Watashitachi no Shiawase na Jikan
Manga Tanıtım
WATASHITACHI NO SHIAWASE NA JIKAN
Tür: Dram, Romantik, Hayattan Kesitler, Psikolojik, Trajedi, Seinen
Mangaka: Mizu Sahara (hikaye), Yumeko Sumomo (çizim)
Yayınlanma Tarihi:2007
Baş Karakterler: Juri Mutou, Yuu
Cilt Sayısı: Oneshot (1)
Bölüm Sayısı: 8
Yayınlandığı Dergi: Comic Bunch (Coamix)
”Kaybetmek istemediğim bir şey var.”
”İçimdeki kötü duygular gittikçe büyüyor.”
diye başlayacağım aynı birer şiirden alınma sözler gibi, iki insanın aklına not edilmiş zayıf; ama elle tutulabilir küçük duyguları ifade ediliyor.
Üç kere intahara teşebbüs etmiş baş karakterimiz Juri, birçok insanın ayrıkı bir şekilde insanları öldürdüğünden dolayı ölüme mahkum edildiği bir hapishanede, rahibe olan teyzesinden yardım almak için gelmiştir. Burada, Yuu adında aynı anda üç insanın canına kıymış olan bir adamla tanışmış ve onunla belirli bir saat aralığında konuşmaya başlamıştır. Bir annenin antagonist davranışları, engelli bir kardeş ve parasızlıktan dolayı hiç olmadık yollardan para kazanmak zorunda kalma durumları gibi konular…
Bu iki insan verilen kısa zaman zarfında kendi içlerinde ölmüş olan o insanı tekrar keşfetme fırsatını buluyorlar. Yaşadıkları uzun çaplı felaketleri ve bunun yanında ise psikolojik kalıplarda bulunan yaralarını birbirleriyle paylaşmaya ve içlerinde kopan asılsız fırtınaları birlikte göğüs gererek söndürmeye yelteniyorlar. Yaraların geçmesi zor diye nitelendirilmeye çalışılsa da saat tam 10’u gösterdiği o vakitte bunlardan bir eser kalmamaya başlayıp o anlar kalplerine umut vasıtasıyla kazınıyor.
”Ben yaşamak istiyorum.” ise artık ikisininde yaşama olan bakış açılarını değiştirmeye başlıyor. İkisi de trajik geçmişlerini birbirlerine sunarak sorunlarına ufuk da olsa çözüm buluyorlar. Bu süreçte kendilerinden birer parça buldukları gibi bardağın dolu tarafı artık daha net görmeye başlaması az da olsa şirin bir gelişmeye olanak sunuyor. Eller elleri tutmaya başlıyor tıpkı birer zincir gibi kenetli bir şekilde..
Çizimleri çocuksu bir tarztan uzaklaşmış daha çok realistik, az biraz sofistike bir biçime kaymış olsa da, çizimlerin hikayeye uymasının yanı sıra, karakterlere yakışabilir mi noktasında odaklandığı için inandırıcı ana karakterler bağlamına bir adım daha yaklaşıyor. Tabii ki hikayenin iç karartıcı çatlakları çizimleri sayesinde biraz daha boğuk, melankolik bir hale sokuyor ki bana kalırsa mangayı daha okunabilir kıvamda bırakıyor.
”Neden?” diye başta soru işaretleriyle karakterleri soru bombardımanına tutmaya başlarsınız; ama okuyacağınız ileri dakikalarda inandırıcı, şaşırtıcı ve birçok yerde ilişkilendirilebilir nedenlerin olduğunu göreceğiniz olaylar olacağı için soru işaretlerini silip, sonuna nokta koymayı şeçebilirsiniz. Bunun sonunda başka bir kapıya çıkıyorsunuz o da ”Şimdi ne olacak?” gibi. İşte bu yüzden kesinlikle akıcılığını koruduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Gerçekten olgun bir hikaye olmasının yanında verdiği mesajlardan tutun alınan minnet duygusu ve yürek burkulması niteliğinde sıcak ve bir o kadar da talihsiz hisleri tıka basa içinize dolduruyor.
Küçük mutlu saatler onlar için hiçbir zaman bitmiyor olacak. Seinen ve josei tarzının daha çok seinen kalemi ağır bassa bile iki türü de hoş karşılayacaksınız. Hayatın hiç bilinmeyen gerçeklerine ufak bir yolculuğa çıkıyorsunuz ve ”Demek ki bu böyleymiş.” diye şaşırabileceğiniz anlara tanık olacaksınız. Sıcak bir kahve ile beraber mangayı karşınıza alıp okumayı deneyin ve bir de siz düşünün. Gerçekten-okunmalı kategorisinin ilk sırasında yer alacak, olgun havasını sevenlere talip olan kısa bir seri, hayatımda anlamdırarak okuduğum en iyi 8 bölümlük bir one shot.