisinde Tendo Sivil Güvenlik Şirketi’nde çalışmaya başlıyor ve Gaestra tehdini önlemeye çalışıyor. Başlarda ana karakterimizi gizemli biri karşısında dövüşürken görmek, serinin ne kadar yüksek tempoda devam edeceğini düşündürse de, bundan sonrası tam tersini düşündürüyor.
Gastrea’lara normal mermiler işlemiyor. Rentarou Satomi’nin özel kara kurşunlarla hasar verdiğini görünce önce “Vaay, demek Black Bullet adı buradan geliyormuş” diyoruz. Sonra o artistik vuruşlarına rağmen Gastrea’ya pek bir şey olmadığını, ortağı Enju’nun gelip, bir uçan tekme atarak Gastrea’yı yok ettiğini görünce suratımızı Satomi’nun aşağıdaki yüz ifadesine çeviriyoruz.
Seri, animasyon olarak öyle aman aman bir seviyede olmasa da, genel olarak izleyicilerin beğenisini kazanabilecek bir çalışma var. Gastrea’ları da yadırgamazsanız animasyon açısından fazla sorun teşkil edecek bir şey görünmüyor. Müzikler bu anime için fazla bile güzel olmuş. Özellikle dövüş sahnesindeki parça, müziklerin arkasında usta bir sanatçının olduğunu hissettiriyor. O usta sanatçı da Bleach, Evangelion, Berserk filmleri gibi animelerin müziklerine imza atan ve ödüle doymayan Shiro Sagisu’dan başkası değil. Önümüzdeki bölümler için Shiro Sagisu, belki de bu animenin en büyük artısı olacaktır; ancak müziklerin daha etkili olabilmesi için animenin devamının bu kadar “bayık” olmaması gerekiyor.
Animenin başlangıcının, sunum açısından sınıfta kaldığını söyleyebilirim. İlk bölüm, tamamen genel hikayeyi aktarmak için yapılmış; ama yapımcılar bunu o kadar tekdüze bir şekilde aktarmış ki izleyiciyi sıkabilecek noktaya getirmişler. Eğlence faktörünü ya unutmuşlar ya da Enju’nun yılışık tavırlarıyla verdiklerini sanmışlar. Galiba bugünkü animelerin de yaygın bir problemi bu. Her şeyi bir kenara bırakıp, biraz eğlencenin üzerinde durmakta fayda var, değil mi sevgili yapımcılar? Eğer izlerken eğlenmiyorsam, animenin diğer her şeyi süper olsa bile ne önemi kalır ki?
Black Bullet’ın ilk bölümünü izlerken eğlenmedim. Elbette bu, herkesin eğlenmeyeceği anlamına gelmez; ancak ilerleyen bölümlerde tempoyu arttırırsa, heyecan verici olaylar yaşanırsa, sunumu daha iyi bir hale getirirse, daha izlenebilir bir anime olur. Yoksa pas geçseniz de çok bir şey kaybetmeyeceğiniz bir anime olur. Seçim sizin.